Fedakârlık…
Tek karşılığı bu! Doktorlarımız fedakârlık gösteriyor.
Kapasitelerinin üzerinde ve kişisel sınırlarını zorlayarak, mesleki donanımlarının ve kişisel birikimlerinin ötesinde sadece sağlık hizmeti sunma gayretiyle, insanların minnet duymalarını sağlayan bir çalışma temposuna sahipler.
Takdir ve minnettarlık duyulacak kadar sevindirici; Ama bir o kadar da yoğun temposu/hasta sayısıyla acı olan tablomuzun ana karakteri olarak doktorlarımız başrolde bulunuyor.
Bu manada hatırlatmak zorunlu bir hal alıyor: Lütfen gerek resmi gerekse özel hastanelerde, hasta sıralarında doktorlara yönelik eylem ve söylemlere girişme konusunda yapıcı davranalım.
Saldırı ve şiddet uygulamanın olağanlaştırıldığı hastane ortamlarının, hasatların tedavi ve sağlıkları için var olduğu unutuluyor.
İlimizin değişik nedenlerden kaynaklanan acı bir tablosu var. Hasta sayısının fazlalığı, hastane sayısının yetersizliği, doktor ve sağlıkçı personel azlılığı gibi çözüm bekleyen konular nedeniyle sağlık merkezlerimiz tıkanma seviyelerinde hizmet vermeye çalışıyor.
Hatta sıra alma konusunda ne yazık ki haftalar ve bazı branşlarda aylar sonrasına randevu bulunabiliyor.
Bu tıkanmanın sorun merkezi olarak ilk aktörler doktorlar olmakta. Çünkü başta Eğitim ve araştırma hastanesi başta olmak üzere diğer resmi hastane ve sağlık kuruluşları gibi özel hastaneler de hastaya cevap noktasında yetersiz kalabiliyor.
Aksaklık ve sıkıntılar normal ve yığılmalar yaşanması kabul edilebilir sınırlar dâhilinde hoş karşılanabiliyor. Ama bir doktorun günde 100-150 arası bir hasta potansiyeline cevap vermesi ne kadar normal kabul edilir?
Nüfus artış oranları yüksek olan ilimizin doktor potansiyeli yetersiz denebilecek seviyelerde. Doktor sayısının azlığı, hasta sayısının yüksekliğinin faturası doktorlara çıkmakta ve bakılması gereken sayının 3-4 kat üzerinde bir kapasiteye ulaşılması gerekmekte.
Ülkemizde büyük şehirlerde bile 50-60 hastaya bakma gibi bir imkân varken; Ülke dışında bu sayıların 15-20 ile sınırlı olması aslında ilimizdeki doktorlara minnet duyulması için yeterli bir neden olmakta.
İlimizin ve bölgemizin acı bir gerçeği olarak mevcut koşullarda sağlık hizmetlerimizin yürümesi için karşılıklı anlayış ve gerçekleri görme hissiyatımızı ön plana almamız lazım.
Emek ve gayret gösterme çabasında olan hekimlerimiz suçlu değil! Radikal çözümler konusunda sistemin geri kalan tüm parçalarının görev bilincine sahip olması şart!
Karşılaşılan ve yaşanan sıkıntıların acısını doktor ve sağlık personelinden çıkarmanın bir manası yok. Hasta sayısı fazla, sıra bulmak imkânsız, sırada saatlerce beklemek zor, sağlık merkezlerinin ortamları uygun değilse bunu sadece hastane koşullarında aramak hiç doğru değil.
Kişisel kapasitelerini zorladıkları ve yüksek tempoda yoğun mesai harcadıkları için ancak takdirleri dile getirmek gerekiyor. Hiçbir doktor hakaret veya saldırı girişimine uğramayı hak etmiyor.