Bir kuşağın sabrına, diğer kuşağın sesine dair...
Geçtiğimiz günlerde bir sokak röportajında dikkat çekici bir sahne yaşandı. Röportajı yapan bir YouTuber, orta yaşlı bir beyefendiyle konuşurken konu döndü dolaştı bugünün ekonomik sıkıntılarına geldi. Beyefendi, "Şükür halimize, evet enflasyon var ama artık her şey var. Gençliğimiz tüp kuyruğunda geçti" deyince, 14 yaşlarında bir genç mikrofona uzandı ve sert bir çıkış yaptı:
"Ben 14 yaşındayım, bana ne eskiden tüp kuyruğu olmuş olmamış! Bugün çikolata alamıyorum, ben bugünü yaşıyorum!"
Bu çıkışı çevreden alkış aldı, video da sosyal medyada kısa sürede viral oldu. Fakat burada bir durmak gerekiyor. Sevgili genç kardeşim, haklı olabilirsin; bu hayat senin yaşadığın günlerle ilgili, senin ihtiyaçlarınla şekilleniyor. Ama bir sor: Bugün burada olmanı sağlayan kimdi?
14 yaşında bir çocuk olarak bugün çikolata, hamburger ya da PlayStation alamamaktan şikâyet ediyorsun. Peki, 14 yaşında iken bunların hiçbirini tanımayan, sabahın köründe uyanıp ailesine katkı sağlamak için çalışan bir nesil olduğunu biliyor musun?
Biz elimizde Tipitip sakızla mutlu olur, gazoz kapaklarıyla oyunlar kurardık. Sırf sen ve senin gibiler bu ülkede daha iyi koşullarda yaşasın diye, belki oyunlarımızdan, belki hayallerimizden vazgeçtik. Bugün okuyabilesin diye gece gündüz çalıştık. Sana huzurlu bir vatan bırakmak için alın teri döktük. Şimdi sen o bayrağı devraldın. Elinde özgürce dolaşabildiğin bir ülke var. Dilediğin kadar oku, çalış, üret. Ama unutma: Elindeki mikrofon, geçmişe saygısızlık etme aracı olmasın.
Kimse sana "sıkıntı yok" demiyor. Evet, bugün zorluklar var. Enflasyon, hayat pahalılığı, ekonomik daralma hepimizin gerçeği. Ama senin gibi gençlerin bu zorlukları eleştirirken geçmişle dalga geçme hakkı yok. Çünkü o geçmiş, senin bugünkü varlığının temelidir.
Eleştir elbette, sorgula, araştır. Ama geçmişe ve seni bu noktaya getiren emeklere saygı duyarak yap bunu. Unutma: Büyükleriyle kavga eden bir toplum, köksüz bir ağaca benzer; ne meyve verir, ne gölge.
Sana düşen, geçmişten ders alarak daha adil, daha güçlü bir gelecek kurmak. Biz bu kadarını yapabildik. Şimdi sıra sende. O mikrofonu eline aldığında, sesinle yol aç, yıkma. Bayrak artık senin elinde, iyi taşı.
Ve son söz:
Hayatı sadece çikolata ve ekran ışığı sanan her genç, bir gün o ışığın sönmesiyle uyanır. O yüzden her gün oku, her fırsatta çalış. Ama hiçbir zaman eşek olma.