Çünkü para demek güç demek, statü ve söz sahibi olmak demektir. Medeniyet olarak gelinen seviye hem ülkeler hem de bireysel açıdan sahip olunan para gücüyle ortaya değer çıkarıyor.
İnsanları da ülkeleri de sahip olunan maddi güç unsurları belli konumlara getiriyor. İnsan, sahip olduğu paranın ve paranın maddi karşılığı olan mal/metanın çokluğu kadar değer görmekte. Yani sermayesi olmayan insan için hayali ticari ilişkiler ve karşılığı olmayan maddi unsurların yokluğu sonucu girişilen ticari faaliyetler sonuçta patlama ya da ekonomik krizler yaratmakta.
Ülkeler de sahip oldukları sermaye ve değer kabul edilen rezerv güç kadar para miktarına yön vermektedir. Örneğin ülkelerin ulusal-ekonomik gücü ile sahip olduğu parasal gücün karşılığını ifade eden altın/rezerv oranı birbiriyle doğru orantılıdır.
Enflasyona sebep olan veya ekonomik krizlere yol açan etmen altın rezervi ile kullanılan paranın karşılıklı dengede olmamasıdır. Paranın alım gücünü düşüren fazla miktarda basılan veya kullanılan paranın karşılığında altın/sermaye rezervinin yokluğudur.
Sermaye bu yüzden birey açısından da ülkeler açısından da güçlü olmanın ve ihtiyaçları karşılama boyutunun en önemli ayağı konumundadır.
Sermaye, birikimlerin ve elde bulunan maddi olanakların genel ifadesi olarak özellikle devletler açısından ekonomik işleyişin, bireyler açısından ticari ilişkilerin ön planda olması gereken genel yapılanmanın özünü oluşturur.
Sermayenin ve ekonomik gücün araçlaşmış simgesi olan Para olgusu merkezi alım/satım figürü olma rolünü insanlık tarihi kadar eski olan ihtiyaçların karşılanması gerçekliğinin ana döngüsü olarak sürdürmenin vazgeçilmez alışkanlığını insana kabul ettirmiş durumda.
Bu manada hem para miktarı hem de paranın karşılığı olabilecek değişim araçları var olan sermayenin güç kazanmasında önemli hale gelmekte. Takas ile alış-veriş yapma gibi yöntemlerin sona erdiği ve değişim aracılığını kâğıtların, madenlerin, altın ve gümüşün yaptığı dönmeler sonrası, yeni yüzyılın değişim araçları dijitalleşmenin sonucu karşımıza çıkan ve sanal değer taşıyan unsurlar olmakta.
Yalnız işin sıkıntı tarafı da yok değil!
Satın alma, hizmet görme, mülk ve ticari karşılıklar gibi günlük hayatın işleyişinde sürdürülen tüm ekonomik faaliyetlerde, insanlar paranın simgeleşmiş unsuruyla hareket etme güçlüğü çekmekte. Yani tonlarca kâğıt ve metal parayla alım/satım yapmak olanaksız olduğundan dolayı yüzyılımızda son hızla artan yeni bir değişim aracı paranın yerini almaya başladı.
Kredi kartı, hesaplar arası nakil, döviz ya da altın, çek veya senet, mülki değer taşıyan sözleşmeler gibi paranın çok miktar gerektiren tüm değişim süreçlerinde kullanılan değerli aracı unsurlar sayesinde alış-veriş imkânı, satın alma/satma kolaylığı, ihtiyaç giderme olanağı çok kolay bir şekilde gerçekleşme fırsatı bulmakta.
Karşımıza çıkan kavram “Elektronik Para” olduğundan dolayı artık dijital çağın gereklerine uygun kayıt dışı para yerine geçen değerler günlük hayatta kullanılmaya başladı. Kripto Para taşıdığı mana itibariyle gizlenmiş, şifreli anlamını koruyarak sanal ortamın para yerine geçen soyut satın alma simgesine dönüşmüş durumda.
Değişim ve satın alma araçlarının yoğun trafiğinde insanları kitleler halinde hayali alış-veriş alışkanlığına iten asıl neden paranın çok miktarda taşınamaması gerçekliğine dayanmakta.
Ortaya çıkan yeni para değerine de Bitcoin deniyor.
