Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

SOSYAL ADALET VE BARIŞIN TEMİNİ: ZEKÂT

Ramazan’da en çok merak

Ramazan’da en çok merak edilen konulardan biri olan zekât ve onun önemiyle ilgili açıklamalarda bulunan Molla Muhammed Varol, merak edilenleri cevapladı. İslam’ın rükünlerinden bir rükün olan ve zenginin malını kirden, fakirin gönlünü kinden temizleyen önemli bir ibadet olan zekât, toplumdaki yoksulluğun önlenmesinde önemli rol oynuyor. Toplumsal huzur ve barışa sebep olan zekâtın önemi ve mahiyeti ile ilgili İLKHA muhabirinin sorularını cevaplayan İttihadul Ulema Üyesi Molla Muhammed Varol, önemli değerlendirmelerde bulundu. İşte Allah ile kulu birleştiren İslam’ın bir köprüsü olan “zekât” ile ilgili merak edilen sorular ve verilen cevaplar: “İslam devleti ve halife olmadığı için ihtiyaç sahiplerine zekâtı ya kendimiz ya da vakıflar aracılığıyla verebiliriz” Kur’an-ı Kerim’de sekiz sınıf insandan bahsediliyor. Bugün bu sekiz sınıf insan toplumumuzda mevcut mudur? Zekât mükellefi zekâtını hak sahiplerine nasıl ulaştıracak? Bu sınıfların hepsi olmasa da birçoğu mevcuttur. Mevcut olanlara zekâtların verilmesi gerekir. Zekât iki şekilde verilmektedir. İnsan kendi eliyle de zekâtı hak edene verebilir. Açık (zahir) ve gizli (batın) olmak üzere iki çeşit zekât vardır. İslam devleti ve Müslümanların imamı varsa ve o imam kendi amilini zekât toplaması için gönderiyor, o da zekât topluyorsa, o zaman insan ona zekâtını vermeye mecburdur. Bu açıktan olan zekâttır. İnsan zekâtını İslam halifesine verip, onun müstahak olanlara zekâtı dağıtmasını sağlamalıdır. Ama batın (gizli) olanda ihtilaf vardır. Bazı âlimler burada da zekâtın imamın amiline dağıtılması için verilmesi gerektiğini söylemiş ve bu şekilde daha iyi olduğunu belirtmiş. Bazı ulema âlimleri ise insanın kendisinin zekâtını eliyle dağıtmasının daha uygun olduğunu ifade etmiştir. Şimdi İslam devleti ve halife olmadığı için ihtiyaç sahiplerine zekâtı ya kendimiz veririz ya da vakıflar aracılığıyla zekâtımızı verebiliriz. Bu vasıtayla zekâtımızı ihtiyaç sahiplerine ulaştırırız, bundan başka da bir yol yoktur. (İLKHA)