Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Kaan Demirbaş, havaların soğumasıyla birlikte kapalı ortamlarda daha fazla zaman geçirilmesinin solunum yoluyla bulaşan hastalıklarda artışa neden olduğunu belirterek vatandaşları uyardı. Dr. Demirbaş “Bu beklediğimiz bir durum. Vatandaşların öncelikle bulundukları ortamları sık sık havalandırmaları gerekiyor.” dedi.
“Aynı havayı solumak bulaşmayı kolaylaştırıyor”
Dr. Demirbaş, soğuk havalarda kapalı ortamlarda geçirilen sürenin uzadığını vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
“Havalar soğudukça insanlar kapalı alanlarda daha çok vakit geçiriyor. Enfekte bir kişinin bulunduğu ortamda havanın paylaşılması, hastalığın bulaşma riskini artırıyor. Bu yüzden ortamların sık sık havalandırılması çok önemli. Bunun yanında vatandaşlarımız kışa özgü taze meyve ve sebzeleri tüketmeye özen göstermelidir. Bu ürünleri tükettikleri sürece bağışıklık sistemleri güçlenecektir.”
“Kış aylarında uyku ve el hijyenine dikkat edilmeli”
Kış mevsiminde günlerin kısaldığını ve vücudun daha fazla dinlenmeye ihtiyaç duyduğunu hatırlatan Demirbaş “Uyku düzenini oturtmak, dengeli beslenmek ve el hijyenine dikkat etmek hastalıklardan korunmada önemli faktörlerdir. Ev veya iş ortamında hasta bir birey varsa, hem hastanın hem de diğer bireylerin maske kullanması solunum yolu enfeksiyonlarının bulaşma ihtimalini azaltır.” şeklinde konuştu.
“Bitkisel ürünlerde kontrolsüz karışımlara dikkat”
Son yıllarda artan “doğal” ve “bitkisel” ürün kullanımına da değinen Dr. Demirbaş, vatandaşların bu konuda dikkatli olması gerektiğini belirtti: “Vatandaşlar son dönemde ‘doğal’ veya ‘bitkisel’ diyerek birçok ürüne yöneliyor. Ancak aktarlardan ya da internetten alınan bu ürünlerin içeriği her zaman bilinmiyor. Tekli ürünlerin—örneğin ıhlamur çayı veya ekinezya yağı gibi—etkileri daha net bilinir. Ancak macun, iksir gibi karışım ürünlerde hangi maddelerin bulunduğunu bilmiyoruz. Bu da istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Paraselsus’un dediği gibi ‘Her madde zehirdir; ilacı zehirden ayıran şey dozudur.’ Bir maddenin vücuda etkisi vardır. Fakat karıştırıldığında bu etkiler beklenmedik şekilde artabilir veya azalabilir. Farmakolojide bir artı bir her zaman iki etmez. Hatta bazı durumlarda zehirlenme dozlarına çıkabilir.” dedi.
“Bazı bitkiler ciddi etkileşimlere yol açabiliyor”
Dr. Demirbaş, özellikle bazı bitkisel ürünlerin ilaçlarla tehlikeli etkileşimlere girebildiğini ifade ederek şu uyarılarda bulundu “Ekinezya, kan sulandırıcı ilaçlarla birlikte kullanıldığında kanı aşırı inceltebilir. Papatya çayının yüksek dozda kullanımı ise karaciğerde toksik etkilere yol açabilir. Bu nedenle, kullanılacak her türlü bitkisel veya doğal ürün mutlaka bir hekime danışılarak alınmalıdır.”
“Mevsiminde sebze ve meyve tüketin, su içmeyi ihmal etmeyin”
Bağışıklık sistemini güçlendirmenin en doğal yolunun mevsiminde taze sebze ve meyve tüketimi olduğunu vurgulayan Demirbaş “Kış mevsiminde narenciye, lahana ve yeşil yapraklı sebzeler ön plana çıkar. Mandalina, portakal ve limon C vitamini açısından zengindir. C vitamini güçlü bir antioksidandır, vücuttan zararlı maddelerin atılmasına yardımcı olur. Kış aylarında terleme azaldığı için su tüketimi de azalıyor. Ancak vücudun yenilenmesi için günlük yaklaşık iki litre su içmek gerekir. Çay ve kahve suyun yerini tutmaz, aksine idrar söktürücü özellikleri nedeniyle su kaybını artırabilir” ifadelerini kullandı.
“Grip ve nezlede antibiyotik kullanılmamalı”
Riskli grupların; kronik hastalar, 65 yaş üstü bireyler, gebeler ve çocuklar bu dönemde solunum yolu enfeksiyonlarından daha çok etkilendiğini belirten Dr. Demirbaş, aşı çağrısında bulundu “Bu grupların her yıl grip ve zatürre (pnömokok) aşılarını yaptırmalarını öneriyoruz. Grip, nezle ve soğuk algınlığı viral enfeksiyonlardır, bakteriyel değildir. Antibiyotikler bakterilere karşı etkilidir, virüslere karşı hiçbir etkisi yoktur. Bu nedenle doktor tavsiyesi olmadan antibiyotik kullanılmamalıdır.”
“C vitaminini doğal yoldan almak en sağlıklısı”
Dr. Demirbaş, vatandaşların bilinçsiz C vitamini takviyesi kullanımına da değinerek “Bir mandalinanın bir santimetreküplük kısmında mikrogram düzeyinde C vitamini vardır, bir tablette ise bin miligram bulunur. Yani tablet, doğal kaynağa göre bin kat daha fazladır. Gereksiz yüksek dozlar vücuda zarar verebilir. Bu yüzden vatandaşlarımız C vitaminini portakal, mandalina, limon ve maydanoz gibi doğal kaynaklardan almaya çalışmalıdır.” dedi.





