HAYAT PROGRAMIMIZ KUR’AN (1)

     Tüm övgü ve takdirler Allah’a mahsustur. Salat ve selam Kainatın efendisi, rehber ve rahmet Peygamberi efendimiz Muhammed sav’me, olsun.

   Kıymetli Okurlar: Kuran’ı okumamızın gerekliliğinden, bilmemiz gerektiğinden -hayatlarımıza nakşetmenin elzem oluşundan ve faziletlerinden söz etmeye çalışacağız.

Aslında bizleri çok yakından ilgilendiren var oluş sebebimizi teşkil eden bir konu.Daha doğrusu ahiretteki konumuzu belirleyebileceğimiz bir konu,sonu ya ebedi kazanılacak nimetlerle dolu bir cennet hayatı,yada sıkıntı,eza ve işkencelerin hat safhaya ulaştığı çekilmez bir cehennem hayatı.Yani ya Kuran’ı öğrenip bize vermek istediği mesajları öğrenip  uygulamaya koyup,Kuran eksenli,Kuran içerikli bir hayatın  içerisinde oluruz ve cennete gideriz.yada bunların olmadığı bir hayat tarzını yani, Kur’an ve uygulamalarından mahrum bir hayatı yaşarız ve cehenneme gireriz. İnsan için bunların dışında yapabileceği veya uygulayabileceği 3. Bir alternatif yol, 3.bir hayat tarzı ve uygulaması yoktur. Allah bu Kuranı bizlere göndermiş ve onu uygulayacak da yine bizleriz

    Evet Kıymetli okurlar; Yüce Allah yüce Kur’an da şöyle buyuruyor:

İşte bu Kitap: “Toplumun ve bireyin temel hayat prensiplerini çizen bu ilahi yazgı varya, kendisinde hiç şüphe yoktur. İnsan aklını şüpheye düşürebilecek hiç bir çelişki, eğrilik ve tutarsızlık yoktur onda. Öyleyse, gönlünü aç ve içtenlikle oku. Okudukça göreceksin ki, bu sözler yüce yaratıcıdan gelen hakikatin ta kendisidir. Fakat bu kitap kötülüğü, çirkinliği tercih eden kimseler için değil, fenalıklardan sakınan, doğruya ve güzelliğe ulaşmayı arzu eden ve takva sahipleri için bir kılavuz,bir yol gösterici ve bir hidayet rehberidir.” (Bakara.2)

-“Hiç kuşkusuz bu Kuran, insanlığı en güzel, en doğru yola iletir ve gösterdiği yolda yürüyerek güzel davranışlar ortaya koyan mü’minlere, kendilerini büyük bir mükafatın beklediğini müjdeler (isr.9)

     Ulaşılabilecek en değerli mevki ve durumu beyan ediyor efendimiz s.a.v.            

“Sizin En hayırlınız Kuranı öğrenen ve öğreteninizdir” diye buyurmaktadır Abdullah b Mesud ra, Efendimiz as’mın şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: “Kim Allah’ın kitabından bir harf okursa ona bu sebeple bir hasene verilir. Hasenenin karşılığı ise on mislidir. Size elif lam mim bir harf demiyorum, fakat elif bir harftir, lam bir harftir ve mim de bir harftir.’’diye buyurdu.

Okunacak bir harfin bile insana fayda sağlayacağını, insanın ondan faydalandığını beyan ediyor efendimiz as

Efendimiz as:’’Kim Allah’ın kitabından bir ayet dinlerse ona kat kat sevap yazılır. Kim de bir ayet okursa bu kendisi için kıyamet gününde bir nur olur, diye buyurmaktadır.

Bir ayet bile okuması kendisi için kıyamet gününde bir nur, dinlemesinden dolayı da kendisine kat kat sevap yazılır. Çünkü; ’’Allah’ın kelamının diğer sözlere üstünlüğü, Allah’ın,yaratıklarına olan üstünlüğü gibidir,diye buyuruyor efendimiz as.6. Bu özellik sadece Allah’ın kelamı olan Kuran için geçerlidir.

  Çünkü Kuran masum ve kıyamete kadar sözü geçerli bir kitaptır. Okunacaksa Kuran okunmalı. Düşünülecekse Kuran düşünülmeli. Tatbik edilecekse Kuranın sözleri tatbik edilmeli.Çünkü Kuranın diğer sözlere olan üstünlüğü, Allah’u Tealanın insanlara olan üstünlüğü gibidir.

  Dikkat edelim, Bu Müslüman için bir ikazdır. Ve Müslüman okurken öncelikli Kuran okumalı.Zaman ayıracaksa öncelikli bu zaman Kurana ayrılmalıdır.Sonrada hadise.Çünkü her şeyden çok değerli ve etkili ve tesiri olabilecek kelam Allah’ın kelamı olan Kuran’dır. Sanatçısı Allah’tır ve biz eserleri olan insanların anlayabileceği dilde ve özellikte düzenlemiş ve tanzim etmiştir.Kimsenin ben anlamıyorum deme lüksü yoktur ve olamaz…..Neden

“Gerçekten biz onu kolay anlamak ve akıl erdirmek için Arapça bir Kuran olarak indirdik.” buyurmaktadır. (yusuf,2)

İşte Biz anlayamıyoruz, zordur, nasıl anlayacağız diyenlere bu Allah’ın bir cevabıdır.

