OYUN TERAPİLERİNDE ÇOCUKLAR

Çocuklar, bilimin küçülmüş ve bireyselleşmiş halidir. Çünkü bilimde sonu gelmeyen merak, ilk olarak emekleyen bir bebekle doğar. Öyle ki ebeveynler “her şeyle oynamak, sürekli bir şeylerle meşgul olmak istiyor. Bu işin sonu yok mu?” diye şikâyetlerde bulunurlar. Bilinmeli ki her yaşın gereklilikleri vardır. Örneğin bir çocuk; oyun oynayarak, keşiflerde bulunarak ve durmadan hayali oyun kurarak mental yapısını geliştirir. Zihin her yaş grubu için farklı yollar ve aktivitelerle gelişir. Çocuklar için zihinsel gelişim süreci tam anlamıyla oyun temellidir.

Çocuklar, yaşadıkları dünyayı anlamlandırmak isterler ve bu Maslow’un piramidinde çocuklar için ihtiyaçtır. Çocuklar; yetişkinlerin kendilerinden ne beklediklerini, insanların gözündeki konumlarını, ne kadar ileri gidebileceklerini, ileri gittiklerinde nelerin olacağını bilmek isterler. Kısacası çocuklar için merak son bulmaz bir yoldur ve onlara göre hiçbir zaman bu yolun başından öteye gidememişlerdir.

 Oyun terapileri çocuğu anlama üzerine şekillendirilmiş ve işbirliği içerisinde hareket eden çocuk güdümlü ve kanıtlanmış etkili bir terapi yöntemidir. İşte tam olarak bu meraklarını zedelemeyecek bilhassa daha da ileri götürecektir. Çoğu zaman yapılandırılmış tır. Birçok oyun terapi modülleri vardır. Benim tercihim her zaman eklektik yani bütüncül yaklaşmaktır. Fakat Jungcu oyun terapisi tüm çevrelerde benimsenen ve bir modeldir. Aynı zamanda ergenlere yönelik uygulanabilir.  Yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da danışan merkezli gitmek terapötik ilişkiyi başlatmak ve ilerletmek için elzemdir.

Oyun terapileri; genel anlamda çocuğu anlamak, beceri kazandırmak, mental gelişim, var olanı problemi çözme( ilgisizlik, sevilmediğini düşünme, sebebi bilinmeyen baş ve karın ağrıları, çocuk depresyonu, yas ve travma, alt ıslatma…) öğrenme ve keşfetme sürecinde sınırlar ve sorumluluklar kazandırmada çok ciddi rol oynar.

Çocuklar; sorunlarını oyun diliyle ifade ederler. Oynanan hayali oyunlarda, bu oyunlarda kurulan monolog veya diyaloglarda, oyuncaklarda dile getirirler. Bu yüzden oyun terapilerinde her oyuncak bir duyguyu, düşünceyi veya figürü sembolize eder. Söz gelimi çocuğun silahla oluşturduğu oyun; onun saldırganlığını veya korktuğu bir şeyden korunduğu gösterir. Tabi bağlam içerisinde değerlendirmek oyunlardaki sembolleri ve figürleri daha doğru anlamamızı sağlayacaktır. Çünkü insan, kendisiyle ilgili olan tüm kesinlikleri ihtimale dönüştürüp yeni bir ihtimali’’ kendi kesini’’ olarak tayin edebilmektedir.