HAYATINI ŞANSA BIRAKMA

Şansa inanır mısınız bilmem ama sanırım ben pek inanmıyorum!

“Mücadeleye inananlardanım ve mücadele karşısında elde edemeyeceğimiz hiçbir şey yoktur hayatta. Unutmamalıyız ki mücadele sonucu yapılan işlerin mükâfatı her güzel şeye bedeldir.” demek isteyeceğim ama diyemeyeceğim. Ne yazık ki kendimi ve sizleri kandırmayacağım… Şu var ki yorgunluk daha işin başında gelirse, başlangıçta hissedilmiş tatlı gayret yitirilir.

Yorulmadan yapılan işler de uzun soluklu mutluluğu getirebilir.

İyi bir yere gelebilmek için veya iyi bir şeyi elde etmek için illa yorulmak mı gerek…

Uzun soluklu mücadelelere zamanımız kalmadı, zaman geçip gidiyor ve zaman’ı idareli kullanmak gerek.

Ne kadar da canavarca bir düşünce değil mi?

İyi bir yere gelmek için 25-30 yılını veriyorsan beklentilerin artar, değil mi?

İyi bir pozisyonda, konumda olman gerektiğini düşünürsün.

 Hep aynı çizgide ilerlemek kimsenin istemeyeceği bir durumdur sanıyorum. Cansız bitap olduğumuz zamanlarda ise 25-30 yılın yorgunluğu, mücadelesi ile ilgisizlik, isteksizlik doğacaktır.

Severek yaptığımız iş dahi 25-30 yıldan sonra haz vermemeye başlayacaktır ve size haz vermeyen bir çalışma mutluluk, başarı ödül olmaktan çıkar.

Ve bununla beraber sinirsel hastalıklar baş gösterir. Sağlığımızın etkilenmesi sonucu ruh halimiz de büyük tehlike altındadır.

Ve şuan;

“Hayatımla mücadele ediyorum en büyük mücadelem kaygılarımla olan mücadelem olacaktır.

25-30 yılı daha kısa bir süreye indirgemek olacaktır.

Daha az tiksinti ve nahoşluk için, biliyorum ki sonunda yorgun düşen ben olacağım kazanan mücadelem olacak, Ama ben olmayacağım!”