Okul müdürü Sinan Kayhan, "Çocuklarımızı geleneksel oyunlarla tanıştırarak, ekran bağımlılığı yapan dijital oyunlardan kurtulmalarının faydalarını görüyoruz" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından geleneksel çocuk oyunlarının oynanmasını teşvik etmek amacıyla hayata geçirilen 'Yüz Yüze 100 Çocuk Oyunu' projesi kapsamında; İzmir'de Namık Kemal İlkokulu'nun bahçesine çizilen oyunlarla öğrenciler geleneksel oyunları öğreniyor. Geçmişte sokaklarda oynanan seksek, yağ satarım bal satarım, dönme dolap, salyangoz, istop, halat çekme, ip atlama gibi oyunlarla çocukların bilişsel, duyuşsal, psikomotor, sosyal ve kültürel gelişimlerine katkı sağlanması hedefleniyor. Namık Kemal İlkokulu Müdürü Sinan Kayhan, çocuklarda dönemin en büyük sıkıntısının ekran bağımlılığı olduğunu söyleyerek, "Çocuklarımızı geleneksel oyunlarla tanıştırarak, ekran bağımlılığı yapan dijital oyunlardan kurtulmalarının faydalarını görüyoruz. Bunların geri dönüşlerini hem öğretmenlerimizden hem velilerimizden alıyoruz" dedi.
'ÇOCUKLAR DÜNYAYI OYUNLA KEŞFEDER'
Çocukların dünyayı oyunla keşfettiğini söyleyen Kayhan, "Çocuklar oyunlarla kendi aralarında görev dağılımları yaparlar, kuralları öğrenirler, sorumluluk sahibi olurlar. Öğrenme sürecine oyunla başlamış olurlar. Bunun da öğrencilerimizin gelişim sürecine çok değerli bir katkıda bulunduğuna inanıyorum" diye konuştu. Kayhan, "Geleneksel oyunlarımız çocukların birbirleriyle tanışmasını sağlıyor. Çocuklar oyun oynarken birbirlerinin adını, yeteneğini öğreniyor. Sadece kendini keşfetmez, arkadaşlarını da keşfetmeye başlarlar. Bu da onların çok güzel bir sosyal hayat kurmalarına yardımcı olur" dedi.
'ÇİZİMLERİN ÇOĞUNU BEN ÇİZDİM'
Kayhan, "Okullar kendi imkanlarını kullanarak geleneksel oyunları çocuklarla okullarının bahçesinde tanıştırabilirler. Büyük bir maliyet değil. Bahçedeki çizimlerin çoğunu ben kendim çizdim. Yeteneği olan okul müdürleri, görsel sanat veya sınıf öğretmenleri bu çizimleri yapabilir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın geleneksel çocuk oyunlarıyla ilgili yayınlamış olduğu kılavuzda her oyunun nasıl oynandığı da anlatılıyor. Kılavuzlar eşliğinde öğrencilerimizle oyunları öğreterek, güzel bir dönem yaşamalarını sağlayabilirler" diye konuştu.
'OYUNLARLA GÜZEL BİR GÜN OLUYOR'
Birinci sınıf öğrencisi 6 yaşındaki Toprak Ulaş Ayabil, "Tüm oyunları seviyorum. Öğretmenlerimle, arkadaşlarımla oynamak eğlenceli oluyor. Okulu seviyorum. Seksek oyununu ve buradaki bazı sokakta da oynuyordum. Kalabalık oyunları seviyorum. Oyunlarla güzel bir gün oluyor, beslenme saatine geçerken biraz çok acıkıyorum" dedi.
'ÇOCUKLAR SOKAĞA UZAK BÜYÜYORLAR'
Birinci sınıf öğrencisi Arel Zorer'in babası Alper Arif Zorer (35) "Çocukları ekranlardan sanatla ve oyunlarla uzak tutmaya çalışıyoruz. Oyunlara alışması çok mutlu edici. Çocuklar sokağa uzak büyüyorlar. Bizim çocukluğumuzdaki gibi değil. Sokaklarda veya alışveriş merkezinde yere çizilmiş sayıları gördüğünde seksek oynuyor ama diğer sokak oyunlarını bizim anlattığımız kadar biliyorlar. Çocuğun gelişimi ve sosyalleşmesi için harika oyunlar" diye konuştu.
'BİR ÖNCE OKULA GELMEK İSTİYOR'
Birinci sınıf öğrencisi Deniz Maraba'nın annesi Gizem Maraba (40) ise "Kızım zamane çocukları gibi televizyon, tablet, telefonda çok fazla vakit kaybediyor ve buna engel olamıyorum. Çünkü bizim çocukluğumuzda olduğu gibi sokakta oynamaları söz konusu değil. Çocuklar bundan mahrum kalıyor. Ama okul sayesinde çocukluğumdaki oyunları oynuyor, keyif alıyor ve daha sosyal. Bazı çocuklar okula ağlayarak gelir. Öyle bir şey yok. Bir önce okula gelip arkadaşlarıyla oynamak istiyor" dedi.