Bugün Batman'ın yer bakımından en kıymetli Mahallesi olan Tilmerç, 20 - 30 sene önceye kadar, merkeze 5 Km uzaklıkta bir köy idi. Tilmerçli ünlü araştırmacı yazar Celal Temel ki, ağabeyim oluyor. “Batman Mersin'e uzak değil “ adlı eserinde Osmanlı arşivlerinde 1530 yılında Tilmerçin ismine rastlar, o zamanlar 26 hane ve 85 kişiden oluşan Tilmerç büyük bölümü Hıristiyan'dır. 20'ci yüzyılın başında da durum öyle idi.
Büyüklerimizin anlattıklarına göre Tilmerç bazen Müslümanların, bazen Hıristiyanların çokluğunda olmuş, ama köyün ismi Arapça ve Kürtçeden oluştuğu için bu köyün esası Müslümanlar olduğu sanılmaktadır.
“TİL- MERÇ” Til Arapçada Tepe, Merç Kürtçede düzlük, ova anlamına gelir. Köyün kurulu yerin güneyinde ziyaret tepesi var ve Batman Çayına kadar uzanan düz ovadır.
Tilmerç birinci Dünya savaşından sonra Hıristiyanların bölgeden çıkması ile Müslümanların aile sayısı 35'e çıkarken Hıristiyanların sayısı 5'e düşmüştür. 1935 sayımına göre Tilmerç Siirt ili Beşiri ilçesine bağlı bir köy iken, nüfusu 153 erkek, 140 kadın olmak üzere 293 kişi olarak görülmektedir. O ara çıkan soyadı kanununa göre tüm Soy İsimlerin “T” (Temel, Terece, Testik vs.) ile başlaması ve 40 kadar ailenin köyde yaşadığı anlaşılmaktadır. Daha sonra Batman olarak anılacak Êlıh köyünde o zamanlar nüfusu 319 kişi olarak kaydedilmiştir.
Bugün 500 Bin nüfuslu bu kent, 1935'lerdeTilmerç ve Êlıhlilerin oluşturduğu 612 kişiden ibaret idi.
Birici Dünya savaşını takip eden yıllarda bölge çok geri kalmış, ne medeniyet ne de teknolojinin ismi yoktu.
Halk çok perişan bir vaziyete idi, bir çok ihtiyaç gibi, gaz lambasına konan gaz yağı dahi o zamanlar Fransa'nın güdümünde olan Suriye'den kaçakçıların sayesinde sağlanıyordu, bu kaçakçılık olayı bölgenin vazgeçilmezi idi, ama o kadar da zor ve riskli bir iş idi. Sınıra döşenen mayınlar yüzünden bir çok kişi ya sakat kalır, yada hayatından oluyordu.
1943 yılında bölgeye gelen tren yolu bir nebze olsun soluk aldırdı, çünkü Diyarbakır'a bir haftalık yol günü bire inmişti. Bu demiryolu halka çok kolaylık sağladı, ama asıl güzel şey bölgede Petrolün bulunması ve Êlih'in ovasında bir şehrin yeşermesi, aslında bölgeyi şenlendiren olay bu idi. Bu petrol bulunuşu bölgenin kaderini değiştirdi ve Êlih Batman oldu, gün ve gün büyüdü gün geldi Tilmerç başta olmak üzere bölge köylerini tek tek yuttu ve modern bir şehir ortaya çıktı.
1940'lı yıllarda nahiye, 1957 yılında ilçe olan Batman, 1960'li yılların başında hayatı keşif ettiğimde, Batman Siirt'in onuncu kazası ve 10 bin kişiye ev sahipliği yapıyordu.
Türkiye'nin ilk petrol rafinerisi açılmış, yollar açılmış, petrol tankerleri vızır vızır gidip geliyorlar, her taraf şenlenmiş.
Fakir ve işsiz halk, soluğu Batman'da alıyordu.
Batman her geçen gün büyüyor ve halkın umudu oluyordu. Biz şehre yakın köyler için de bir hazine olmuştu. Çünkü artık yoğurdumuzu, karpuzumuzu, domatesimizi Batman'a getirip satıyor, akşam eve taze para getiriyorduk. O zamanlar kağıt para azdı, bu madeni paralar revaçta idi, gün içinde sattığımız ürünün parasını akşam anamızın eline sayarken çok mutlu oluyorduk.