Ramanlı, sürecin toplumsal barışa katkı sağlaması için herkesin sorumluluk alması gerektiğini belirterek, “Silahların susmasını, siyasetin konuşmasını istiyoruz. Halk artık acıdan, çatışmadan, ölüm haberlerinden yoruldu,” dedi.

“Kırk yıl çatışmayla geçti, bir kırk yıl daha böyle gitmesin”

Ramanlı, canlı yayının başında Türkiye’nin uzun yıllardır süren çatışma ortamına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
Bugün elimizde büyük bir fırsat var. Bu fırsatın heba olmasını istemiyoruz. Kırk yıl boyunca çatışmalarla, ölümlerle yaşadık; bir kırk yıl daha aynı acıları yaşamak istemiyoruz. Herkes bu sürecin öneminin farkında olmalı.
Milletvekili Ramanlı, HÜDA PAR olarak sürecin kalıcı bir barışa evrilmesini temenni ettiklerini ifade etti.

“İmralı’ya heyet gönderilmesine gerek yok”

Programda gündeme gelen İmralı Komisyonu konusuna da değinen Ramanlı, partisinin tavrını net bir şekilde ortaya koydu. “Meclisten bir heyetin İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan’la görüşmesine gerek görmüyoruz. Bu sürecin amacı açık: PKK silahları bıraksın, kendini feshetsin ve sivil, meşru bir siyasi zemin üzerinde hareket etsin.” ifadelerini kullandı.
Ramanlı, “Biz bu süreci baltalamak ya da engellemek için değil, başarıya ulaşması için destekliyoruz. Ancak görüşmelerin muhatabı milletvekilleri değil, bu süreci yürüten ilgili kurumlar olmalıdır.” diye konuştu.

“Komisyon ne karar verirse biz ona göre hareket ederiz”

Ramanlı, HÜDA PAR’ın diğer partiler gibi komisyondan çekilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirterek. “Siz de biliyorsunuz ki DEM PARTİ bu konuda çok ısrar ediyor MHP de buna destek veriyor. Komisyon kararını verecek. İmralı’ya gidip Abdullah Öcalan’la görüşme konusunda 3/5 oy çokluğuna ulaşılırsa komisyondan bir heyet oluşturulacak ve Abdullah Öcalan’la görüşmeye gidecekler. Biz diğer partiler gibi bu karar alınırsa komisyondan çekiliriz, komisyona katılmayız gibi bir şey söylemiyoruz. Komisyon ne karar verirse ona göre hareket ederiz. İnşallah bu görüşmelerden, bu çalışmalardan sonra başarılı olacağız.” dedi.
Ramanlı, tüm siyasi partilerin bu süreçte önyargısız davranması gerektiğini ve barışın ancak toplumsal bir iradeyle sağlanabileceğini belirtti.

“Demirtaş meselesi hukukun konusudur, siyasetin değil”

Sunucunun “Selahattin Demirtaş serbest bırakılmalı mı?” sorusuna Ramanlı şu şekilde yanıt verdi:
Ne Demirtaş’ın serbest bırakılmasına karşıyız ne de onun serbest kalmasını talep ediyoruz. Bu mesele siyasetin değil, mahkemelerin konusudur. Biz hukuk devletinde yaşıyoruz. Siyasetçilerin mahkemelere talimat verir gibi davranmasını doğru bulmuyoruz.

“Demirtaş’ın Serbest Bırakılmasına Karşı Değiliz”

RUDAW sunucusunun Peki mahkeme Selahattin Demirtaş hakkında serbest bırakma kararı verse siz buna karşı çıkar mısınız? Sorusunda karşılık Serkan Ramanlı “Hayır. Biz serbest bırakılmasına karşı değiliz.” Diyerek Demirtaş’ın serbest bırakılmaması yönünde bir taleplerinin olmadığını, Demirtaş’ın serbest bırakılmasına da karşı olmadıklarını belirtti.

“Asıl unutulmaması gereken Kürtlerin kendi aralarında da barışması gerektiğidir”

Ramanlı, toplumun iki farklı uçtan yaklaştığı meselelerin duygusal ve insani yönlerine de dikkat çekti. Diyarbakır’daki bir ziyaret sırasında yaşanan olayı hatırlatarak, “Genel Başkanımızın bir toplantısında biri ‘Demirtaş ne zaman serbest kalacak?’ diye sordu, hemen ardından başka biri ‘Peki Yasin Börü’nün acısı ne olacak?’ dedi. Bu iki soru, toplumun vicdanındaki yarayı da, aramızdaki uçurumu da özetliyor.” ifadelerini kullandı.
Ramanlı, “Evet, Kürtlerle devlet arasında bir barıştan söz ediyoruz ama asıl unutulmaması gereken şey Kürtlerin kendi aralarında da barışması gerektiğidir. Bu, barış sürecinin en önemli adımıdır.” dedi.

