KURBAN NEDİR? KURBAN KESMENİN ÖNEMİ

“Âdemoğlunun, Kurban Bayramı’nın birinci günü yaptığı işlerin Allah’a en sevimli olanı, (kurban) kanı akıtmaktır, (O gün Allah katında bundan daha sevimli bir amel yoktur.) Kıyâmet günü o kurban, boynuzları, tırnakları ve kıllarıyla gelir. Kurbanın kanı da, henüz yere düşmeden Allah’ın rızâsına nâil olur ve kabul edilir. O hâlde, kurbanlarınızı gönül hoşnutluğu ile kesin!” (İbn-i Mâce, Edâhî, 3; Tirmizî, Edâhî, 1/1493)
  1. Ebû Hüreyre’den (r.a) rivâyet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur:
 “Kim imkânı olduğu hâlde kurban kesmezse, bizim mescidimize yaklaşmasın!” (İbn-i Mâce, Edâhî, 2; Ahmed, II, 321) HADİSLERİN AÇIKLAMASI Kurbân, yaklaşmak ve Allah’a yakınlık sağlamaya vesîle kılınan şey mânâlarına gelir. Mal ve candan fedâkârlık mânâsı taşıdığından, Allah’a yaklaşmanın en mühim vâsıtalarındandır. Hicretin ikinci senesinde emredilmiştir. Ebû Hanîfe’ye göre Kurban günlerinde 20 miskâl (96 gr) altın veya 200 dirhem (640 gr) gümüşe mâlik olan kimselerin kurban kesmeleri, vâciptir. Bu nisabın üzerinden bir sene geç­mesi şart değildir. Âlimlerin ekseriyetine göre ise, kurban kesmek, müekked sünnettir. Bir kısım âlimler, şu âyetlerin kurbana delâlet ettiğini bildirirler: “Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerlerine O’nun adını anarak kurban kesmeyi meşrû kıldık…” (Hac 22/34, 67) “Rabbin için namaz kıl ve (kurban) kes!” (Kevser 108/2) “Biz, oğluna bedel ona büyük bir kurban verdik.” (Sâffât 37/107) Allah Resûlü, emredildikten sonra kurban kesmeyi hiç terk etmemiş,[1] hatta yolculukta bile kesmiş[2] ve şöyle buyurmuştur: “Ey insanlar! Her sene her bir ev halkına kurban kesmek vâciptir.” (İbn-i Mâce, Edâhî, 2; Tirmizî, Edâhî, 18/1518)