Yarın yapılacak Milletvekili genel seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimi ile Türkiye siyasi tarihi yeni bir yönetim ve idari model ile tanışacak. 1961 anayasasında yer alan Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisi'nden oluşan TBMM, 1982 Anayasası ile halkın oylarıyla seçilen vekillerden müteşekkil bir yasama organına dönmüş ve Teşkilatı Esasiye Kanununda yer alan özüne dönmüştür. Böylelikle seçilen vekillerden oluşan TBMM yasamaya yetkili tek merci haline gelmiştir.
1982 Anayasasıyla geçilen yarı parlamenter sistem ile beraber çift kanatlı hükümet sistemine de geçilmiş oldu. Bir tarafta TBMM üye sayısının salt çoğunluğunun güven oyunu alarak seçilen bir kabine, öbür tarafta devleti temsil eden Cumhurbaşkanı yer alıyordu.
Milletvekili genel seçimlerinde %10 barajı baz alınarak partilerin meclise girip girmeyeceği ve partilerin meclisteki vekil sayıları belirleniyordu. Cumhurbaşkanı ise 2007 yılında yapılan referanduma kadar meclis tarafından seçiliyordu. 2007 yılında ortaya çıkan "367 krizi" sonucunda ise Cumhurbaşkanı'nın direk halk tarafından seçilmesini öngören değişikliği de bünyesinde barındıran paket halk tarafından kabul edildi.
16 Nisan 2017 tarihinde yapılan referandum ise daha köklü bir yönetim reformu olarak karşımıza çıkıyor. Öncelikle çift kanatlı hükümet sisteminden Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiliyor. Başbakanlık makamı da böylelikle kaldırılmış oldu. Hükümet etme yetkisi Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanacak Bakanlar Kurulunda olacak. Daha önceki dönemlerde anayasada yer alan Cumhurbaşkanının tarafsızlığı kaidesinden partili Cumhurbaşkanı kaidesine de geçilmiş olunuyor.
%10 barajıyla ilgili uzun yıllardır yapılan tartışmalar da yeni sistemde büyük ölçüde çözülmüş olacak. Zira bu seçimle beraber siyasi literatürümüze "seçim ittifakı" da eklendi. %10'luk seçim barajını geçen bir partiyle ittifak kuran diğer partiler mecliste grup kuramayacak seçim puanını alsalar dahi mecliste temsil etme hakkını elde ediyorlar.
Yeni sistemle beraber parlamenter ve yarı parlamenter sistemlerin aksine hükümet ve yasama erkleri birbirinden kırmızı çizgilerle ayrılıyor. Hükümet etme salahiyeti güvenoyu problemi olmaksınız doğrudan halk tarafından seçilecek Cumhurbaşkanına verilecek. Yeni sistemle beraber Cumhurbaşkanı Yardımcılığı makamı da kuruluyor. Cumhurbaşkanı istediği bir veya birden fazla kişiyi Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak atayabilecek. Bakanların da meclis dışından seçilmesi mümkün.
Milletvekili seçimlerinde ise seçilme yaşı 18 olarak belirlenirken TBMM üye tam sayısı 600 milletvekili olarak belirlendi. "Fesih" kavramı ise Kanuni Esasi'den sonra yeniden gündeme gelmiş bulunuyor. TBMM, 2/3'lik çoğunlukla yani 400 Milletvekilinin imzasıyla Cumhurbaşkanını feshedebilirken Cumhurbaşkanı TBMM'yi doğrudan feshedebilecek.
***
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile yeni tanışacağız. Cumhurbaşkanı adaylarından biri %50+1 oy alırsa seçimler ilk turda nihayete erer ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı seçilmiş olacak. Ancak bu çoğunluk sağlanamazsa Milletvekilli genel seçimleri tamamlanmışken Cumhurbaşkanlığı seçimi 2. tura kalacak. 2. tur seçim tarihi ise 8 temmuz 2018 olarak belirlenmiş durumda.
Öncelikle seçimlerin ülkemiz, milletimiz ve ilimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Yeni sistemle ilgili tartışma programlarında, gazete ve internet yazılarında çok sayıda yorum yapıldı ve yapılıyor. Yeni sistemin sakıncaları, çekimser bırakan maddeleri veya bazı problemleri ortadan kaldıran ve yönetimi rahatlatan yönleriyle beraber farklı açılardan değerlendirmelere tabi tutulduğunu görüyoruz. Sistem ne olursa olsun adaylar halk tarafından seçilecek. Oy kullanmak demokratik bir haktır, aynı zamanda vatandaşlık görevidir. Buradan tüm vatandaşlarımıza sesleniyor ve mutlaka sandığa gidip iradenizi yansıtın diyorum.
Seçimler yapılırken tartışmalara ve olaylara şahit olduğumuz oluyor. Lütfen seçimlerde herkes birbirine saygı göstersin, herkes birbirinin tercihine demokratik bir tutumla, saygıyla baksın. Gerek Milletvekili seçimleri ve gerekse de Cumhurbaşkanı seçimleri şimdiden ülkemize, milletimize ve adaylara hayırlı olsun. Demokrasi en üst seviyede saygıyı hak eden bir sistemdir. Bu bilinçle haydi seçimlere!