Sanayi devrimiyle başlayan fabrikalaşma ve seri üretimdeki artış endrüstrileşmeye ve ekonomik örgütleşmeye zemin hazırladı.  Bu durumun, iş hayatındaki ast-üst ilişkilerinde tabakalaşma ve kendi statüsünün altında bulunan başka bir kişiyi psikolojik anlamda  ’’yıldırma’’ bilinen adıyla ‘’mobbing’’e neden olduğunu söyleyebiliriz. Aslında bütün iş alanlarında sanayi devriminden önce de var olan mobbing, sanayileşme ardından teknoloji çağına geçişle etkisini daha çok hissettirince bu kavramı tanımlamak gerekti. Tam olarak bu amaçla Leymann, 1984’te mobbingin tanımını yapmış ve 9 yıl sonra yaptığı tanım İsveç’te yasallaşmıştır. Leymann mobbingi(Yıldırma); iş hayatında bir veya daha fazla kişiye yönelik sistematik veya sürekli olan düşmanca ve etik kurallar çerçevesinde olmayan bir iletişimle psikolojik anlamda uygulanan terör diye nitelendirmiştir.

Mobbingin sınıfsal bir karakteri olduğu ve cinsiyete dayalı eşitsizlikleri içeren bir süreç olduğu görülmelidir. Dünya sağlık örgütüne göre yıldırmanın ortaya çıkma nedenleri arasında; özellikle rol tanımlarının iyi yapılmadığı, işbirliği ve dayanışmanın kurulamadığı ortamların yatkınlığa sebep olduğu ifade edilmektedir. Oluşan problemin veya çatışmanın uygun becerilerle çözülmemesi üstelik bu sorunun gizlenmesi, saklanması veya  soruna yokmuş gibi davranılması da yıldırmayı artıran faktörler olarak görülmektedir.

Hem Avrupa hem de ABD’deki sıklık çok net olmasa da neredeyse ortalama 6-7 kişiden biri yıldırma mağduru olduğunu yapılan araştırmalarda belirtiyor. Fakat dünya skalası ile aynı seyirde olmayan Türkiye literatürü, bu kavrama henüz birkaç yıldır ağırlık vermiş durumda.  Yapılan çalışmaların azlığı ve literatür eksikliği nedeniyle meslekler bazında net bir ifadeyle ne kadar yıldırma mağdurunun olduğunu söylemek güç veya tahmini bir ortalama söylemek doğru olmayabilir. ‘Hiç araştırma/çalışma yapılmıyor’ demek elbette yanıltıcı ve yanlış bir çıkarım olur. Fakat  bugün inşaat işçilerine, esnafa, tekstil işçisine ve ücretli öğretmenlere  araştırma yapılması  diğer endüstrileşen örgütler ve sağlık alanı kadar ehemmiyetlidir. Literatürel olarak bu kavrama ne kadar yeni olsak da örgütsel bazda bana sorarsanız yoğun olarak yaşanan bir durum yıldırma. Psikolojik terörün azalmasıyla işyerindeki verimlik artacaktır. Bu ikisi ters orantılıdır. Şirketlerin yıldırma noktasında daha hassas davranması ve personelin görev ile iş dağılımını netleştirmesi, şirkete büyüme ve kar anlamında büyük bir etki ve yarar sağlayacaktır. Bu doğrultuda gerek bilgilendirme gerekse seminerler tarzında eğitimler verilmesi şirketler için vazgeçilmez bir durum olarak değerlendirilmelidir. Bu uğurda kariyer danışmanlarını veya endüstri ve örgüt psikoloğunu bulundurmaları kendi yararlarına olacaktır.

 

 

 

 

 

Yardımcı kaynaklar:

https://psikiyatri.org.tr/halka-yonelik/15/yildirma-mobbing