Taziye Kültürü Nedir, Batman’da Nasıl Yaşanıyor?

Batman’da bazıları hâlâ “taziye kültürümüze dokunmayın” diye tutturuyor. Her mahallede, her köyde bir taziye evi, vatandaşlarda bir telaş: “Falanca taziyeye gideceğiz.” Peki, neden bu telaş?

Birçoğuna sorduğumda aldığım cevap genellikle şu: “Hayır olsun, benim de taziyeme gelen eş dost akraba orada olduğumu görsün.” Ama işin öteki tarafına bakalım:

Taziye sahibi sabah saat 9.00’da çayını, suyunu hazırlar; gelenleri ayakta bekler. Gelenlere teşekkür eder, ikramları sunar. Öğle yemeği ve akşam yemeği üç gün boyunca devam eder. Perde arkasında taziye sahibi içecekler, yemekler ve diğer masraflarla maddi-manevi mücadele verir.

Oysa taziye kültürü, acıyı paylaşmak, taziye sahibinin yanında durmak, dualarla merhuma af dilemek olmalı. Ama gerçek hayatta taziye sahibinin cebinden ciddi bir bütçe çıkıyor ve bu yük, kültür diye sahipleniliyor.

Müftülük, bu duruma çözüm olarak taziye saatlerini geri çekti ve imamlara “Taziyeleri saat 17.00’de bitirin” talimatını verdi. Bu düşünceye katılıyorum. Üç gün üç gece süren taziyeler taziye sahibine maddi ve manevi olarak büyük yük getiriyor.

Ama bazı vatandaşlar, STK üyeleri ve dernekler, müftülüğün kararına karşı çıktı: “Bu bizim kültürümüz, saygı göstermelisiniz” dediler. Ben buna katılmıyorum. Çünkü taziye evine gelenlerin hiçbirinin elini cebine attığını, bir koli çay veya çuval şeker getirdiğini görmedim. Öğle yemeğini belediye karşılıyor, akşam yemeğini “ben vereyim” diyen yok. Yani taziye evleri sadece dua ile yürümüyor; maddi-manevi destek şart.

Gerçek taziye kültürü şudur: Taziye sahibi yemek yapmaz, çay dağıtmaz. Taziye sahibine maddi-manevi destek olunur. Taziye kısa, öz ve anlamlı olmalıdır; gösterişten uzak, sade ve yalın olmalıdır.

Unutmayalım ki taziye evleri çayhane veya yemek fabrikası değil. Orada bir insan vefat etmiş, taziye sahibi psikolojik olarak üzgün ve bir de gelen yüzlerce kişiyle ilgilenmek zorunda. Bugün belediye birçok gideri karşılasa da taziye sahibinin cebinden en az 100.000 TL çıkıyor. Parası olan var, olmayan var.

İşte bu yüzden müftülüğün akşam yemeğini kaldırması ve taziye evlerini 17.00’de kapatma kararı yerinde ve doğru bir karar. Taziyelerimiz kısa, öz ve anlamlı olmalı. Gösterişten uzak, sade ve yalın taziyeler hem en gerçekçi hem de en hayırlı taziyelerdir.

Ne demişler: “Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar.”