DEVLET HALKIN SAĞLIĞINDAN DA SORUMLUDUR

Devlet halkın güvenliği ve huzurundan sorumlu olduğu kadar sağlığından da sorumludur. Batman’da her yıl Eylül-Ekim aylarında yaşadığımız anız sorunu bitmeyecek gibi duruyor. Devlet kurumları her ne kadar önlem ve yaptırım uygulasa da anız yakanları  durduramıyor. Allah aşkına hiç vicdan yok bu insanlarda, bizde en az onlar kadar vicdansız olmalıyız ki bunları önleyebilelim. Sabah uyandığınızda balkona çıkıp temiz bir hava almak isterken kapıyı açtığım gibi öksürmeye başlıyorum. Sigarayla mücadele başlatıldı gayet başarılı ve yerinde bir uygulama ama bu anız yakanlara karşıda aynı savaşı vermemiz lazım. Bu adı insan olan caniler sadece sağlığımızla oynamıyor, geleceğimizi toprağımızı da yok ediyorlar.

Çoğu zaman haber yapıyoruz çevre şehircilik “anız yakanlarla mücadele için özel ekip kurdu” diye doğru olabilir, ekip kurulmuş ama bu ekip nasıl çalışıyor kimse bilmiyor. Kardeşim çok mu zor bunun tespiti bineceksin arabaya duman istikametine doğru yol gideceksin  hangi tarla yakılmışsa orada sorumlu kimseyi bulamazsanız bile, tarla sahibini evden alır gereken cezai işlemi uygularsınız. Ama caydırıcı ceza olmadığı için adamlar yakmaya devam ediyor.  

ŞİKAYETÇİYİM

Bildiğim kadarıyla bırakın insanları, hayvana bile işkencenin cezası hapistir. Anız yakanlar hayvanı direk öldürüyor insana da işkence çektiriyor. Şikayetçiyim bu insanlıktan nasibini almamış canilerin hayvan katliamına ve doğaya zararlarından ötürü şikayetçiyim. Öbür dünyada da iki elim bu zalimlerin boğazında olacak. Oksijen tüpü ile yaşamak zorunda bıraktılar bizi. Bu yazıyı okuyanlar inanmıyorsanız irtibata geçin sizi eve götüreyim yatak odasında oksijen tüpü ile yaşıyorlar. Bir tanıdığımın eşim astım hastası ve devlet memuru. Her sabah bu dumanın içinde öksüre öksüre işe gitmek zorunda kalıyor. Bazen öksürükten boğulacak kadar kötü oluyor. Bu tür günlerde sayın valimizin de inisiyatifini kullanarak kamuda çalışan engelli, hamile ve astım hastalarını izinli sayması gerekir. Çünkü hiç bir şey sağlık gibi olamaz. Sağlığını kaybedersen tüm dünya senin olsa bile bir anlamı yoktur.

ANIZ YAKAN TERÖRDEN YARGILANSIN

Devlet terörle mücadeleyi halkın huzuru ve güvenliği için dağ taş demeden aralıksız yapıyor. Gayet başarılı bir şekilde de  devam ediyor. Anız yakanlara da terörle mücadele yapılır gibi operasyon yapılsın. Yine söylüyorum benim için anız yakanlar ile teröristlerin arasında hiç bir fark yoktur.  İkisi de cana kast ediyor, İkisi de zehirliyor, ikisi de öldürüyor. Anız yakma konusunda sadece işi devlet kurumlarına bırakmamamız lazım. Bu şehirde yaşayan ve bu zahiri çeken her kesin ortak bir tepki koyması lazım. Her kes kendi evinde sadece kurumlarda beklerse bu iş önümüzdeki yıllarda da devam edecek.

CAMİLERDE BİLGİLENDİRME YAPILSIN

İnanıyorum ki, bu anız yakan insanlar da Müslüman’dır.  Bu Müslüman kardeşlerimize camilerde özellikle cama namazında anız yakma konusunun zararları anlatılsın. Belki imana gelirler bu işten vazgeçerler. Müslümanlık sadece ben Müslüman’ım demekle olmuyor. Allah her günahı affeder ama kul hakkını affetmez. Anız yakanlar benim hakkıma giriyor. Hakkımı helal etmiyorum. Dumansız temiz günler geçirmeniz dileğiyle hoşça kalın…..