Yerinden yurdundan kaçıp sana bana bizim vatanımıza sığınan bir insana yapılacak yegane şey bu insanın ırkı ve inancı sormadan yardım eli uzatmaktır, medeni ve vicdanlı bir insanın yapacağı ilk iş bu olmalıdır.
Her şeye rağmen bulunduğumuz coğrafya onlara göre daha güvenli olacak ki komşu ülkelerin ilk sığınağı oluyoruz.
İnsanlarımız çok duyarlıdır, bu sığınan insanlara karşı çok misafirperver ve duygusaldırlar, bunu bizzat sığınan kişilerden duydum, her yerde Batmanın bu üstün fedakarlığını söylüyorlar.
Fakat gördüğüm ve duyduğum, bu mazlumlara sorulan bazı sorular rahatsız edicidir, hem Suriye'den hem de Iraktan sığınan bu insanlara.
Efendim memleketinizde İslam nasıldı?.
Camiler açık miydi?.
Camiye gitmenizi Namaz kılmanızı engelleyen var miydi?.
Devletinize niye karşı çıktınız?.
Siz orda ne içip ne yiyordunuz?.
Mağaralarda mı kalıyordunuz?
Memleketinize ne zaman döneceksiniz?.
Her hangi bir olumsuz durumda devlet yetkililerine tepki gösterirken, efendim biz ikinci sınıf vatandaşmıyız, şu ülkeden bu ülkeden gelenler kadarda değerimiz yoktur.
Böylesi sorular ve tepkiler o muhacir durumuna düşmüş bir insan için rencide edicidir.
Bir akşam bana misafir olan Iraktan sığınan bir Iraklı, içeri girerken başını sallıyordu ve gözünden hafif yaş akıyordu, sebebini sorduğumda, acı acı gülerek minibüse bindim dedi, Minibüs şoförü bana Irakta ekmek var mıydı ne yiyordunuz, nerde yatıyordunuz diye sordu.
Bunlara benzer rahatsız edici sorular soracağımıza, daha sakin umut verici, teselli edici, gönül alma, ona güvende olduğunu his ettirmek, Allah yardımcınız olsun, siz burada misafirimizsiniz, size kapımız açıktır. İnançlı ve misafirperver bir kişiye bunlar yakışır.
Şu iyi bilmeli ki, Hiçbir insan gönül rahatlığı içinde yerini yurdunu terk etmez, insanın doğup büyüdüğü yerin tadı başkadır, bir Kürt atasözü vardır, “Şam tatlıdır ama vatan Şamdan daha tatlıdır”( Şam şêrînewelatji Şamêşêrîntire )
Buna kesinlikle inanıyorum ve de gözlemliyorum, halkımız büyük çoğunluğu bu yerinden yurdundan edilmiş mazlum misafirlere gözü gibi bakar bakıyor.