İnsan Hakları Derneği Batman Şubesi öncülüğünde her hafta cumartesi günleri Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın eylemlerinin 585. Haftasında

1993 tarihinde Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Qerqatê (Dikmetaş) Köyü’nde gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Mehmet Sıddık Öncü’nün akıbetini soruldu.

Gülistan caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde toplanan kayıp yakınları adına basın açıklamasını İHD Şube Yönetim Kurulu Üyesi  Av. Ahmet Şiray okudu.

Şiray açıklamasında şöyle dedi. “Ailenin beyan ve anlatımlarına göre; Olay günü Mehmet Sıddık Öncü Kerkatik Köyüne baskın yapan askerler tarafından gözaltına alınır, daha köydeyken herkesin gözü önünde teşhir amaçlı uzun süre işkence yapılır. Askerlerin, eşine, “kocanı bir daha göremezsin” diyerek yanlarına alırlar. Mehmet Sıddık Öncü gözaltına alındıktan bir gün sonra Diyarbakır’a sevk edilmeden önce, Çınar Sağlık Ocağından verilen rapora göre “sağ tarafında 10-12 kaburgalarının yanında 3x5 cm ekimos tespit edildi.” denilir. Gözaltına alındıktan sonra kendisinden hiçbir haber alınamayan imamın ailesi; 4 Temmuz günü kendilerine yapılan bir telefonda Mehmet Sıddık Öncü’nün cesedinin Tıp Fakültesi Morgunda olduğu söylenir. Bunun üzerinde DGM Başsavcılığına başvuruda bulunan ailesi ancak 8 Temmuz 1993’te cenazeyi alabilir. Kendilerine verilen otopsi raporunda, geçirdiği bir rahatsızlık sonucu öldüğü yazılıdır. Defin raporunda da aynı ibareler kullanılmıştır. Ailesinin maktul üzerinde kalçasının iki yanında morarmalar ve yarıklar, sağ kaburgaları, bütün tırnakları, yanaktan ve çene altında morarmalar ile boyun ve bileklerinde ip izleri olduğunu… “ tespit etmişlerdir. Dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu bir soruya verdiği cevapta böbrek yetmezliğinden dolayı 4 Temmuz’da rahatsızlandığı ve 5 Temmuz’da yaşamını yitirdiğini belirtir. Mehmet Sıddık Öncü’nün 1993 yılında gözaltında yaşamını yitirmesi üzerine Öncü ailesinin açtığı davada, mahkeme, Türkiye’yi tazminat ödemeye mahkûm etti.” Aytekin Dal