İNSANİ YARDIM (2)

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sıkıntı söylenenlerin ne kadar hayat bulduğunda…

Gönüllülerin ve bireysel inisiyatiflerin ağırlık kazandığı yardımların geniş manada insan kitlelerine yönelik olarak yaşama aktarılması gereken zamanları gözetmek gerekiyor. Ülkeler ve bazı bölge insanları açısından mağduriyet ve muhtaçlık bazen kader haline gelebilmekte. Bu dönemlerde gözetilmesi gereken hassasiyet yardım organlarını ve kanallarını ilgili bölgelere ya da insanlara aktarmak olmalıdır.

Zamanımız örneklendirilecek olursa akla gelen ülke ve bölgeler dilimizden dökülmeye başlar. Filistin başta olmak üzere diğer çatışma bölgelerinde meydana gelen kriz ve yıkımlarda yapılması gereken yardımların aksaklığa uğramadan müdahale edilmesi şart.

Ukrayna gibi Rus ordusuyla savaş halinde olan geniş topraklara sahip bir ülkenin olduğu kadar ülke içi çatışmalarla göç eden veya yurdunu terk etmeyen kitlelere yardım eli uzatılması konusunda geri planda kalmak doğru olmaz.

Bu kapsamda mülteciler, sığınmacılar, göçe zorlanan ve yurdunu terk eden göçmenler gibi demografik hareketliliğin adayı durumundaki insanlar insani yardımların merkezine konması gereken kişilerdir.

Doğal afet dönemlerinde ülkemizde kabaran yardımseverlik damarının imrenerek şahit olunan güzel görüntüleri söz konusu insani yardımlara örnek gösterilecek asıl manzaralardır. Çünkü birey, grup, kurum veya her türlü sivil toplum kuruluşunun ayrım gözetmeden yardım çatısı altında buluşarak destek sunması insani yönlerimizi hatırlatan anlara tanıklık etmekte.

Bu manada uluslar arası tüm birlik ve örgütlerin Doğu/Batı ayrımı yapmadan ülke ve kitlelere elini uzatmanın gayretini eşitlik ve hak temelinde davranacak şekilde gösterme telaşını duyumsamalıdır. Ne zaman ve nerede, kimin başına ne geleceği veya doğal afetler başta olmak üzere her hangi bir insani krizi nasıl yaşayacağı belli olmadığından dolayı var olan imkânları sonuna kadar kullanmanın projelerini üretmeye çalışmak gerekiyor.

Her zaman için ihtiyaç duyulan insani yardım örgüt ve birliklerinin hassas davranması gereken anların göz ardı edilmemesi için öncelikle tüm çıkarlar ve menfaatler geri plana atılmalıdır. Yani yardım çalışmaları tarafsız şekilde yapılırken hiçbir kişi ya da grup siyasi malzeme konusu yapılmamalıdır.

Bilinmesi gereken ilke insanların çektikleri acılar anında her hangi bir inanç, ırk, kültür, ideoloji veya yaşam felsefesi öncelik kabul edilmemelidir. Genellikle acil durumlarda söz konusu olan yardım faaliyetlerinin önceliği doğal afetlerden, çatışmalardan, savaşlardan, yoksulluk ve insani krizlerden etkilenen kişilere yönelik olmalıdır.

Günümüzde ve yaşadığımız zaman diliminde etrafımızda şahit olduğumuz öylesine çok kriz ve savaş sahneleri var ki saymakla bitmiyor. Çatışma ve savaş mağdurlarının bulunduğu bölgelerde içinde kaldıkları kan ve ölüm ortamlarının neden olduğu insanlık dışı olayların sebebi durumundaki mekanizmaları lanetleme adına insani yardımların sürekli hale getirilmesi lazım.

Yine yaşam alanlarımızın ve coğrafik ortamımızın önümüze koyduğu doğal afetler karşısında ortaya çıkan yıkımların mağduru durumundaki insanların ihtiyaçlarını karşılama konusunda her türlü gıda ve malzeme tedarikini önceden hazırlamak gerekiyor.

Gelişmekte olan ülkeler veya geri kalmış bölgelerin insanlarına yönelik gıda, su, barınma ve sağlık hizmetlerinin ulaşımı için tedbirlerin üst seviyeye çıkarılması şart. Açlık çeken bölgeler ve insanlar düşünüldüğünde hassasiyet daha da artıyor. Afrika ve bazı ülkelerin kuraklık, kıtlık ya da ekonomik krizler nedeniyle yaşadığı sıkıntılar tüm insanlığın zayıf karnesine eksi puanlar yazdırıyor.

Unutulmaması geren temel ilkelerden biri de insani yardım aracılığıyla insan yaşamını kurtarmak ve değerli kılmaktır. Her türlü ihtiyaç unsuru olan yiyecek, su, barınma, tıbbi malzeme gibi temel unsurların giderilmesinde çaba sarf etmek olağan bir sorumluluk kabul edilmelidir.

Çünkü insan onurunu ve haklarını korumanın yolu bu hakları ön planda tutma çabasından geçer. Amaç insan ve varlığını korumak ise sınırlar ve ülke hatları engelleyici ilke olmamalı. Hele bazı ülkelerin zulüm ve yıkım yaratıcı senaryolarını desteklememenin gayreti gösterilmelidir.