FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında İstanbul Fatih'te yaşayan evli ve 2 çocuk babası Abdullah Ağaya, ailesiyle vedalaşarak kalkışmaya karşı elinde Türk bayrağı ile sokağa çıktı.
Önce Emniyet Müdürlüğü’ne, oradan da İstanbul Büyükşehir Belediyesi önüne giden Ağaya, darbeci askerlerin açtığı ateşte bacağından yaralandı. Hastaneye götürülen Ağaya'ya ulaşamayan ailesi önce şehit olduğunu sandı. Ancak daha sonra Ağaya'nın gazi olduğu anlaşıldı. Abdullah Ağaya'ya gazilik unvanı ve madalya verildi.
‘ALLAH BİR DAHA YAŞATMASIN’
Abdullah Ağaya o dönem İstanbul Fatih'te yaşadığını ve o gece televizyondan askerlerin köprüyü kapattıklarını gördüğünü belirterek, “İlk başta ne olduğunu anlamadık. Sonra televizyonda darbe olduğunu söylediler.
Bunun üzerine ben de sokağa çıkmaya karar verdim. Eşimle konuştum. Eşim bana öncelikle şunu söyledi; önce abdestini al, namazını kıl öyle çık. Ben de abdestimi aldım, namazımı kıldım. Ondan sonra Türk bayrağımı aldım ve sonra sokağa çıktık.
Önce Vatan Caddesi Emniyet Müdürlüğü'nün olduğu yere gittik. Oradaki askerleri etkisiz hale getirerek polislere teslim ettik. Oradan da Büyükşehir Belediyesi'nin önüne geçtik.
Büyükşehir Belediyesi'nin önüne gittiğimde sağ bacağımdan vuruldum. Aileme haber verin diye telefonu bir arkadaşıma verdim. Orada bir kopukluk oldu. Ulaşamadıkları için beni şehit zannettiler.
Hatta otobüslerde bile benim şehit olduğumu, duraklarda şehit olduğumu yazdılar, ismimi koydular. Biz devlet için, bayrak için, ezan susmasın diye canımızı vermeye hazırız.
Allah bir daha yaşatmasın. Gerçekten hiçbir zaman bu 15 Temmuz darbesini unutmadık ve unutulmayacak. Oraya gelen bütün vatandaşlar darbeye dur demek için canlarını ortaya koydular. Hiçbir zaman geri adım atmadılar.
Devletimizin yürüttüğü barış sürecini destekliyorum. Barış gelince artık analar ağlamayacak, gözyaşı dökmeyecek. 40 yıllık acı son bulduğu için de çok mutluyuz” diye konuştu.