Mardin’den 16 kişilik bir ekiple gelen Mardin Dağcılık Doğa Arama ve Kurtarma Kulübü Başkan Yardımcısı Mazlum Doğan Barık, Zore’de geçirdikleri serin günün mutluluğunu dile getirerek, “Mardin, Batman, Şanlıurfa, Diyarbakır gibi şehirler sıcaktan kavrulurken burada doğayla iç içe keyifli bir gün geçirmek harika bir deneyim” dedi.

Diyarbakır’dan gelen Dicle Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı Mazlum Akman, kanyonun içindeki Zore Şelalesi’ne ulaşmak için Sason’un Acar köyüne bağlı Hasanlar mezrasından 2 saatlik bir yürüyüş yaptıklarını belirterek, “Bu doğa harikasını herkes mutlaka görmeli” ifadelerini kullandı.

Batman’dan katılan Tarih öğretmeni Ramazan Doğan, Zore Vadisi’nin sadece serin havası ve berrak sularıyla değil, aynı zamanda barındırdığı tarihi mirasla da dikkat çektiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Balbaşı ve Hesenan köyleri arasındaki kayalık bölgede, yüzlerce yıllık mağaralar, su sarnıçları ve kaya mezarları var. Özellikle ‘Piyê Kelê’ olarak bilinen yerde, kayalara oyulmuş insan suretini andıran 12 m²’lik bir taş figür mevcut. Ancak ulaşım zorluğu nedeniyle bu tarihi zenginlikler yeterince tanıtılmamış.”

Kanyonu ilk kez gören Lazgin Lazginoğlu, Mardin’in kavurucu sıcaklarından kaçıp bu serin doğa harikasına gelmenin mutluluğunu dile getirerek, bölgenin mutlaka keşfedilmesi gerektiğini söyledi. Mehtap Karaozan ise “Yazın kavurucu sıcaklarında serinlemek ve keyifli bir zaman geçirmek isteyenleri Zore’ye bekliyoruz” dedi.

Mardin’den gelen Neşet Sert de Zore’yi “Doğanın kalbindeki cennet” olarak tanımlayarak, “Andok ve Zovaser dağlarından akan derelerden oluşan bu kanyon, Diyarbakır ve Batman il sınırlarını belirliyor. Temmuz sıcaklarında kamp yapılabilecek, serinlenebilecek nadir yerlerden biri” ifadelerini kullandı.

Bölgenin tanıtımı yeterince yapılmasa da, Zore Kanyonu hem doğal güzellikleri hem de tarihi dokusuyla Güneydoğu’nun saklı bir cenneti olarak öne çıkıyor.

Muhabir: Remziye Kapuci