“Kürtlerin kendi arasında kalıcı barış sağlanmalı”

HÜDA PAR Milletvekili Ramanlı, iç barışın bölgesel bir gereklilik olduğuna vurgu yaptı. “Biz, önce kendi aramızda bir barış iklimi oluşturmalıyız. Kürtler olarak birbirimize güvenmeli, farklı düşünenleri düşman değil kardeş olarak görmeliyiz. Çünkü Kürtlerin kendi arasındaki barış, Türkiye’deki genel barışın da temelini oluşturacaktır.” şeklinde konuştu.
Ramanlı, kardeşlik temelinde siyaset yapılması gerektiğini vurguladı.

“DEM Parti ile resmi görüşmemiz olmadı ama kapımız diyaloga açık”

DEM Parti ile ilişkiler konusundaki soruya yanıt veren Ramanlı, “DEM Parti ile şu ana kadar resmi bir görüşmemiz olmadı. Onlar bizimle bir araya gelmeyi tercih etmedi. Ancak biz kapımızı diyaloga her zaman açık tutuyoruz.” dedi.
Ramanlı, siyasetin uzlaşma alanı olması gerektiğini belirterek, “Bugün olmasa da yarın bir şekilde görüşmeler olacaktır. Biz kardeşlik, barış ve adalet için buradayız.” ifadelerini kullandı.

“Siyasetçiler kavga etmesin, halk rahat etsin”

Siyasi söylemlerin yumuşatılması gerektiğini vurgulayan Ramanlı, toplumsal tansiyonun düşürülmesi çağrısında bulundu:
Siyasetçiler birbirine hakaret etmemeli, tehdit dili kullanmamalı. Halk, siyasetin kavgalarından bıktı. Biz, siyasi aktörler olarak halkın huzuru için çabalamalıyız. Barışçıl bir dil kullandıkça toplumda genel bir huzur ortamı yaygınlaşacaktır.

“Cumhurbaşkanı sürece inanıyor, hukuki zemin hazırlanmalı”

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapılan görüşmelere dair de bilgi veren Ramanlı, “Cumhurbaşkanımız bu sürecin başarıya ulaşacağına inanıyor. Ancak bu başarı için mutlaka hukuki bir altyapı gerekiyor. Silah bırakan örgüt mensuplarının topluma nasıl döneceği, hangi kanun çerçevesinde hareket edileceği netleşmeli.” diye konuştu.
Ramanlı, HÜDA PAR olarak bu konuda hazırlıklarını tamamladıklarını ve meclis gündemine gelecek yasal düzenlemeleri desteklemeye hazır olduklarını belirtti.

“Silahlar susarsa, Kürtlerin hakları daha rahat konuşulur”

HÜDA PAR Sözcüsü Ramanlı, sürecin yalnızca çatışmaların bitmesiyle sınırlı kalmaması gerektiğini vurguladı:
Silahlar sustuğunda, Türkiye kamuoyu da Kürtlerin haklarını daha soğukkanlı bir biçimde konuşabilecektir. O zaman herkes birbirini anlamaya daha açık hale gelecek.” ifadelerini kullandı.

“Kimlik, dil ve yerel kalkınma konularında adımlar atılmalı”

Ramanlı, Kürt sorununun çözümü konusunda atılması gereken adımları da sıraladı. “Kimlik, dil, eğitim ve yerel kalkınma gibi birçok alanda düzenlemelere ihtiyaç var. Biz kendimiz için ne istiyorsak, Türk kardeşlerimiz için de aynısını istiyoruz. Kimseden üstün değiliz ama kimseden de aşağı değiliz. Bu anlayış egemen olduğunda barış kalıcı hale gelecektir.” dedi.
Milletvekili, Kürt sorununun çözümünün yalnızca bir siyasi mesele değil, aynı zamanda bir toplumsal adalet meselesi olduğunu belirtti.

“Biz HÜDA PAR olarak hazırız”

Programın sonunda sürece dair umutlu mesajlar veren Ramanlı, “Silahlar, çatışmalar ve ölümler sona erdiğinde asıl işimiz başlayacak. O zaman gerçek anlamda siyaset ve kardeşlik süreci başlayacak. Biz HÜDA PAR olarak buna hazırız.” Dedi.

Kaynak: Bülten