Nasıroğlu, konuşmasında Türkiye’nin enerji ve madencilik alanında son 23 yılda kaydettiği büyük ilerlemeleri kapsamlı verilerle değerlendirdi.
ENERJİ BAĞIMSIZLIĞI VURGUSU
Konuşmasına aziz milleti saygıyla selamlayarak başlayan Nasıroğlu, enerjinin yalnızca ekonomik bir alan olmadığını, aynı zamanda milli bağımsızlık ve istikrarın temel unsurlarından biri olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yürütülen politikalar sayesinde Türkiye’nin enerjide dışa bağımlı bir ülkeden, kendi kaynaklarını etkin kullanan güçlü bir aktöre dönüştüğünü belirtti.
MADENCİLİKTE STRATEJİK DÖNÜŞÜM
Madencilik sektörünün Türkiye için stratejik bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Nasıroğlu, ülke genelinde 13 bin 800 maden ruhsatı bulunduğunu, bunların 7 bin 700’ünün işletme iznine sahip olduğunu söyledi. Madenciliğin gayri safi yurt içi hasıla içindeki payının 2002 yılında binde altının altında olduğunu hatırlatan Nasıroğlu, bu oranın bugün yüzde 1’in üzerine çıktığını, orta vadede ise yüzde 5 seviyesine yükseltilmesinin hedeflendiğini kaydetti. Sektörün yaklaşık 140 bin kişiye istihdam sağladığını da sözlerine ekledi.
İHRACAT, DENETİM VE İŞ GÜVENLİĞİ
Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MAPEG) etkin denetim ve yatırım odaklı yapısının bu başarıda önemli rol oynadığını belirten Nasıroğlu, iş sağlığı ve güvenliği alanında uluslararası standartların da üzerine çıkan bir denetim mekanizmasının hayata geçirildiğini ifade etti. 2002 yılında 700 milyon dolar olan maden ihracatının bugün 6 milyar doları aştığını vurguladı.
BOR, ALTIN VE KÖMÜRDE GÜÇLÜ TÜRKİYE
Türkiye’nin bor madeninde dünya lideri konumda olduğunu dile getiren Nasıroğlu, altın üretiminin 2002 yılında 5 ton seviyesindeyken bugün yaklaşık 40 tona ulaştığını söyledi. Kömür rezervlerinin 9,7 milyar tondan 22,5 milyar tona, linyit rezervlerinin ise 8,3 milyar tondan 21 milyar tona yükseldiğini aktardı.
KARADENİZ GAZI VE GABAR PETROLÜ
Enerjide yapılan tarihi keşiflere de değinen Nasıroğlu, Karadeniz’deki Sakarya Gaz Sahası’nda bulunan doğal gaz rezervlerinin ve Gabar’da gerçekleştirilen Cumhuriyet tarihinin en büyük petrol keşfinin Türkiye açısından dönüm noktası olduğunu ifade etti. Batman’dan Diyarbakır’a uzanan enerji hattında artık Türkiye’nin kendi petrolünü ve doğal gazını kendi imkânlarıyla ürettiğini söyledi.
TÜRKİYE ENERJİ KORİDORLARININ MERKEZİNDE
Filyos Limanı, TANAP ve TürkAkım projeleriyle Türkiye’nin uluslararası enerji koridorlarının merkezinde yer aldığını belirten Nasıroğlu, nükleer enerji yatırımları, doğal gaz depolama tesisleri ve LNG terminalleriyle arz güvenliğinin garanti altına alındığını ifade etti.
TÜRKİYE YÜZYILI’NDA HEDEF TAM BAĞIMSIZLIK
Konuşmasının sonunda Türkiye Yüzyılı vizyonuna vurgu yapan Nasıroğlu, hedeflerinin enerjide tam bağımsızlık, madencilikte katma değerli üretim ve petrol ile doğal gazda kendi kendine yeten bir Türkiye olduğunu dile getirdi. “Bu vizyon bir hayal değil; attığımız somut adımların doğal sonucudur” diyen Nasıroğlu, enerji alanında emeği geçen tüm kamu kurumlarına, özel sektöre, mühendis ve madencilere teşekkür etti.
Ferhat Nasıroğlu, 2026 yılı bütçesinin ülke ve millet için hayırlı olmasını temenni ederek, güçlü Türkiye’nin güçlü enerji politikalarıyla yükselmeye devam edeceğini sözlerine ekledi.





