Biraz garip gelecek ama biz galiba Fransızmışız da haberimiz yok!
Türkçede tam 5.253 kelimenin Fransızca kökenli, 6.463 kelimenin ise Arapça kökenli olduğunu biliyor muydunuz? Yani biz aslında yarı Fransızca, yarı Arapça konuşuyoruz desek çok da abartmış olmayız.
Çoğu kişinin farkında bile olmadığı bu durumun temeli Osmanlı dönemine uzanıyor. O dönem, Fransa ile kurulan yoğun kültürel ve ticari ilişkiler sayesinde birçok Fransızca kelime dilimize girmiş. “Masa”, “şoför”, “asansör”, “gardırop” gibi sıkça kullandığımız kelimeler aslında Fransızcadan ithal. Aynı şekilde “cami”, “kitap”, “defter” gibi Arapça kökenli kelimeler de günlük dilimizin ayrılmaz parçaları.
İşin ilginç yanı şu: Gerçek Türkçeye dönüp baktığınızda, yani Türk Dil Kurumu’nun arşivlerine veya Eski Türkçeye göz attığınızda, kullandığımız kelimelerin çoğunun “öz Türkçe”yle pek ilgisi olmadığını görüyorsunuz.
Düşünün; Fransızcadan gelen "masa" yerine belki “ayaklı düz sehpa” diyecektik. “Cami” yerine “mescit” kullanacaktık. Kulağa biraz garip geliyor değil mi? Çünkü alıştık. Hatta gerçek Türkçeyle konuşan birini duysak, “Bu hangi dili konuşuyor acaba?” der geçeriz.
Biraz araştırma yaptım, merak ettim. Gerçek Türkçe nasıl konuşulurmuş? Karşıma şöyle bir cümle çıktı:
“Benim adım Oğuz, yermi yaşında bir bahadırdım.”
Yani “Benim adım Oğuz, yirmi yaşında cesur bir adamdım.”
İşte bu öz Türkçe.
Bir başka örnek:
“Ay, Tanrı’nın nuruyla aydınlandı; gece gündüz gibi oldu.”
Eski Türk inancında ay, Tanrı’nın (sonraları Allah’ın) nuru ile aydınlanır ve geceyi gündüze çevirir. Bu cümle bile tek başına Türkçenin kadim derinliğini hissettiriyor.
Ancak ne yazık ki günümüzde bu dili konuşan yok. Hatta biri çıkıp da bu şekilde konuşsa, biz bile şaşırır, "Ne diyor bu ya?" deriz.
Sonra da dönüp şöyle sorarlar bize:
“Siz Türk değil miydiniz? Neden Türkçe konuşamıyorsunuz?”
Elbette dil, yaşayan bir organizma. Kültürler arası etkileşim kaçınılmaz. Ama kendi dilimizin köklerini de unutmamak gerek. Türk Dil Kurumu'nun eski sözlüklerine baktığınızda Fransızca ve Arapça kelimelere karşılık olarak önerilen “öz Türkçe” kelimeleri görmek mümkün ama çoğu hayatımıza hiç girmemiş.
Sonuç olarak…
Evet, biz Türküz.
Ama konuştuğumuz dil; Fransızca, Arapça ve biraz da Türkçe karışımı bir lisan.
Bu yazıyı yazarken şöyle düşündüm: Fransa’da yaşasam ve "masa" yerine başka bir kelime söylesem Fransız bile beni daha iyi anlar. Google’a girin, siz de bakın. Kullandığınız kaç kelime aslında başka dillerden dilimize geçmiş?
Hoşçakalın... Fransızca ve Arapça konuşan değerli okurlarım!