Promosyon, bankacılık sektöründe bağlı kurumların ve hesap sahibi müşterilerin para döngüsünün süreklilik kazanmasında kişilere, kurumlara bireysel ya da toplu şekilde verilen-verilmesi taahhüt edilen prim ve para miktarıdır. Bankaların kendi müşterilerine veya kendilerine bağlamak istedikleri kişi-kurumlara her türlü para hareketinin kendi ortamlarında yapılabilmesi için teşvik yönlü verdikleri paradır.
Asıl önemli nokta verilmesi planlanan paranın miktarıdır. Çünkü en fazla verene talep olmakta… Bu yüzden çalışan sayısı en çok olan kurumlara yönelik sözleşme teklifleri gereğince para miktarı daha çok olmakta.
Devlete bağlı kurum çalışanlarının yanında özel sektörde de çalışan elemanlar için yapılan yıllık, 3 yıllık veya 5 yıllık sözleşmelerin yanında uzun süreli anlaşmaya bağlanan promosyon ödemeleri var. Masada banka temsilcileri ile sektör çalışanları ile yapılan pazarlıkta ellerin güçlü olması ile promosyondan faydalanacak çalışan sayısı arasında sıkı bir bağ var. Sayının fazlalığı ödenecek miktarın artmasında etkili oluyor.
Bu manada kurumlar veya kurumlara bağlı birlikler ya da sektörler belirli dönemlerde bankalar ile masaya oturma ihtiyacı hisseder. Masada yapılan görüşmelerde bireyler tek tek değil, bütün olarak pazarlık konusu olur ve mutabakata varılan miktar üzerinden kişilere bankacılık hizmetlerini alacağı adres belirlenir.
Çalışanlar bankalarla tek başlarına bankaya müşteri olma adına pazarlığa veya anlaşmaya gidemez. Gitse de alacağı karşılık olmaz. Ama bütün çalışanların sayı yüksekliğine bağlı olarak bankaya müşteri olma adına temsilciler aracılığıyla anlaşmaya girmesi yolu daha etkili olmakta.
İşin asıl ayrıntısı, banka tarafının neden bu anlaşmalara ihtiyaç duyduğu ve en önemlisi neden toplu sözleşmelerle karşılıksız bir şekilde kendisine müşteri bağlamak için üste para verdiğidir.
Bankalar sahip olduğu değerler ve ederi olan rakamlar üzerinden, özellikle sermayelerinin yüksek oranlarda olması ile güçlüdür.
“Ne kadar Sermaye, o kadar Güç ve Kâr oranları” demek yanlış olmaz…
Memurlar ve İşçilerin yanı sıra Emekli olan Memur-İşçilerin tümü bankalarla ilişkilerini kesememekte ve maaş ödemeleri başta olmak üzere Kredi işlemleri, para yatırma-çekme, Havale-EFT, Döviz işlemleri, Finansman sağlama, Yatırım, Harcama, Saklama gibi ihtiyaç ve tasarruf işlemlerinin düzenlenmesinde aracılık görevi gören merkezleri kullanmaktadır.
Cep telefonu ile birkaç tuşa basılması sonucu yapılabilen işlemlerin sanal ortam kolaylığının sağladığı imkânlarda düşünüldüğünde bağlılık kaçınılmaz oluyor.
Son günlerin basında dillendirilen konularından biri olan Emeklilerin yeni Promosyon Anlaşması sıkı pazarlıkların yapıldığı izlenimlerini doğuruyor. Bankalar rekabet anlayışı ile tüm Emeklileri kendi müşterilerine bağlama konusunda masaya koydukları sözleşmelerle sonuca ulaşma gayreti gösteriyor.
Yüz binleri bulan sayı çokluğu ile düşük oranlarda olan maaş ödemelerine rağmen bankalar avantajı yakalama adına uzun vadeli kazanımları olmasa da taleplerinde ısrarcı olmaya çalışmakta. Maaşların uzun süreli bankada kalmaması ve çalışanların hemen çektikleri ücretleri nedeniyle uzun süreli yatırımlardan uzak kalınması bankaları zor durumda bırakmakta. Ancak Kredi çekme, yatırım amaçlı vadeli-vadesiz para yatırma durumu, işlemlerin getirdiği havale-EFT ücretleri ve edinilen Faiz oranları sayesinde büyük Karların edinildiği de unutulmasın.
Emekli olup, bir kenarda iş temposunu arkada bırakarak çalışma hayatında aldığı maaşın hemen hemen yarısını alma durumunda kalan emekli kesimin yaptığı masrafların az da olsa bir kısmına çare olacak beklentinin yüksek oranda olması dileğini dillendirmek lazım.
En yüksek promosyon miktarının Emeklilere verilmesi temennisi ile ihtiyaçların hayat pahalılığı ortamında zorluklar yarattığı ve yüksek bir promosyon miktarının rahatlatıcı bir nefes aldıracağı ümidini taşıyoruz. Çünkü şu an belli olması gereken promosyon miktarının açıklanması noktasında emeklilerin gözü arayış içerisinde.