SUSMAYI ÖĞRENMİŞ ACILAR

O sabah yapraklar savruluyordu birer yana. Alıp başını gitmek ister gibi. Evimin camının boyuna yetişen ağacın yapraklarına erişmeye çalışıyordum. Yaprakların çırpınışlarını izliyordum, umarsızca. Her sabah kalemim elime geçmeye dursun, yaza yaza paralardım mürekkebi. Anlatamadıklarım olurdu, boşuna akar, ziyan olurdu mürekkep. Hani en çaresiz durumda bile anlaşılmak istersiniz ya, olmuyor işte. Candan öte dediğiniz kim varsa anlamıyor sizi...

Bir kadın var mahallede. Hiç tanımadığım, adını dahi bilmediğim. Sanırım kimseyle görüşmüyor. Evine giren çıkan da yok. Yalnız yaşıyor. Bir gün çok merak edip kendisinin kapısını çaldım. Pencereden bana baktı usulca. Konuşmak istedim. Belki iki çift kelâm edersek bir nebze olsun anlatırdı bana, anlardım onu. Kapıyı açtı. Eliyle oturma odasını işaret ederek içeri buyurdu. Bana çay demledi, çay içtik beraber. Hiç konuşmadık. Uzun süre sadece sustuk. Zaten o da susmuş bir kadındı. Kendimi çok garip hissettim o an. Problem bende, sorun benmişim gibi düşündüm. Ama değildim. Sorun onda da değildi. Sorun onun zamanında çokça anlatıp, kimseler tarafından anlaşılmamış oluşuydu. O an anladım. Zamanında çok anlatmış, çok çabalamış, çokça yorulmuş anlaşılmayı beklemiş bir kadın olduğunu yavaş yavaş idrak etmiştim artık.

Anlatamayınca kendini insan, yoruluyor işte. Belki de bir yerden sonra vazgeçip, pes ediyor. Hiç bir zaman anlaşılmayacağını anlayınca susmaya başlamış. Nasıl başarmış yıllarca susabilmeyi. İçine attıkları o kadar büyüktü ki gözlerinden anlıyordum o çaresizliği. Keşke ona el uzatabilecek kadar güçlü olabilseydim. Belki de çok uğraş vermiş her şeye. Gücünü kaybettiğini anladığında, sessizce uzaklaşmış her şeyden. Issız ve bomboş bir yanlızlığa mahkum etmiş kendini. Beraber sustuk öylece. Konuşmasa bile ben onu anlıyordum.

Onun yaşadığı acılara bürünebiliyordum. Acıların yaşı yoktu. Kötülükle dokunulan her beden o acıya mahkumdu. Tıpkı öldürülen her sessiz kadın gibi. Yaza yaza anlatamadıklarımı, susarak ömrümden tükettim ben, ve buna mahkum edilen tüm kadınlar...