ü
ü
'DİŞ SIKMAYI ENGELLEMEK İÇİN YAPILAN BOTOKS ÇÖZÜM DEĞİL' Günümüzde sosyal medyanın kullanımı ile estetik uygulamalara karşı talep artışı olduğunu vurgulayan Uzman Diş Hekimi Aladağ, “Toplum olarak tamamıyla estetiğe çok fazla yönelim var. Bunun sosyal medya aracılığıyla yayılması ile kişilerin dişlerin bembeyaz olması için 'zirkonyum' dediğimiz estetik ve cam seramiklerle kaplanması gibi talepleri bulunuyor. Sağlıklı olan dişlerinizin de zarar görmesine neden oluyor. Ancak bu doğru değil, çünkü sağlıklı dişleriniz varsa, bu dişlerinizin hepsini küçültüp, kaplatmak yerine 'ortodonti' dediğimiz birtakım ufak tedaviler ile sorun giderilmeli. Toplumda çene eklemi rahatsızlıkları çok fazla arttı. Buna çözüm olarak ise hemen botoksa yönelim başladı. Bu yöntem de yine doğru bilinen bir yanlış. Botoks bir tedavi yöntemi değil bir tedavi yönetimidir. Öncelikle diş ve çene sıkmaya neden olan psikolojik stresler, hastanın postürüne bağlı pozisyonlar, eksik dişler gibi çok çeşitli faktörler bulunabilir. Botoks ise geçici süreyle, bütün dişsel problemler ortadan kaldırıldıktan sonra istemsiz bir şekilde kasılmayı yavaşlatır" diye konuştu.Toplumdaki doğru bilinen diğer bazı yanlışlara da değinen Diş Hekimi Aladağ, "Toplumsal olarak önemli konulardan biri ise ağız kokusu ve diş eti kanaması. Bu durum ağız hijyeniyle çok ilgili, ancak vücudumuzdaki mide, böbrek rahatsızlıkları, hipertansiyon gibi başka sistemik rahatsızlıkların da bir habercisi olabilir. Diş fırçalamayla ilgili doğru bilenen bir yanlış ise fırçanın önceden ıslatılması. Macunu ve fırçayı ıslatarak değil kuru olarak direkt fırçalamaya başlamalıyız. Çünkü fırçayı yumuşatıyoruz ve etkinliğini azaltıyoruz. Çok iyi hijyen sağlayayım diyerek çok sert dişleri fırçalamak, dişin mine dediğimiz dış tabakasını aşındırır ve fırça çürüğü dediğimiz aşınmadan kaynaklı zayıf bölgelerde dişin sarı tabakası açığa çıkar. Çok fazla beyazlatmak amacıyla yaygın olarak kullanılan tuz, karbonat gibi aşındırıcılar kullanmak da zararlı" dedi.
Diş hekimliğinde çocuğa uygulanan florun hiçbir toksik etkisi olmadığını ifade eden Aladağ, "Genellikle ebeveyniler, çocukları için florürsüz diş macunları seçiyorlar. Ancak bu durumda yine yanlış bilinen doğrular arasında. Toplumda florür toksik bir etki yarattığı düşüncesi mevcut, ancak böyle bir şeyin mümkün olabilmesi ise için bir çocuğun bir tüp diş macununu yemesi gerekir. Flor zararlı değildir tam aksine diş minemizi çürükten korur. Diş hekimliğinde çocuğa uygulanan florun hiçbir toksik etkisi yoktur" dedi.
Kaynak: DHA