270 kiloya ulaşan Arslan, evden çıkamaz hale geldi. 15 aydır ağrılar içinde yatağa bağımlı bir hayat sürdüğünü söyleyen Arslan, tedavisi için yardım istedi. Seyyar satıcılık yapan baba Şenol Arslan, üç çocukları olduğunu ancak Mehmet'in iki kardeşi Ali ve Samet'in de 2009 yılında oturdukları gecekonduda çıkan yangın sonucu iki ay arayla yaşamını yitirdiğini kaydederek, "Kendimiz için hiçbir şey istemiyoruz, Mehmet tedavi olsun, onun mürüvvetini görelim bize yeter" dedi.
Gaziosmanpaşa'da yaşayan ve pazarlarda seyyar satıcılıkla hayatını sürdürmeye çalışan Şenol ve Aylin Arslan çifti, 2009'da oturdukları gecekonduda çıkan yangın sonucu iki ay arayla iki çocuğunu kaybetti. Anne baba pazarcılık yaptığı sırada okuldan dönen 11 yaşındaki Mehmet, 10 yaşındaki Ali ve 7 yaşındaki Samet, perdenin tutuşması sonucu alevler arasında kaldı. Ali, kardeşi Samet'i kurtarmak için alevlerin arasında daldığı sırada Mehmet, komşular tarafından demir parmaklıklar arasından çıkarıldı. Yanan gecekondudan ağır yaralı kurtarılan Ali ve Samet Arslan, çevre hastanelere kaldırıldı. Eve döndüklerinde korkunç manzarayla karşılaşan Arslan çifti, iki ay arayla iki çocuğunu kaybetti. Sıfırdan yeni bir hayat kurmak zorunda kalan aile, geçimini pazarcılıkla sağlamaya çalışırken Mehmet, liseyi bitirdi ve bir markette çalışmaya başladı. Ancak iki yıl önce başlayan lenfödem hastalığı, onu evden çıkamaz hale getirdi. Her bir bacağı bir insan vücudu kadar büyüyen ve artık hareket edemez hale gelen Mehmet'in tedavisi için 7-8 hastane dolaştıklarını kaydeden baba Şenol Arslan, defalarca fizik tedavi gören, çeşitli kereler haftalarca hastanede yatan ancak çare bulamayan oğlunun ameliyat olabilmesi için yardım istedi.
'AMELİYATIM OLABİLMEK İSTİYORUM'
Sosyal medyadan da yardım çağrısında bulunduğu videolar yayınlayan Mehmet Arslan, ameliyatla tedavi olabileceği bir özel hastane bulduklarını ancak 4-5 milyon lira gibi bir rakam istendiğini söyledi. Arslan, yangının olduğu güne de değinerek "Evin köşedeki perde tutuşmuştu. Samet içeride kalmıştı. Ali, onu kurtarmaya gidiyorum dedi ama ikisi de yangının ortasında kaldı. O zaman çok zayıftım. Komşular beni parmaklıkların arasından çıkardıö dedi. İki yıl önce ayaklarında şişmelerin başladığını kaydeden Arslan, "Lenf ödem hastalığı dediler. Ben de tüm gençler gibi yürümek istiyorum. Ben de kafelere gitmek, arkadaşlarımla vakit geçirmek istiyorum ama hiçbir şey yapamıyorum. 15 aydır bu odaya kilitlenip kaldım. Çaresizce elim kolum bağlı hayatıma kavuşmanın hayalini kuruyorum. Yatağa bağımlı, eve bağımlı kalmak istemiyorum. Geceleri ağrılarım çok artıyor. Sürekli babam ilgileniyor gece. Ama babam da seyyar satıcı, uykusuz kalıyor benle ilgilendiği için. 8-9 tane hastaneye gittik. Hiçbirinde çare bulamadılar. Bir özel hastane bulduk 5 milyon lira gibi bir rakam söylendi. Maddi durumumuz olmadığı için tedavi olamıyorum" diyerek sözlerini noktaladı.
'ARTIK GÜCÜM YETMİYOR'
Yaklaşık 16 yıl önce iki çocuğunu yangında kaybeden acılı anne Aylin Şenol ise "Mecbur çalışmamız gerekiyordu. Çaresiz durumdaydık, durumumuz kötüydü. Çocukları okula götürdük, sonra pazara gittik tezgah açmaya. Saat akşam 22.00 gibi eve geldiğimizde öğrendik ki yangın çıkmış ve itfaiye ambulans falan gelmiş, çocukların her biri bir hastaneye götürülmüş. İlk başta Samet vefat etti. 2 ay sonra Ali'yi kaybettik. Mehmet de yangında kalmıştı, kulakları ve burnunda yanıkları vardıö dedi. Mehmet'in hastalığı nedeniyle çok zor bir hayat yaşadıklarını da kaydeden acılı anne, "Çok zorluklar çektik, ayaklarından dolayı çok büyük sıkıntılar yaşıyoruz. İndirmesi, kaldırması, altına tasını getirmesi, gücüm yetmiyor artık. Çok zorlanıyoruz. Bütün her şeyi ben yapıyorum gündüz, akşamları da babasına devrediyorum, gücüm kalmıyor çünkü" diye konuştu.
'ZOR GEÇİNİYORUZ AMA O İYİLEŞSİN YETER'
Pazarda takı ve boncuk satarak geçinmeye çalışan Şenol Arslan ise şunları söyledi: "Eve geldiğimizde gecekonduydu, hiçbir şey kalmamıştı yangından geriye. Komşular geldi, çocukların hastaneye kaldırıldığını söyledi. Samet 15-20 gün yaşadı, Ali de ölünce biz çok yıkıldık. Kendimizi umudumuzu Mehmet'e verdik. Özel sektörde çalışıyordu Mehmet, markette. İşe koşarak gidip geliyordu. Bu hastalığa yakalandı bu hale geldi. Gündüz mecbur çalışmak zorundayım, gece geliyorum 9-10 gibi tezgahı kapatıyorum. İncik boncuk satıyorum pazarda. Hanım yorulmuş oluyor ben ilgileniyorum sabaha kadar. Bir saat yatsam 2 saat ağrım var diyor masaj aleti ile ayaklarına masaj yapmaya çalışıyorum. Sonra yine ağrıları başlıyor. Zor geçiniyoruz, borçlarımız da var ama biz hiçbir şey istemiyoruz. Çocuğumuzun tedavisi olsun, sağlığına kavuşsun mürüvvetini görelim yeter" dedi.