Her Şey Yolunda mı Gerçekten?

Devlet büyüklerimiz, her fırsatta "Her şey yolunda, vatandaşımızın yanındayız" diyor. Elbette, böyle bir teminat duymak hepimize güven veriyor. Ancak bazı veriler ve sahadaki gerçekler, bu söylemlerle çelişen bir tabloyu da gözler önüne seriyor.

Mesela 2024 verilerine göre ülkemizde tam 100.954 dernek ve 6.953 yardım kuruluşu faaliyet gösteriyor. Evet, yanlış duymadınız; neredeyse 7000 doğrudan yardım kuruluşu. Dernekleri de hesaba katarsak, bu sayı 100 bini aşıyor.

Bu rakamlarla muhtemelen dünyada en çok yardım kuruluşuna sahip ülkelerden biriyiz. Peki ama neden?

Devletin açıklamalarına göre ekonomik durum kontrol altında, ihtiyaç sahipleri kayıtlı ve gerekli yardımlar yapılıyor. Barınma, sağlık, eğitim, giyim gibi temel ihtiyaçlar devlet güvencesi altında. Hatta istihdam konusunda da destekler sürüyor. Öyleyse bu kadar yardım kuruluşu ve dernek kime yardım ediyor?

Bu, kafamda büyük bir soru işareti oluşturuyor.

Batman gibi görece küçük bir ilde bile 414 dernek faaliyet gösteriyor. Bu sayıya bakarsak, neredeyse her mahalleye birkaç dernek düşüyor. Gerçekten de bu kadar büyük bir yardıma ihtiyaç mı var? Yoksa başka bir durumla mı karşı karşıyayız?

Benim şahsi kanaatim şu: Devletin açıklamaları büyük ölçüde doğru. Sosyal yardımlar sistematik bir şekilde yürütülüyor. Ancak bu kadar çok dernek ve yardım kuruluşunun varlığı, başka bir problemi işaret ediyor olabilir: "Tabela dernekleri".

Yani kâğıt üstünde var olan ama sahada hiçbir faaliyet göstermeyen, yalnızca çeşitli çıkarlar için kurulmuş yapılar. Bu tür dernekler hem kamuoyunu yanıltıyor hem de gerçekten faydalı işler yapan kuruluşların itibarına zarar veriyor.

Bu noktada devletin bu dernekleri denetlemesi ve işlevsiz olanları tasfiye etmesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle Batman gibi illerde, sayın valilerimizin bu konuda daha aktif bir rol üstlenmesi, kamu düzeni ve güvenilirliği açısından önemlidir.

Çünkü önemli olan çok dernek kurmak değil, gerçekten ihtiyacı olana ulaşabilmektir.

Gerçek ihtiyaç sahiplerini doğru tespit eden, şeffaf çalışan ve denetime açık yardım kuruluşları elbette ki büyük bir ihtiyaçtır. Ancak bu yapıların suistimal edilmemesi de bir o kadar hayati.

Sorulması gereken soru şu:

Ülkemizde yardıma muhtaç vatandaş sayısı çok mu, az mı?

Gerçekten doğru rakamları biliyor muyuz?

Umarım bu sorulara net ve şeffaf cevaplar alabiliriz. Çünkü sosyal yardımlar gibi hassas bir meselede, kafa karışıklığı değil, güven ve açıklık gerekir.

Hoşça kalın.