YOKSA SENDE “KİTTY GENOVESE SENDROMU” MU VAR?

Yer; New York… 

Takvim; 1964 Mart ayını gösteriyor...

Kitty Genovese sokakta yürüyor...

“Genç kadın işten çıkmış evine gitmektedir. Evine yaklaşık 30 metre kala bir saldırgan arkadan yaklaşır ve onu sırtından iki defa bıçaklar. Kadın; ‘Ölüyorum!’ diye bağırarak kaçmaya başlar.  Olayın yaşandığı sırada etrafta yürüyen ve sesi duyup apartman penceresinden bakan insanların sayısı 38’dir. 

Psikopat saldırgan, kadının yardım çığlıklarına rağmen olay yerine polisin gelmediğini ve hiç kimsenin kadının başına toplanmadığını görünce ilk saldırıdan on dakika sonra tekrar gelir. Kadın kendini apartman girişine atmıştır. Saldırgan gördüğü tepkisizlikten de güç alarak yerde can çekişen kadına bu kez de tecavüz eder. Son derece yavaş hareket eden saldırgan apartmandan çıkar ve uzaklaşmak üzere koşarken bir anda durur. İlk saldırıdan yarım saat geçmesine ve tüm bu yaşananlara rağmen hala ne bir polis ne de olayı gören kişilerden biri kadının bıçaklandığı ya da tecavüz edildiği yere gelmiştir. İnsanlar uyuşturulmuş gibi duyarsızdır olaya. Saldırgan üçüncü defa döner ve kadının parasını da alıp yerde kanlar içinde yatan kadını üç defa daha bıçakladıktan sonra oradan rahatça uzaklaşır.”

Kitty Genovese ölmüştür...

Bir çoğunuz yukarıdaki cümleleri okudukça başa dönüp tekrar tekrar okuyup nasıl yani demeye başlamış mıdır, yoksa hala tepkisizce okumaya devam mı ediyorsunuz?

1964 yılına ait bu kan dondurucu olayda cani kurbanını yerde ölüme terk edeli yarım saatten fazla zaman geçmiş olmasına rağmen hiç kimse polisi aramamış veya kadına yardım etmemiştir bilesin!

Daha sonra polis olayı araştırırken insanların verdiği cevaplar yan yana getirildiğindenyetkilileri dehşete düşürmüştür. Şöyle ki:

‘’Olayı pencereden gördüm ama bana da saldırır diye pencereyi kapatıp içeri girdim.’’

‘’Benden başka birçok insan kaldırımda yürüyordu mutlaka başka biri aramıştır diye polisi aramadım.’’

’’Başıma iş almak istemedim.’’

‘’Kalabalıktan biri aramıştır mutlaka diyerek yürümeye devam ettim.’’

Tanıdık geldi değil mi?

Tıpkı bizim gündelik hayatlarımız gibi!..

Ülke gündeminde çok büyük bir etki yaratan New York’takibu olaydan sonra sosyologlar ve psikologlar olayı gören 38 kişinin davranış sebeplerini araştırmaya başlamış ve bu olay psikoloji bilimine:

 ‘’Kitty Genovese Sendromu’’ olarak geçmiştir. 

Literatürdeki açılımıyla “…tepkisiz kalabalıklar ve seyirci kalma psikolojisi” olarak adlandırabileceğimiz bu durum bana yirmi yıldır hiç yabancı gelmiyor. 

Belki sen de sevgili okuyucu ‘Kitty Genovese Sendromu’’una yakalananlardan birisisindir,kim bilir?  Nede olsa onlarca yıl fark var New York hayatıyla aranda!..

Hiç öyle ilk defa duymuş gibi şaşırma!..

İnanmam!..

Yaşıyor bir çoğumuz aynı duyarsızlıkla!..

Şimdi çıkıp ‘’HEPİMİZ KİTTY GENOVESE’İZ’’ diyecek olsak kaç kişi ilgilenir ki bu sorgulamayla?

Kadın, erkek, çocuk, hayvan, ağaç, bitki, börtü böcek gözler önünde yok edilip katledilirken susan biz kim oluyoruz bu derin suskunun sonunda?

Kapatılan şeker fabrikalarımız, 

okula gönderilmeyen kızlarımız, 

çocuk işçi oğullarımız, 

tecavüz edilen bebeklerimiz, 

zevk için öldürülen hayvanlarımız, 

yıkılan Ata heykellerimiz, hakları çiğnenen insanlarımız, katledilen kadınlarımız, yakılan doğamız, yok edilen hukukumuz karşısında konuşan kimi fesli çılgınlar, Türkçesiz konuşmacılar, 

ilimsiz âlimler midir kurtarıcılarımız?

Geriye giden ekonomi, 

ahlaksızlaşan toplum, 

kaybolan değerler,

yılda dört kez kutlanan ve dahi gerçek tarihi belirlenemeyen Kutlu Doğum Haftaları kurtarır mı vatanı?

Şükürler olsun ki her Cuma HAYIR’lı Cum’adır ve küçük harfle yazılan çarşambalar da çar’dan gelmiş olabilebilir ve dahi hepimiz “KİTTY GENOVESE SENDROMU” da yaşıyor olabiliriz ama sanırım onun da nihayetinde bir önemi yok! 

Yoksa sende ‘’Kitty Genovese Sendromu’’ mu var?

Kimin umrunda? Önemsizsin! Bil istedim!..