Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

SP işgal rejimi hakkında suç duyurusunda bulundu

Saadet Partisi Diyarbakır İl

Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanlığı, işgal rejiminin Filistin’de yaptığı katliama ilişkin savcılığa suç duyurusunda bulundu.

İşgal rejiminin Gazze halkına yönelik başlattığı soykırım 28 gündür aralıksız devam ediyor. Filistin’e yönelik katliamlarını devam ettiren işgal rejimi, başta savaş suçu olarak kabul edilen yasaklanmış fosfor bombaları olmak üzere Gazze şeridinin ablukaya alınarak bölgeye elektrik, su ve yakıt gibi ihtiyaçların karşılanmasını engellemek, hastaneleri bombalamak gibi suçları işlemeyi sürdürüyor.

Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanlığı tarafından işgalci terör rejiminin mazlum Filistin halkına karşı uyguladığı sistematik soykırıma, insan hakları ihlallerine, savaş hukukuna aykırılık suçlarına ve katliamlarına karşı siyonist çetenin elebaşları hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu.

Suç duyurusu sonrası Diyarbakır Adliyesi önünde bir basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasını Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkan Yardımcısı Enes Akdemir okudu.

“Siyasi ve askeri ilişkilerini sonlandırmalarını talep ediyoruz”

Akdemir, “Bugün Filistin toprakları ve Gazze, bir kez daha siyonist israil terör devleti tarafından havadan ve karadan kuşatma altına alınmış hedef ayırt etmeksizin çoluk çocuk, kadın, yaşlı binlerce sivil insan şehit edilmiş ve edilmeye devam ediyor. Siyonist yönetim tarafından barbarca ve alçakça bir savaş stratejisi izlenerek en şiddetli savaşlarda bile rastlanmayacak bir canilik ve vahşilikle halkın su, elektrik, gıda ve akaryakıt gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmasının bile önüne geçilmekte, sağlık, ibadet ve eğitim alanları bombalanmaktadır.” şeklinde konuştu.

Dünyanın gözü önünde savaş suçu işlemek yönünden hiçbir eylemden kaçınmayan siyonist rejiminin, bu eylem ve faaliyetlerinin asla kabul edilemez olduğunu söyleyen Akdemir, “Siyonist terör devletinin insan haklarına ve savaş hukukuna aykırı, bu sınır tanımaz eylemlerine behemehal son vermesi gerekmektedir. Ayrıca halkı Müslüman ve Filistin davasına son derece duyarlı İslam coğrafyasındaki ülkelerin liderlerinden de iki yüzlü politikalarından vazgeçip halkın gerçek duygu ve düşüncelerine tercüman olarak bu terörist işgal rejimi ile ekonomik, siyasi ve askeri ilişkilerini sonlandırmalarını talep ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Savaş hukukuna aykırılık suçlarına karşı suç duyurusunda bulunduk”

Ülkemizin iktidar ve yöneticilerinden de karşılıksız kınama ve söylemlerden öte somut adımlar atmalarını beklediklerinin altını çizen Akdemir, “Bu hususta işgalcilere güvenlik sağladığı ifade edilen İncirlik ve Kürecik üslerinin derhal kapatılmasını, Azerbaycan’dan gelen enerji akımının durdurulmasını, Türkiye-israil arasındaki askeri ve diğer bütün antlaşmaların sonlandırılmasını istiyoruz. Şunun da bilinmesini isteriz ki, toprakları işgal edilen, mülklerine çökülerek her türlü hakarete uğrayan ve yaşama hakkı elinden alınan mazlum Filistin halkı meşru müdafaa hakkına sahiptir. İşgalci konumdaki siyonist işgal rejimi ve ABD gibi hamilerinin desteği ile bu insanlara karşı şiddet kullanarak devlet terörü uygulamaktadır. Bu terörist faaliyetler karşısında kıt imkân ve şartlarda onurlu bir direniş sergileyen Filistin halkını selamlıyoruz.” dedi.

Akdemir, “Saadet-Gelecek Meclis Grubu Milletvekillerimizi, Mazlum Filistin halkı ile dayanışma ve işgalcilerin terör ve soykırım eylemlerini yerinde inceleyip dünya kamuoyuna duyurmak için bugün sabah itibariyle Gazze’ye gitmek üzere uğurladık. Bizler de Diyarbakır Adliyesine terör rejiminin mazlum Filistin halkına karşı uyguladığı sistematik soykırıma, insan hakları ihlallerine, savaş hukukuna aykırılık suçlarına ve katliamlara karşı israil yetkilileri hakkında Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanlığı olarak suç duyurusunda bulunduk. İşgalcilerin yerel ve uluslararası ceza mahkemelerinde yargılanıp mahkûm olacağı güne kadar konunun takipçisi ve savunucusu olacağız.” diye belirtti.