       Başımıza ne gelmişse ve geliyorsa toplum olarak,Kurana net ulaşma yollarının dışında,alternatif olarak gördüğümüz ve çareyi onlarda gördüğümüz, düşünce ve görüşler yüzünden gelmiştir.Dönemeç ve virajlara gerek yok kıymetli okurlar.Çünkü bu kuran biz insanlara indirilen bir kitaptır.Her ferdin şahsına munhasır inmiştir,her ferde hitap ediyor.En seviyeli insanın ve seviyesi çok düşük olan insanında okuduğunda anlayacağı bir dilde,berraklıkta ve sadelikte yazılan ve indirilen bir kitaptır. Onun için Yüce Allah:Ben Kuranı kolay anlayasınız diye Arapça indirdim, diye buyuruyor.O açıdan mutlaka bir şey okumamız gerekiyorsa, mutlaka bir şey okuyacaksak,öncelikli o Kuran olmalıdır. Önceliği onun dışında hiçbir kitaba vermemeliyiz.

    Evet Hidayet rehberimiz olan Kuran yaşantımızda önümüzü görmeye yarayan aydınlatıcı bir kandildir. Karmakarışık dünya yaşantımızın içerisinde yolumuzu bulmamıza yarayan bir ışıktır. Yolumuzu ancak ve ancak onun nuruyla bulabiliriz. Gerçekleri ancak onunla bilebiliriz. Hayata bakış açımızı ancak onunla ölçebiliriz.Her türlü muamele tarzlarımızı ancak onunla belirleyebiliriz.Onun dışında beşeri düzenlerin kendi mantıkları çerçevesindeki çizip yazdıklarıyla bulmamız ve belirleyebilmemiz mümkün değildir. Çünkü sanatı olan biz insanların anlayabileceği ve kavrayabileceği ve yolunu bulabileceği tek kaynak Kurandır.

 “-O halde dinleyin ey insanlar: Bu ayetler, tüm insanlık için doğruyu, güzeli gösteren aydınlatıcı delillerdir. Ve yürekten inanmış bir topluma dünya ve ahrette kurtuluşu, mutluluğu garanti eden bir yol gösterici,bir rahmet kaynağıdır.Bu rahmete yalnızca erdemli kimseler erişebilecektir.” (Casiye 20)

Ebu Eyyüb El Ensari anlatıyor: Resulullah sav heyecanla yanımıza geldi ve şöyle buyurdu.–Ben aranızda oldukça bana itaat edin(benden azami istifade edin).Allah’ın  Kitabına sarılın, onun helal kıldığını helal, haram kılığını haram olarak kabul edin.’’h.8

Kıyamet gününde En büyük şefaatçi Kuran’dır.

Cabir ra gelen nakilde efendimiz as:’’Kuranı Kerim şefaat eder, Şefaati kabul edilir, Savunucudur, savunması tasdik edilir. Kim onu önünde tutarsa kendisini cennete sevk eder. Kim de onu arkasına iterse, kendisini cehenneme sevk eder, diye buyurmakta.’’ 11

      Evet Kuran şefaat eder. Şefaati kabul edilir. Nasıl? Yaşantısını ona göre şekillendirenleri,  gündeminde tutanları korur. Ve savunur. Ve savunması da Allah tarafından  tasdik edilir ve kabul edilir. O açıdan Kuranı gündemimize almalıyız. Söylemleriyle hayatımızı tanzim etmeli ve düzenlemeliyiz. Tüm muamele şekillerimizi onun koyduğu sınırlar çerçevesinde ayarlamalıyız. Alışverişimiz Kurana göre olmalı, Hocalığımız ona göre olmalı, babalığımız ona göre olmalı, komşularımızla ilişkilerimiz kurana göre olmalı, konuşmamız ona göre olmalı, yememiz içmemiz-kalkmamız ve oturmamız kurana göre olmalı. Vs her türlü hal, hareket ve muamele şekillerimiz Allah’ın kelamı olan Kurana göre olmalıdır. Bu şekilde ki bir bakış açısıyla olaya baktığımız zaman Kuran bizlere şefaat edecek, dünyadaki işlerimiz ve muamele şekillerimiz düzelecek ve Cenabı Allah bizleri Kuranın şefaati doğrultusunda ebedi cennetine girdirecektir. Yoksa başka kurtarıcılar ve kurtuluş yolları olmayacaktır.

Çünkü ”Kulu Allah’a en fazla yaklaştıran şey O’nun kelamı Kurandır.’’

Ne kadar vakıf olursak, ne kadar çok ayet bilirsek bildiğimiz ayetler sayısınca, kıyametteki derecemizde o oranda yüksek olacak ve artacaktır.’’Kuran ayetlerinin sayısı cennetteki dereceler kadardır. Kuran okuyana: ’’Okuduğun Kuran ayetleri sayısınca dereceye yüksel, denilir.

     Rabbim bu istikamette bir yürüyüşü sergilemeyi cümlemize nasip etsin. AMİN

 

                                                                                                            DEVAMI BİR SONRAKİ YAZIDA