İstanbul Atlas Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Tümtürk, estetikte yenilikçi çözümlerin faydalarına ilişkin konuştu. Tümtürk, "Cilt gençleştirme, saç çıkarma ve kırışıklık azaltma gibi birçok estetik dermatoloji ve jeneratif estetikte kullanılarak Avrupa’da ilgi gören ‘altın eksozom’ Türkiye’de de yapılmaya başlandı. Tek seferde 8 seanslık klasik mezoterapi etkisi sunan yenilikçi yöntem, kısa sürede elde edilen gözle görülür sonuçları ve içerik zenginliğiyle estetik dermatolojide yeni bir dönemin kapılarını aralıyor" diye konuştu.
'ESTETİK DERMATOLOJİ SEKTÖRÜ, YENİLİKÇİ ÇÖZÜMLERLE İVMESİNİ ARTIRIYOR'
Dr. Mustafa Tümtürk, “Estetik dermatoloji alanındaki yenilikçi yöntemlerin Türkiye’de de uygulanmaya başlaması, sektör için bir dönüm noktası anlamına gelirken; dünya standartlarında güvenli ve etkili çözümler sunabilmemizi sağlıyor. Bu yenilikçi yaklaşımlar sayesinde, daha doğal sonuçlar elde etmek, iyileşme sürelerini kısaltmak ve kişiselleştirilmiş tedavi seçeneklerini genişletmek mümkün hale geliyor. Ülke çapında estetik alanındaki uzmanlığımızı ve yetkinliğimizi bir kez daha kanıtlarken, dünyadaki gelişmeleri takip etmeye ve sektörümüzü ileri taşımaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘DÜNYA GENELİNDE 60’TAN FAZLA ÜLKEDE KULLANILAN TEKNOLOJİ, ARTIK TÜRKİYE’DE’
“Estetikte doğal sonuçlar ortaya koyan kök hücre ve eksozom gibi hücresel tedaviler trend haline gelirken, etkin ve güvenilir bir yöntem olarak kolostrum kaynaklı eksozom kompleksleri ön plana çıkıyor” diyen Tümtürk, altın eksozom teknolojisinin klasik eksozom uygulamalarından temel farklarını şu şekilde özetledi:
“Altın eksozom, biyolojik imtiyazlı ilk süt olan kolostrumdan elde ediliyor. Patentli özel formülasyonu sayesinde, yalnızca hücresel düzeyde yenilenme sunmakla kalmıyor, aynı zamanda mikrosirkülasyonu artırarak daha hızlı ve derinlemesine bir etki yaratıyor. Dünya genelinde 60’tan fazla ülkede kullanılan bu teknoloji, klasik mezoterapilere kıyasla yaklaşık 8 kat daha güçlü sonuçlar verebiliyor. Cilt gençleştirme ve saç dökülmesi tedavilerinde etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış, biyomühendislik ürünü eksozomlar, büyüme faktörleri, vitaminler, peptitler ve antioksidanlarla zenginleştirilmiş özel bir kompleks içeriyor.”
‘TÜRKİYE, SAĞLIK TURİZMİ HEDEFLERİNE PAYDAŞLARIYLA BİRLİKTE İLERLİYOR’
Dr. Mustafa Tümtürk, “Sağlık turizminde 2025’te 3,97 milyar dolarlık hacme ulaşan Türkiye, sektör paydaşları ile koordine bir şekilde çalışmalarını sürdürerek, küresel bir merkez olması yolundaki hedeflerine emin adımlarla ilerliyor. Söz konusu dinamiklerin temelinde, Türkiye, uluslararası gelişmeleri yakından takip ederek hastalarına en güncel tedavi seçeneklerini sunuyor” dedi.
Dr. Tümtürk, “Estetik dermatoloji sadece bireylerin güzellik ve özgüven arayışlarına yanıt vermekle kalmıyor, sağlık turizmi ekosistemimizi daha da güçlendiriyor. Bu alandaki ilerlemelerimiz, ülkemizin sağlık ve turizm potansiyelini birleştirerek dünyaya sunduğu değeri artırmaya devam edecek. Estetik dermatoloji, artık salt bir güzellik endüstrisi olmaktan çıkarak Türkiye'nin ulusal sağlık turizmi stratejisinin temel direklerinden biri ve uluslararası alandaki rekabet gücümüzün somut bir göstergesi haline gelecek" dedi.
‘SAÇ SAĞLIĞI İÇİN DE FAYDALI SONUÇLAR SUNUYOR’
Modern estetik uygulamalarda hastaların en büyük beklentisinin, doğal görünümlerini koruyarak gençleşmek ve mümkün olduğunca hızlı şekilde günlük yaşamlarına dönebilmek olduğunun altını çizen Tümtürk, ifadelerini şu şekilde sonlandırdı:
“Hastalar artık yüzlerinde dramatik değişimler görmekten çok, cildin dokusunu koruyarak tazelik kazandırmak istiyor. Altın eksozom ile yapılan uygulamalar cilt yapısını bozmadan, hücre düzeyinde yenilenme sağlıyor. Altın eksozom yalnızca estetik bir uygulama değil, aynı zamanda hücresel düzeyde onarım ve yenilenmeyi hedefleyen bilimsel bir tedavi protokolüdür. Bu yeni jenerasyon formülasyonun içeriğinde yüksek yoğunlukta eksozom, büyüme faktörleri, multivitaminler, multimineraller, amino asitler, antioksidanlar ve biyoaktif peptitler bulunuyor. Zengin biyomoleküler yapısı sayesinde, yalnızca yüz gençleştirme değil, aynı zamanda saç tedavileri, leke tedavisi ve iz giderimi gibi pek çok dermatolojik sorunda da etkili sonuçlar sunuyor. Bu bilimsel altyapı, tedavinin güvenilirliğini artırırken, estetik dermatolojide yeni bir dönem başlatıyor. Hastalar, cerrahi olmayan ve anestezi gerektirmeyen bu işlem sonrası hemen sosyal hayatına dönebiliyor.”