İnsan Hakları Derneği öncülüğünde her hafta Cumartesi günü gerçekleştirilen "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" eylemlerinin 565. haftasında 1995 yılında Kozluk'ta kayıplara karışan Mehmet Şirin Maltu'nun akıbeti soruldu.
Gülistan caddesi İnsan Hakları anıtı önünde bir araya gelen kayıp yakınları burada basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını İHD yönetim kurulu üyesi Gülbahar Kaya okudu. Kaya açıklamasında şöyle dedi.
“17 yaşındaki Mehmet Şirin Maltu’nun evine 31 Ocak 1995 gecesi, aralarında asker, özel tim ve köy korucularının da bulunduğu güvenlik güçleri, panzerler eşliğinde baskın yapıldı. Kimlik kontrolü yapan askerler Maltu’yu dışarı çıkardılar. Sabah saat 04.00’e kadar açık alanda işkence gören Maltu’nun çığlıkları duyuldu. Ardından, Maltu’yu alıp götürdüler. Ertesi gün saat 12.00 civarı dört araç eşliğinde elleri, ayakları bağlı ve kafasına çuval geçirilmiş halde köye geri getirdiler. PKK sığınaklarını ve silahlarının göstermesini istediler. Köylüler; Maltu’ya işkence yapıldığını, ayakta duramayacak durumda olduğunu, Maltu’nun PKK ile ilgisinin olmadığını ve sürekli “bilmiyorum!” dediğini belirtmişlerdir. Daha sonra askerler Maltu’yu taşıyarak araca bindirip götürdüler. Aile baskına katılan Bekirhan Jandarma Karakolu ve Kozluk Jandarma Bölük Komutanlığına başvurur. Aileye çocuklarının gözaltında olmadığı söylendi. Aynı tarihlerde Batman Komando Taburu’nda gözaltında tutulan bir kişi serbest bırakılınca Maltu ailesi’ne, Mehmet Şirin’i taburda gördüğünü ve altı gün boyunca beraber gözaltında tutulduklarını anlattı. Savcılığa başvuran aileye soruşturma başlatmak için aile dışından iki şahit göstermesi istendi ama olaya tanık olanlar ağır baskı ortamında şahitlik yapamadı. Maltu’dan bir daha haber alınamaz. Ailesinin yetkili makamlara yaptığı başvurulardan bir sonuç alınamaz” Anne Sabriye Maltu’nun “Oğluma ne olduğunu bilmek istiyorum. başında dua edeceğim bir mezarım olsun istiyorum. onu kaybedenlerin bize yaşattıkları bu zulmün hesabını vermesini istiyorum. adalet istiyorum. barış istiyorum. hiç bir anne evlat acısı yaşamasın istiyorum” diyen sesi, onun taleplerini yerine getirmekle görevli olanlar tarafından karşılıksız bırakıldı."