SİYASET

DEM PARTİLİ ODUNCU, MECLİSTE BATMAN’I ANLATTI

DEM Parti Batman Milletvekili Zeynep Oduncu Kutevi, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Batman’ın kronikleşmiş sorunlarına değindi.

Kayyum, işsizlik, yoksulluk başta olmak üzere kenttin temel sorunların görmezden gelinmesine tepki göstererek, “Halkımızın temel sorunlarını görünmez kılmaya çalışanlara inat, biz bu sorunları her platformda ısrarla, cesaretle ve yüksek sesle gündeme getirmeyi sürdüreceğiz. Çözümün somut adımlarla hayata geçilmesinin takipçisi olacağımızı buradan bir kez daha yeniliyorum” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Batman Milletvekili Zeynep Oduncu Kutevi, Batman’da yaşanan temel sorunlara dikkat çekmek ve çözüm yollarının bulunması gündemiyle Meclis’te basın toplantısı düzenledi.

‘HALKIN İRADESİ GASP EDİLDİ, BELEDİYE HALKTAN KOPARILDI’

Batman Belediyesi’ne 8 ay önce halk iradesinin gasp edilerek kayyım atandığını anımsatan Oduncu, “Türkiye’nin 81 ili içinde rekor oyla seçilen bir belediye başkanı görevden alındı, yerine halkın oy vermediği bir kayyım atandı. Bu bir demokrasi krizi değil, bu doğrudan bir halk iradesi gaspıdır. Bugün Batman’da bir belediye var ama halkı yok sayan, meclis üyelerini tanımayan, halkın tek bir karar mekanizmasında yer almasına dahi tahammül göstermeyen bir yönetim var. Bugün Batman Belediyesi’nin bütçesinin nereye harcandığını bilen tek bir yurttaş yok. Belediyenin bütçesi nerede, nereye harcanıyor kimse bilmiyor. Aylardır belediye meclis üyelerimiz belediyenin karar alma süreçlerinin dışına itilmiş durumdadır” ifadelerini kullandı.

‘KÜRT KİMLİĞİ VE KÜLTÜRÜ HEDEF ALINIYOR: BU BİR KÜLTÜREL SOYKIRIMDIR’

Kayyım yönetiminin ilk olarak Kürt kimliğini ve kadın kazanımlarını hedef aldığına dikkat çeken Oduncu, “Üstelik bu kayyım yönetimi, ilk iş olarak kadınların kazanımlarına saldırmıştı. Kadın müdürlüğüne erkek müdür atanması, sadece bir yönetim tercihi değildir. Bu, ideolojik bir tercihtir. Bu zihniyet kadının sesini, emeğini, varlığını sistematik şekilde yok sayan erkek egemen, baskıcı bir anlayıştır. Kadının sesi, iradesi ve mücadelesine karşı yapılan sistematik bir yok saymadır. Belediye emekçileri mobbing ve sürgünle sindirilmek isteniyor. İtiraz edenler işten atılıyor. Batman halkı yoksullaşırken, milyonlar gösterişli ama halktan kopuk festivallere harcanıyor. Bu anlayış halkçı değil, halka düşmandır. Ve asıl önemli olan: Kayyım rejimi yalnızca irademizi değil, dilimizi ve kültürümüzü de hedef almaktadır. Kürtçe tabelalar indiriliyor, Kürt dili yok sayılıyor, Kürt sanatçılar, edebiyatçılar dışlanıyor. Belediyenin kültür politikasıyla Batman'ın kimliği silinmek isteniyor. Bu bir kültürel soykırımdır! Kürt halkının diline, kültürüne ve hafızasına yönelmiş sistemli bir saldırıdır. Buradan açıkça söylüyoruz: Bu kayyım düzeni meşru değildir. Bu yönetim halkı değil, atanmışları temsil etmektedir. Halkı yok sayan, dilimizi inkâr eden, irademizi gasp eden bu düzeni kabul etmiyoruz.”

‘YOLLAR ÖLÜM TUZAĞINA DÖNDÜ, ÖNLEMLER ALINMIYOR’

2024 yılı itibarıyla Batman’da trafik kazalarında yaşanan artışa dikkat çeken Oduncu, geride kalan yılda yaşanan trafik kazalarında 43 yurttaşın yaşamını yitirdiğini ve bin 940 yurttaşın da yaralandığını aktardı. “Bu ölümler kader değil” diyen Oduncu, “Bu ölümler, göz göre göre gelen ihmalin, tamamlanmayan yolların, yamalanmaktan başka hiçbir çözüm sunulmayan yolların

sonucudur. Batman’da yollar delik deşik, kavşaklar ölüm tuzağı, uyarılar yok, denetim yok, sorumluluk yok. Biz bunu defalarca dile getirdik. Mecliste sesimizi yükselttik, “Yollar bitmiyor, ölümler bitmiyor!” dedik. Yetkilileri gerekli önlemleri almaya, yıllardır tamamlanmayan yolların ödenek ayrılarak hızlıca tamamlanması çağrısında bulunduk. Ama onlar kulağını kapattı, gözünü çevirdi. Bu ihmalkârlık bilinçli bir tercihtir. Bu sessizlik, bu duyarsızlık, bu kayıtsızlık cinayetle eşdeğerdir. Biz buradan bir kez daha çağrımızı yeniliyoruz: Yolları yapmamak bir tercihtir, ölümleri seyretmek bir politikadır. Bu politikanın adı ayrımcılıktır, yok saymadır, halkın canını hiçe saymaktır” diye konuştu.

