Bilindiği üzere insanoğlu, sosyal bir varlıktır; tek başına hayatını idâme ettirmesi, yalnız başına hayatta kalması asla mümkün değildir. Bu nedenledir belki, Allah azze ve celle daha Âdem aleyhisselam’ı yaratır yaratmaz kendisi ile ünsiyet kurup kaynaşması için eşi Havvâ’yı yaratmıştır.
Yaşadığımız şu hayat, hep tek bir minval üzere sürüp gitmez; tıpkı mevsimler gibi sürekli değişir. Bazen acı, bazen tatlı; bazen iyi, bazen kötü olur.
Bu nedenle, bu acı veya tatlı günlerimizi bizimle paylaşacak dostlara ve arkadaşlara ihtiyacımız vardır.
İnsanoğlunun arkadaşsız yaşayamayacağını bilen Rabbimiz, arkadaş edinmeyi meşru kılmış ve bu çerçevede arkadaşlıkların nasıl olması gerektiğini, kimlerle dostluk kurulup-kurulmayacağını, dostluğun hangi sınırlar içerisinde olması gerektiğini kitabı ve peygamberi vasıtası ile bizlere anlatmıştır.
Biz bu yazımızda çok etraflı olmasa da ana hatlarıyla İslam’da arkadaşlığın nasıl olması gerektiğini anlatmaya çalışacağız.
Arkadaşımız Nasıl Olmalı?
Sahabe-i Kirâm, bir ara Efendimiz sallallâhu aleyhi ve sellem’e “Yâ Rasulallâh! Acaba hangi arkadaşımız daha hayırlıdır” diye soru sormuşlardı. Bu soruya Rasulullah sallallâhu aleyhi ve sellem şu özelliği zikrederek cevap verdi:
*Görüldüğünde size Allah’ı hatırlatan,
*Konuştuğunda ilminizi artıran,
*Yaptığı işlerle ahireti hatırınıza getiren kimsedir.
Bir başka hadiste de şöyle buyrulur: “Bu ümmet içerisinde Allah’ın en hayırlı kulları, görüldüklerinde Allah’ı hatırlatan kimselerdir.”
Arkadaşlarımızın nasıl olması ve hangi vasıflara sahip arkadaşlar seçmemiz gerektiği noktasında bu hadisler aslında bizlere çok ciddi anlamda ipuçları vermektedir.
Rastgele arkadaş seçimi insanı helake götüren unsurlardan birisidir. İnsan, arkadaş seçerken çok dikkatli olmalı ve sadece Allah’tan korkup sakınan kimselerle arkadaşlık etmelidir. Aksi halde helakin eşiğine gelebilir.
PİYANGO KUMARDIR KUMARDA HARAMDIR
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.