O döneme kadar sadece arkadaşları tarafından dışarı çıkarıldığını ifade eden Başoda, “30 yaşıma kadar da evde hapis hayatı yaşadım. Yıllarca bir odada yaşadım” dedi.

Kulu ilçesinde ilkokul 1’inci sınıfa giderken ateşli hastalık geçiren Selvinaz Başoda, ailesinin hastaneye geç götürmesi sonucu çocuk felci oldu. 16 yaşına kadar çeşitli tedavi yöntemleri gören Başoda’nın İsveç’te yaşayan halası tedavisinin orada yapılabileceğini söyledi. Bunun üzerine Selvinaz Başoda, 17 yaşında mahkemeyle yaşı büyütülerek İsveç’te yaşayan kuzeniyle evlendirildi. Ancak Başoda’nın İsveç’e gitmesi reddedildi. 30 yaşına kadar evde hapis hayatı yaşadığını ifade eden Selvinaz Başoda, “7 yaşında çocuk felci geçirmişim. Bir hafta boyunca evde yatmışım. Kırsal bölgede olduğu için hemen hastaneye götürmemişler. Sonra Ankara’ya hastaneye götürüldüğümde çocuk felci teşhisi konuldu. 16 yaşıma kadar ömrüm hastanelerde geçti. 17 yaşıma geldiğimde İsveç’te yaşayan halam tedavimin orada yapılabileceğini söyledi. Sonra mahkemeyle yaşım büyütülerek, orada tedavi olabilmek için kuzenimle kağıt üzerinde nikah yaptık. Sonrasında İsveç’ten ret yanıtını aldık. 30 yaşıma kadar evde hapis hayatı yaşadım. Yıllarca bir odada yaşadım. 12 yıl boyunca kağıt üzerinde evli göründüm. Okumayı çok istiyordum ve öğretmen olmayı istiyordum. O fırsatı da ailem bana vermedi. 'Bu senin kaderinmiş ne yapabiliriz' dediler. Arkadaşlarım evden çıkartırsa, çıkabiliyordum. Dışarıya çıktığımda bu gökyüzü cennet diyordum” diye konuştu.

‘YENİDEN DOĞDUM’

Kendisine hediye edilen akülü tekerlekli sandalyeyle yeniden doğmuş gibi hissettiğini söyleyen Başoda, “Ailemden gizli gizli bir derneği arayarak, akülü tekerlekli sandalye istedim. Böylelikle 2004 yılında o tekerlekli sandalyeyle yeniden doğdum. Dışarıya çıkabiliyordum ve bir terzinin yanında ütücü olarak işe başladım. Sonra dernek vasıtasıyla boşanabildim” ifadelerini kullandı.

‘AİLEMDEN KAÇMAK İÇİN EVLİLİK YAPTIM'

Ailesinin yanından ayrılmak için bir evlilik yaptığını anlatan Selvinaz Başoda, şunları söyledi:

''Evden ayrılıp yuva kurmak istedim. Karşıma biri çıktı, evden kaçış gibi bu kişiyle evlendim. Evliliğimde problemli geçti. Çocuğum nedeniyle 4-5 yıl çekişmeli boşanma davası sürdü. Oğlumla ayrı kaldık ama çocuğumun peşini hiç bırakmadım. 16 yaşında oğlum bana geri geldi. Ailemin evinde yaşamaya başladık. Oğlum bana ‘Anne ben çalışayım ev tutalım’ dedi. Sonra buraya taşındık. Oğlum bir yerde çalışmaya başladı. Oğlum da FMF (Ailevi Akdeniz Ateşi) hastalığı teşhisi konulunca o da çalışamadı. Ben de bir yandan yastık kılıfı dikerek evimi geçindirmeye çalışıyorum.”

MEME KANSERİ OLDU

2,5 yıl önce kendisine meme kanseri teşhisi konulduğunu söyleyen Başoda, “Bu sırada meme kanseri teşhisi konuldu. 2,5 yıldır da tedavi görüyorum. Şu anda daha iyiyim. Allah’ın beni mükafatlandıracağını hep düşünüyordum. Ailemin evinden çıktıktan sonra hep iyi insanlarla karşılaştım. Bir dernek bana dikiş makineleri hediye etti. Kiramı çıkarabilmek için makinelerle yastık kılıfı dikmeye başladım. Çok cüzi bir miktarda çalışıyorum ama hamdolsun işim var” dedi.

Kaynak: DHA