‘İKTİDAR, İNTİHARLAR NEDENLERİNİ GÖRMEZDEN GELİYOR’

Batman’da intihar vakalarında yaşanan ciddi artışın da altını çizen Oduncu, sadece 2024 yılında 42 intihar vakasının kaydedildiğini belirtti. Son 10 yılda Batman’da en az 258 insanın yaşamına son verdiğini söyleyen Oduncu, bu durumu sadece bireysel değil toplumsal bir çöküşün göstergesi olarak tanımladı: “Batman’da gençler gelecek göremiyor, kadınlar güvende değil. Ruh sağlığı hizmetlerine erişim yok. Bu ölümler, uygulanan dışlayıcı ve yoksullaştırıcı politikaların sonucudur. Bunu Meclis kürsüsünden defalarca dile getirdik. Batman’da artan intiharların sebeplerinin araştırılması için yetkilileri göreve çağırdık. Bu halkın feryadını duyurmaya çalıştık. Ama ne oldu? Yine sessizlik. Yine duymazdan gelme. Yine yok sayma. Çünkü iktidar bu ölümleri görmek istemiyor! Gençler neden intihar ediyor, kadınlar neden katlediliyor diye sormak, uyguladıkları yoksullaştıran, dışlayan, ayrımcı politikalarla yüzleşmelerini gerektiriyor. Ve onlar, bu gerçekle yüzleşmeye cesaret edemiyor.”

‘İŞSİZLİK GENÇLERİ UMUTSUZLUĞA SÜRÜKLÜYOR’

Batman’ın en yakıcı sorunlarından birinin de işsizlik olduğuna vurgu yapan Oduncu, “Bugün Batman’da işsizlik, sadece bir ekonomik veri değil, gençlerin geleceğini karartan bir kuşatmadır. Yoksulluğun kalıcı hale gelmesidir. Hayat kurma umudunun sistematik biçimde yok edilmesidir. TÜİK diyor ki, Batman’da işsizlik yüzde 12,7. Oysa bu oran, iki yıl önce 17,2’ydi. Bu düşüş rakamlarla oynayan, istatistikleri çarpıtan, algı yaratan bir iktidarın kurgusudur! Çünkü gerçekler sokağın dilinde, halkın evinde, gençlerin çaresizliğinde gizlidir! Gerçek olan şudur: Geçtiğimiz ay Sağlık Bakanlığı Batman’da sadece 22 kişilik temizlik görevlisi kadrosu açtı. Peki kaç başvuru yapıldı biliyor musunuz? Tam 44 bin 525. Bu tablo, Batman’da işsizliğin geldiği vahim noktayı en çıplak haliyle ortaya koymaktadır. Soruyorum: Bu mudur işsizliğin azaldığı bir kent?”

‘YOKSULLUK SIRADANLAŞTIRILDI, YARDIM LÜTFA DÖNÜŞTÜ’

Batman’ın, Türkiye’nin en yoksul üçüncü bölgesinde yer aldığına dikkat çeken Oduncu, göreli yoksulluk oranının geçen yıla göre artarak yüzde 14,9’a yükseldiğini söyledi. Yoksulluğun dayatılmış bir yaşam biçimi haline getirildiğini ifade eden Oduncu, “Batman’da borç batağındaki aileler, yardım kuyruklarında bekleyen yaşlılar artık sıradanlaştı. Yoksulluk, bu halkın kaderi haline getirildi. Yardım hak değil, lütuf olarak sunuluyor. Bu iktidarın tercihi, halkı bağımlı kılmak” dedi.

‘SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKÜŞTE, RANDEVU BULMAK İMKÂNSIZ’

İLUH Devlet Hastanesi’nin kapatılmasının ardından, Batman’da yalnızca bir hastanenin hizmet verdiğini belirten Oduncu, kapasitesinin çok üstünde çalışan hastanede randevu bulmanın neredeyse imkânsız hale geldiğini söyledi: “Allah korusun, bir afet olsa, Batman tamamen hastanesiz kalacak. Üstelik hastaneye gidebilen şanslı vatandaşlar bile randevu bulamıyor. Polikliniklerde haftalarca, sıra bekleniyor. Ve en çarpıcısı şu: Bu ülkede sadece halk değil, sağlık çalışanlarının kendisi bile muayene olamıyor. Bir hemşire, bir pratisyen, bir teknisyen… Batman’da görev yapan sağlık emekçileri bile kendi kurumlarında randevu bulamamaktan şikayetçi. Sağlık kamusal bir haktır. Ama bu iktidar döneminde, sağlık giderek daha çok piyasaya açıldı. Batman halkı da bu sistemin dışına itilmiş durumda. Kamu hizmeti çöktükçe insanlar özel hastanelere mahkûm ediliyor. Parası olan tedavi oluyor, olmayan kaderine razı geliyor.”

‘ÇÖZÜM İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ’

Oduncu, sözlerini şöyle tamamladı: “Bizler DEM Parti olarak; bu halkı yoksulluğa, eşitsizliğe, kayyım rejimine ve adaletsiz düzene mahkûm etmeye çalışan anlayışa karşı kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz. Halkımızın temel sorunlarını görünmez kılmaya çalışanlara inat, biz bu sorunları her platformda ısrarla, cesaretle ve yüksek sesle gündeme getirmeyi sürdüreceğiz. Çözümün somut adımlarla hayata geçilmesinin takipçisi olacağımızı buradan bir kez daha yeniliyorum. Bu topraklar barışın, emeğin ve umudun topraklarıdır. Bu topraklarda baskıya, yok saymaya ve çürümeye asla boyun eğmeyeceğiz. Batman için, halk için, adalet ve özgürlük için mücadeleye devam edeceğiz.”