KİMSE SURİYE'Yİ KONUŞMUYOR

15 Mart 2011 tarihinde Suriye'de iç savaş başladı. Suriye'de 11 yıl boyunca binlerce insan öldürüldü, milyonlarcası doğduğu toprakları, vatanını terk ederek vatansız kaldı.

Çocuğunu emziren anne bombalanarak can verdiğinde savaştan kaçarak daha iyi bir yaşam umuduyla göç edenlerin yolda aç ve açıkta kalması, ölmesi kimseyi ilgilendirmedi. Zulüm yaşanıyordu ve tüm dünya yaşanan zulme sesiz kaldı.

Canlı canlı o çocukların bombalandığını izledik.

Suriye'de o kadar çok masum öldü ki, hepsine ayrı ayrı üzüldük ama çocukların hiç ama hiç suçu yoktu.

Dünya böylesi görüntülere sessiz kaldı ve şimdi evlerinden çıkamıyorlar.

Sanırım 'Sizi Allah'a şikayet edeceğim' diyen minik dediğini yaptı.

2014 yılında bombardımanda ağır yaralanan 3 yaşındaki Suriyeli çocuğun, “Gidince sizi Allah’a şikayet edeceğim” sözleri şimdilerde herkesin dilinde ve o çocuk dediğini yaptı diye yorumlar yapılıyor.

Şimdi tüm dünya öğle bir salgınla boğuşuyor ki, ilacı olmayan bir hastalık bu. İnsanlar evlerinden dışarı bile çıkamıyor.

Şimdi tüm dünya Suriye'yi unuttu kendi derdine yanıyor. Suriye'de ölümler halen devam ediyor ama insanlar bu salgınla uğraşmaktan Suriye'yi unuttu.

Allah'ın adaletinin üstüne adalet yoktur.

Kimsenin ahı havada kalmaz. Nerede bir zulüm yaşanıyor ve sesiz kalıyorsan, gün gelir  bela seni bulur ve boğuşurken de kimse sesini duymaz. 

Korona virüsle uğraştığımız şu günlerin sonunda yeni bir dünya ile karşı karşıya olacağız. Ekonomileri parçalayan bu virüs dünyayı yeniden şekillendirecek.

Türkiye olarak birlik beraberliğimizi koruyarak, uyarıları dikkate alarak ve en az zararla bu süreci atlatırsak  dünyadaki yerimizi daha çok sağlamlaştırmış olacağız.

Eve sığındığımız şu günleri atlatacağımızı unutmayalım. Bir hafta daha sadece bir hafta daha evde kalalım.

Çocuklarımız için  geleceğimiz için koruyalım ve korunalım.