2025’e küresel çapta enflasyon–resesyon ikilemiyle giren piyasalarda, merkez bankalarının gevşeme sinyalleri ve doların zayıflaması yatırımcıları yeniden “güvenli liman” altına yöneltti.
ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve başlamasıyla gündeme gelen “tarife” tartışmaları küresel ekonomide belirsizlikleri artırırken, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) politika alanı da daraldı. Bu süreçte ülkedeki bütçe açığı ve hükümetin geçici bütçe tasarısını onaylayamaması sonucu yaşanan kapanma, altın talebini güçlendirdi.
Merkez bankalarının yıl genelinde yüksek altın alımlarını sürdürmesi ve özellikle Çin’den gelen güçlü talep de fiyatları destekleyen faktörler arasında yer aldı.
Yılın ilk 9 ayında yüzde 47,6 değer kazanan altının onsu, 1 Ekim’de 3 bin 895,36 dolarla yeni bir zirve gördü.