Geçenlerde kitap reyonunda gördüğüm “Ben Malala” kitabı ilgimi çekti. Kim bu Malala? Bu genç yaşata nobel ödülünü alan insanın hayatını merak ettim.
“Pakistan’da 2012 yılında Taliban bir tetikçi tarafından silahla başından yaralanan ve
tedavi için İngiltere’ye yerleşen Yusufzay, 2014 yılında kız çocuklarının eğitim hakkı için yürüttüğü çalışmalardan ötürü Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi ve kazanan en genç isim oldu.”
“Kız çocuklarının eğitimi için destek bulmak üzere kendi adını taşıyan Malala Vakfı’nı kuran Yusufzay, geçtiğimiz yıl felsefe, siyaset ve ekonomi okuduğu Oxford Üniversitesi’nden mezun.”
Pakistan gibi bir ülkede bir kadının eğitim üzerinde bu denli durması yaşam kulvarında önemli bir simadır Malala…
Taliban yaşamı bu denli insanlara daraltması sürercinde bu aydınlık adımlarını atan kadın, Yaşamın her anında isimi saygıyla anılacaktır.
Yaşamın gerçeği bu ki; eğitim ve bilim insanları besler çağ da çağa götürür. Mevcut iktidarlar egolarını sağlamak için zamanı heba ederler. İlk fırsat kitabı okumanızı tavsiye ederim. Yaşam bakışınız ve mücadele konusuda farklı ablar yaşatıp düşündürecektir. Kitap okuma sürecinde ilgimi çeken Peştu tapası yanı değişler oluyor bir kaç dipnot aşağıya aktarıyorum.
” Yolculuğuna bir yılanın kuyruğunun sonunda başlarsan; kendimi onun kafasında bir zehir okyanusunda bulursun”
Yaşamın her alanında zahmetli olan tüm engebeler bir anda önüne çıkabilir. Ama işin kolayına kaçmadan mücadele etmek biraz tehlikelidir. Karanlığın aydınlık süreci bilgi ve zaman demlemesiyle mümkün. Her şey birden ol demekle değil bilgi e zaman gereklidir.
Malala’ın şu sözleri çok ilginç:
Afganistan’ın tekrar Taliban’ın eline geçmesi ardından ‘‘Birçok kadın gibi ben de Afganistan’daki kız kardeşlerim için korkuyorum”
ALÇAK GÖNÜLLÜLÜK
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.