Batman’da 6 ay aradan sonra ekmeğe zam geldi. 200 gram ekmek 9 liradan 10 liraya, 400 gram ekmek ise 18 liradan 20 liraya yükseldi. Beklenen bir artıştı belki ama yine de pek çok kişinin diline düşecektir bu zam.
Ben mi? Ben ekmeğe gelen zamma çok da takılmadım açıkçası. Çünkü pazarda karşılaştığım başka bir “zam kahramanı” var: Limon!
Evet, limonun kilosu 130 TL civarında. Ortalama bir kilo limonda altı adet limon olduğunu varsayarsak, bir tanesi neredeyse 22 liraya geliyor. Şimdi düşünün; 400 gram ekmek 20 TL, bir limon 22 TL! Bu durumda ekmek, limonun yanında neredeyse bedavaya satılıyor.
Besin zincirinin temel taşlarından biri olan ekmek hâlâ ulaşılabilir durumda; limon ise adeta altın değerinde. Pazara çıkıyorsunuz, sarımsak 200 TL, yeşil soğan 120 TL, Ayşe fasulyesi 200 TL. Ama TÜİK’e sorarsanız, karpuz 6 TL!
Sayın TÜİK, limona hiç baktınız mı? Bahsettiğimiz fiyat, kilosu değil, tanesi! Sahi, bu düşen enflasyon dedikleri sarımsak, roka, maydanoz, limon ve yeşil soğanın sokağından geçiyor mu acaba?
TÜİK’in gözünü karpuzun hacmi mi büyüledi bilemem ama fiyat değerlendirmeleri nedense limon gibi küçük ama etkili ürünleri pas geçiyor. Oysa limon pazarda neredeyse ziynet eşyası muamelesi görüyor.
Eski Yeşilçam filmlerinde, pazarda memur rolüyle limon satan Şener Şen’i hatırlar mısınız? Hani “Gel sulu limon, tanesi 10 lira” diye bağırdığı o sahne… İzlerken gülerdik, "tane ile limon mu olurmuş" diye.
Yıl 2025. Aynı senaryo şimdi Batman’da, İstanbul’da, Ankara’da oynanıyor. Limon, tane ile satılıyor. Şaka gibi ama gerçek!
Ekonomik tabloya şöyle bir bakınca insan ne düşüneceğini bilemiyor. Gülsek mi, ağlasak mı? Ekmek 1 lira zamlanmış, çok mu? Belki. Ama bir limon 22 liraysa, dönüp tekrar düşünmek gerek.
O yüzden, sevgili okur;
Ekmeğe gelen zama çok da takılma… Limonun haline bak sen!
Hoşçakalın.