NANKÖRLÜK

Farsçada “ekmek” anlamındaki nân ile “görmeyen, kör” manasındaki kûr kelimelerinden oluşan ve “yediği ekmeğin, gördüğü iyiliğin kıymetini bilmeyen, nimeti inkâr eden” (kâfir-i ni‘met) anlamına gelen nankörden türetilmiştir.

 “Bir şeyi örtmek, nimeti inkâr etmek” manasındaki Arapça küfran ile ni‘metten meydana gelen küfrân-ı ni‘met (küfrânü’n-ni‘me) terkibi de “nankörlük” anlamında ve şükür teriminin karşıtı olarak kullanılmaktadır.

Günümüzde nankör denilen insanlar türedikçe türemeye devam ediyor.

Günümüzde kardeşin kardeşe yardım etmemesi ve bu yetmiyormuş gibi bir birini para hırsız nedeniyle harcamaları hatta öldürmeleri anne ve babalarından yedikleri ekmeğe nankörlük edenlerdir.

Hemen hemen her insan kendi çıkarı ve hırsı için en yakın arkadaşını dostunu hatta kardeşini harlayabiliyor.

Bu demek oluyor ki insanoğlu dinden uzaklaşınca dünya malına tama eder olur.

İnsanların fani dünyaya kendilerini kaptırmaları bırakın nankörlüğü her türlü kötü yola cinayete sürüklenir.

Kul hakkı bilmez, alın teri bilmez , kıymet bilmez bu insanların  bu fani dünyaya kendilerini kaptırmaları ve en yakındakilerini dünya mali için harcamaları nankörlüktür.

Belli bir yere gelene kadar yardım alan biri sırtını doğrulttuğu zaman yardım eden kişiye sırt çevirmesi ve bu günümüzde sıklaşması insanın insana güvenini ve hatta yardım etme istediğini de bitiriyor.

Kıymet bilmez nankör insanlar yüzünden yardım yapmak isteyenlerde yapabilmelerine rağmen çekinirler.

 Bu dünyanın fani olduğunu yatağa düşünce anlayan bu insanlar ne kadar o kişiden af dilese de yapacağını yapmış ve ancak Allah katında af dilemek zorunda kalır.

Üç günlük fani dünyada kardeşçe yaşamak yardımlaşmak varken, nankörlük etmemin nedenini anlamak güçtür. Siz siz olun bir yere geldikten sonra arkanızdakileri asla unutmayın kibirlenmeyin.