Son yıllarda Türkiye'de kalp krizi vakalarında belirgin bir yükseliş yaşanıyor. Uzmanlar, her geçen yıl daha fazla kişinin kalp krizi nedeniyle hastanelere başvurduğunu, bunun da modern yaşam alışkanlıkları ve hızla değişen yaşam koşullarının bir sonucu olduğunu vurguluyor. Bu artış, toplum sağlığı açısından alarm veren bir tabloyu da beraberinde getiriyor.

Türkiye genelinde kalp ve damar hastalıklarında gözle görülür bir artış yaşandığını belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Operatör Doktor Anıl Akbaş, özellikle modern yaşamın getirdiği hareketsizlik ve şehirleşmenin bu artışta önemli rol oynadığını söyledi.

Doktor Akbaş, son yıllarda şehirleşme ve köyden kente göçün etkisiyle insanların daha "hareketsiz bir yaşam tarzına yöneldiğini", bunun da obezite başta olmak üzere birçok sağlık sorununu tetiklediğini ifade etti.

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Operatör Doktor Anıl Akbaş

"Obezite ve tip 2 diyabet kalp damarlarını tehdit ediyor"

Hareketsiz yaşamla birlikte "obezitenin arttığını", bunun doğal sonucu olarak da "Tip 2 diyabet riskinin yükseldiğini" kaydeden Doktor Akbaş, diyabetin uzun dönemde kalp damarlarında ciddi tıkanıklıklara yol açtığını vurguladı ve "Şeker hastalığı, uzun vadede kalp damarlarında ciddi tıkanıklıklara neden olabilen bir hastalık. Obezite ve diyabet oranlarındaki artış maalesef kalp ve damar hastalıklarını da artırıyor." diye ekledi.

"Sigara hâlâ en büyük risklerden biri"

Kalp ve damar hastalıklarının en önemli nedenlerinden birinin sigara olduğunu belirten Akbaş, oranlar zaman zaman düşse de "Türkiye'de sigara kullanımının hâlâ yüksek" olduğunu söyledi.

Uzman Doktor Akbaş, "Sigarayla mücadelede ciddi adımlar atılıyor ancak sigara kullanımı halen kalp ve damar hastalıklarında kritik bir risk faktörüdür." dedi.

"Hava kirliliği de tetikliyor"

Hızlı şehirleşmenin bir diğer sonucu olan "hava kirliliğinin de kalp ve damar rahatsızlıklarını tetiklediğini" ifade eden Doktor Akbaş, çevresel önlemlerin önemine dikkat çekti.

"Kalp hastalıklarında en etkili yöntem korunmaktır"

Kalp ve damar hastalıklarında tedaviden önce "korunmanın" esas olduğunu vurgulayan Akbaş, risk faktörlerinin iyi bilinmesi gerektiğini belirtti. Akbaş, yaş ve genetik gibi değiştirilemeyen faktörlerin yanında, bireylerin kontrol edebileceği pek çok risk bulunduğunu söyledi.

Akbaş'ın sıraladığı "değiştirilebilir risk faktörleri" ise şöyle:

"Kişinin ideal kilosunda olması, düzenli sağlık kontrollerini yaptırması ve sigara kullanmaması."

"Akdeniz tipi beslenme ve düzenli spor şart"

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Operatör Doktor Anıl Akbaş, kalp sağlığını korumak için sağlıklı beslenmenin ve hareketli yaşamın önemini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:

"Akdeniz tipi beslenme düzenine sahip olmak, düzenli spor yapmak ve günlük yürüyüşleri aksatmamak; kalp ve damar sağlığını korumak için atılması gereken en önemli adımlardır."

Kaynak: İLKHA HABER AJANSI