İnsan Hakları Öncülüğünde her hafta cumartesi günleri düzenlenen "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" eylemlerinin 543. haftasında 1994 yılında Kozluk ilçesinde kayıplara karışan Mehmet Emin Çelik'in akıbeti soruldu. Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde toplanan kayıp yakınları burada basın açıklaması yaptı. Kayıp yakınları adına basın açıklamasını İHD şube başkanı Av. Devran Yıldız okudu. Yıldız açıklamasında şu ifadelere yer verdi. "30 Ağustos 1994 Tarihli Özgür Ülke Gazetesinde yer alan haber ve İHD Diyarbakır Şubesi arşiv çalışmalarından edinilen bilgilere göre;Kozluk ilçesinde ikamet eden Mehmet Emin Çelik ve Mehdi Çelik, Yeni mahallede bulunan akrabaları Muzaffer Durmaz’ın evine misafirliğe giderler. Gece saat 23.30’da eve gelen özel Harekât Timleri ‘ifadesini vermesi gerektiği’ gerekçesiyle M. Emin Çelik ve Mehdi Çelik’i misafir bulundukları evden dışarı çıkarır. Yaklaşık 15 metre uzaklaştırıldıktan sonra Mehmet Emin Çelik, uzun namlulu silahlarla taranarak öldürülür. Mehdi Çelik ise karanlık olması sebebiyle kaçarak kurtulmayı başarır.Olaya ilişkin bir görgü tanığının anlatımları ise şöyle: “Olaydan kısa bir süre önce Muzaffer Durmaz’ın evine, evin önünde bulunan askeri bir panzerin geçişinden yaklaşık on dakika sonra Özel Hareket giyimli iki kişi gelir. Kendilerini asker olarak tanıtır. Sonra evdekilerin kimliklerini göstermelerini isterler.Kimliklerin gösterilmesinin ardından, evde misafir bulunan Mehmet Emin ve Mehdi Çelik, ifadeleriniz var deyip evden çıkarıldı. Kısa bir süre sonra silah sesleri geldi. Olay yerine gittik. Mehmet Emin kanlar içindeydi ve yaşamını yitirmişti. Olay yeri boş kovanlarla doluydu. Her ne hikmetse Kozluk Kaymakamı Ali Hikmet Şen, Savcıyla birlikte olay yerine geldi. Bir gün sonra Cenaze Hastane morgundan alındıktan sonra, 3 bin kişilik bir kitleyle Kozluk mezarlığında defnedildi. Defin sırasında yol kenarlarına ve mahalle aralarında panzerler yerleştirildi. Konuyla ilgili Kaymakamla yapılan görüşmede “olay olur olmaz nasıl oldu da Savcıyla birlikte olay yerine geldikleri” sorulunca ‘ben İlçe Kaymakamıyım, oraya gelmem benim görevim’ dedi. Ancak halk, bu olayın planlanmasında, savcı ve Kaymakamın da bilgisi dâhilinde gerçekleştiği ve yapılanın bir infaz olduğunu söylüyorlardı. İnfazla ilgili kaymakam bilgi vermekten kaçındı.” dedi.
İHD, ÇELİK'İN AKİBETİNİ SORDU
Bunlar da ilginizi çekebilir