Yani birçok insanı batıran, iflas ettiren ya da bir kısım insan dışında kitleleri büyük para kaybına uğratan (literatürdeki adıyla merkeziyetsiz kripto para) sayesinde sanal ortamlarda ve alış-veriş sitelerinde ortada gerçekliği olmayan kayıt dışı değerler taşıyan matematiksel oranlar üzerinden para olgusunu yaşam alanlarına katmış durumdayız.
Kitleleri yoğun manada para kaybına ve zarara uğratan gerçeklik ise üretim faaliyeti dışında hiçbir gerçekliği olmayan sayılar üzerinden artış/düşüş yaşayan rakamlar için birilerinin tüm parasını, varlığını, malını, mülkünü ve altın/dövizini sanal ortamda aritmetik bir takım değerlere yatırarak kazanç elde etme isteğinin karşılıksız kalmasıdır.
Kripto değerler ya da elektronik paranın alım-satım girişimlerinde kullanılmasının faydası çok olmakla birlikte dezavantajları da yok değil!
Kripto para gerçekte yoktur ve simgesel bir ifadedir. Kâğıt veya madeni gerçeklik gibi somut olmayan sanal bir sayı ifadesi taşıması sebebiyle soru işaretlerini özünde taşımakta.
Elektronik bir para olduğundan, kaybedilmesi veya kazanılması belgelerle ispatlanamayan bir gizli şifreleme özelliğine sahiptir. Kayıt dışı olma, kanuni bir dayanağa dayanmama, dijital ortamlarda alma, satma, satın alma, alış-veriş yapma, aktarma, hizmet tedarik etme ve ihtiyaç giderme özellikleri nedeniyle eksi puana sahiptir.
Kripto değişim aracı ya da elektronik para resmi kurumlar ve devlet tarafından yasal geçerliliği olan bir değer taşımaz. Çünkü yasal açıdan kabul edilmemekte, kanuni yollarla devlet kontrolü dışında kaldığından hukuki yaptırımlar dışında bulunmaktadır.
Sadece elektronik ortamda saklanabilir, aktarılabilir ve harcanabilir. Matematiksel ifadelerle ortaya çıkan oranlar ve veriler üzerinden işlem yapıldığından banka işlemleri dışında bir işleyiş ağına sahiptir.
Bitcoin için üretimi ve elde edilmesi amacıyla “Kazma” denilen bir yöntem kullanılarak emek harcanması gerekir. Bunu da devlet veya merkez bankası değil, aracı kişiler ya da gruplar kanun dışı girişimlerle gerçekleştirir. Bu durum resmi kanallar tarafından uygun görülmediğinden üretimi ve kullanıma hazır hale getirilmesi değişik problemleri beraberinde getirir.
En önemli faydası çok miktarda ve istenilen anda istenilen yere (dünyanın her köşesine) para aktarma fırsatı sunmasıdır. İnsanların yanlarında taşıdıkları paketler ve poşetlerle kâğıt ve madeni para taşıdıklarını düşünsenize?
Bankların ve resmi kurumların vergilendirme yöntemlerinin ve para kesintisi uygulama maliyetinin dışında kolay imkânlar sunması nedeniyle tercih edilme olasılığı yüksek bir uygulamadır.
Üretim gibi insan ihtiyacının karşılanması sürecini ifade eden faaliyetler terk edilerek daha çok sanal ortamlar üzerinden kazanç elde etme amacının tıkanma noktasına geldiği zamanlar yaşanabilir. Çünkü ortada üretim olmadan alım-satım faaliyetleri gerçekleşemez.
Aracı kişi veya aracı gruplar üzerinden ya da Borsa/Bitcoin gibi para merkezli ortamların kazanç dürtüsüne dayalı para elde etme girişimleri herkese kazandırma lüksüne sahip değildir.
Birilerinin kazanması kadar birilerinin kaybetmesi de söz konusu olduğundan dolayı hassas adımlar atılması önem taşımakta.
Sağlam adım atma ilkesi ile sınırlı oranlarda her türlü yatırım imkânına erişmeye çalışmak sağlıklı olandır. Bol kazanç adına insanı kendine zarar verecek hale getirecek eylemlere ve girişimlere girmemek gerekiyor.
Sahi şu intihar olaylarının ilimizde artış göstermesinde söylenen şeylerin etkisi var mıdır acaba?
BATMAN İLE MARDİN’İ BİR KIYASLAYALIM
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.