Bu manada güneş, rüzgâr, termal (yeraltı sıcak su), hidroelektrik, yeraltı fosil kaynaklar doğal ortamın yenilenebilir enerji kaynağı olarak önümüzde durmakta. Tüketilme durumuna göre yenilenme özelliği olan yani devamlı/sürekli ve sona ermeden doğal ortamda bulunabilen kaynakların yanı sıra bitme ve tükenme durumu nedeniyle sınırlı kullanım özelliği gösteren yeraltı fosil kaynakları (petrol, doğalgaz, kömür ve maden adıyla bildiğimiz uranyum, toryum, bor gibi elementler) enerji kavramının tanımının yapılmasında veri olmakta.
Bu kaynaklar yenilenebilir olmasaydı ne olurdu?
İnsanlığım en büyük avantajı bu üretici güçlerin son bulmadan doğada var olması ve sınırsız kullanım hakkı ve fırsatı sunmasıdır. Bu fırsatı israf ve savurganlık boyutlarına indirmeden günlük yaşama aktarmanın becerisi önem kazanmakta.
Ama yenilenemeyen veya yenilenmesi yüzyılları bulan kaynaklar da yok değil. Petrol ve kömür rezervi, Doğalgaz ve nükleer enerji gibi yeraltında bulunan değişik fosil yakıtlar yüzyılların oluşumuyla insana enerji maddesi olarak katkı sağlayan kaynaklardır.
Ortaya çıkan manzara Enerji ile Kriz kavramlarının bir araya gelmemesi gereken ayrım halidir. Bu iki kavramın yan yana gelmesi veya ortak noktada buluşması demek günümüz dünyasında ortaya çıkan küresel meselelerin ana gündemi olan sorunların temelini atmakta.
Krizler bireyler açısından yaşanabileceği gibi toplumsal hayat içerisinde de yaşanabilme riski olan bir acil burum olarak ülke içi ve ülkeler arası arenada da yaşanabilir. Siyasi anlamda ülke içi yönetim mekanizmalarında görülebilen bir durum olmanın yanında ülkeler arası dış politika işleyişinde de görülen sıkıntılı süreçleri ifade eder.
Önemli olan bunalım ve sıkıntı anında kısa ve uzun vadeli tespit ve çözüm odaklı girişimlerle düzeni bozan, işleyişi tehdit eden, hayatı tehlikeye sokan, acil karar alınmasını gerektiren durumları ortadan kaldıracak direnci göstererek riskleri yok etmektir.
Kriz çeşitleri birçok başlık ve gündemi karşımıza çıkarsa da üzerinde durulan konu Enerji kavramını ilgilendiren yerli ve uluslararası kriz ihtimalinin detaylandırılmasıdır.
Enerji Krizi, var olan kaynakların üretilmesi, işler hale getirilmesi ve tüketilmesi aşamalarında yaşanan her türlü sıkıntı ve eksiklikleri ifade eder. Sadece üretim itibariyle insana faydalı ve kullanılır hale getirme aşamaları değil, kullanım ve tüketim aşamalarında yaşanan tedarik ve fiyat seviyesini de konu edinir.
Modern dünyanın bir gereği olan ihtiyaçlar ve ihtiyaçların karşılanması yönüyle elde edilen tüketim mal ve araç/makineleri için doğal kaynaklardan ve çevresel ortamdan sağlanan enerji maddelerine yönelim artmış durumda. Enerjinin elde edilmesi için doğal kaynaklar hem yeraltından hem de su, güneş ve rüzgâr gibi yeryüzü etmenlerinden faydalanılmakta.
Fosil kaynak itibariyle petrol ve türevlerinden elde edilen enerjinin yanı sıra su gücüyle üretilen elektrik enerjisi insanlığın kullanımına sunulduğunda bir bedel oluştuğundan dolayı heba edilmemesi gereken koşulları ve şartları bize hatırlatıyor.