Gerçek Mucize: İnsan Olarak Kalabilmek

Bir zamanlar bir bilgeye sormuşlar: "Bir mucizeye tanık olduk, bir insan suyun üstünde yürüyordu!"

Bilge cevap vermiş: "Bu bir mucize değil… Tahta da su üstünde yüzebilir."

Sonra başka biri çıkmış: "Biz daha büyük bir mucizeye şahit olduk; bir insan uçuyordu!"

Bilge yine sakinlikle yanıtlamış: "Bu da bir mucize değil. Kuşlar da uçabiliyor."

Şaşkın kalabalık sormuş: "Peki nedir gerçek mucize?"

Bilge duraksamadan söylemiş: "Yalan konuşmamak, haram yememek, zayıfı ezmemek, zulme sessiz kalmamak, doğayı sevmek, yeşili korumak, ormana ve vahşi hayvana saygılı olmak... Gerçek mucize insan olarak kalabilmektir."

Bu sözlerle ilk kez YouTube’da karşılaştım. Yanılmıyorsam Lübnanlı ya da Beyrutlu bir konuşmacıydı. Cümleleri sade ama etkileyiciydi. Çünkü gerçekten de öyle değil mi? Asıl mucize, günümüzde insan olarak kalmayı başarabilmek…

Bugün çevremizde “insan” sıfatını hak eden kaç kişi kaldı? Artık neredeyse her gün “insanlıktan çıkmış” davranışlara şahit oluyoruz. Yalanlar, sahtekârlıklar, hırsızlıklar... Ne aslandan ne kurttan korkuyoruz artık. En büyük korkumuz, başka bir insana denk gelmek.

“İnsan” olmak sadece biyolojik bir tanım değil. Bir duruş, bir sorumluluk, bir vicdan meselesi. Ama ne yazık ki biz bu kimliği hızla kaybediyoruz. Kimi “Para çıktı, mertlik bozuldu” diyor. Kimi “İnsan nankördür, doymaz” diyor. Belki de hepsi doğru.

Ama asıl gerçek şu: Biz bu dünyada “insan olarak kalmayı” beceremedik.

Ormanları kestik, vahşi hayatı yok ettik, tarlalara beton döküp doğayı bitirdik.

Denizlerdeki canlıları, derelerdeki yaşamı yok ettik. Ortak yaşam alanlarımızı göz göre göre mahvettik.

Yetmedi… Gazze’de, başka coğrafyalarda toprak savaşlarına, soykırımlara göz yumduk. Hem yapanlar hem susanlar... Nasıl insan kalabildik? Kendi içimize bu soruyu sorabiliyor muyuz?

İşte bu yüzden o bilgenin sözü kulağımda çınlıyor: “Gerçek mucize insan olarak kalabilmektir.”

Mucizeler peşinde koşarken, en basit ama en zor olanı unuttuk: İnsanca yaşamak.

İnsanca düşünmek. İnsanca davranmak.

Gerçek mucizeyi kaybettiğimiz bu çağda, yeniden insan olmayı hatırlamak dileğiyle…

Hoşçakalın.