Güney ve Doğu Raman dağlarında serbest sürüler halinde yaşayan bu atlar, artık bölgenin doğal simgeleri arasında yer alıyor. Endemik bitki örtüsü ve eşsiz manzarasıyla doğa tutkunlarını kendine çeken Raman Dağları, yılkı atlarıyla birlikte fotoğraf sanatçıları için de eşsiz bir görsel şölen sunuyor.
Batmanlı fotoğraf sanatçısı Orhan Kartal’ın objektifinden doğanın zarif sakinleri olan yılkı atları, sosyal medyada büyük ilgi görürken; hem yerli hem yabancı birçok fotoğrafçı da bu atların izini sürerek doğaya açılıyor. Kartal, yılkı atlarının yaban hayatına zarar vermeyen doğal bir zenginlik olduğunu belirterek, bu atların sadece Batman’a özgü olmadığını, Anadolu’nun farklı bölgelerinde de benzer örneklerinin görülebileceğini vurguladı.
“Yılkı”, Türkçede “bağımsız, kendi halinde yaşayan at” anlamına geliyor. Bu kavram, Orhun Abideleri’nden Dede Korkut Hikayeleri’ne kadar birçok kültürel eserde yer bulmuş durumda. Kartal açıklamasında, “Bu atlar, genellikle sahipleri tarafından bakım maliyetleri karşılanamadığında doğaya bırakılan atlardan oluşur. Zamanla içgüdüleriyle yeniden sürüleşir, 10-12 bireyden oluşan gruplar halinde yaşamlarını sürdürürler. Gerektiğinde yakalanıp tekrar kullanılan bu atlar, sonra yine doğaya salınır. Dolayısıyla sahipsiz ve özgürlerdir” dedi.
Ancak son yıllarda Raman Dağı’ndaki yılkı atlarının sayısı gözle görülür şekilde azalıyor. Kartal, bu değerli doğal mirasın korunması için duyarlılık çağrısı yaparak, “Bu toprakların sessiz efsanelerine sahip çıkalım” mesajını verdi. Yılkı atlarının korunması, sadece Batman’ın değil, Anadolu kültürünün de yaşatılması anlamına geliyor.