BİD’ATLARDAN UZAK DURMAK (2)

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

   Maalesef toplumca bir sürü bid’atı yaşıyoruz. Bilinçli ve Uyanık olmalıyız. Bize ulaşan bilgileri bitirdik te, haşa tatmin olmadık da ısmarlama şeylere mi, birilerinin kendilerince oluşturdukları, dayattıkları yaşayış biçimlerine mi başvurmaya başlayacağız. Yapmak isteyip de yapamadığımız, ulaşmak isteyip de ulaşamayacağımız hiçbir bilgi yoktur bu dinde. Namaz mı kılacağız Kitapta ve sünnette mevcuttur, Zekat mı vereceğiz mevcuttur. Sadakayı mı nasıl vereceğiz mevcuttur. Nasıl hac mı yapacağız mevcuttur, ticari ilişkilerde nasıl mı olmamız gerekiyor mevcuttur. Her türlü hayırları nasıl kazanacağız mevcuttur. Peygamberce bir hayatımı yaşamak istiyoruz, en alası mevcuttur Yüce Kitabımızda ve Efendimiz sav’in tavsiyelerinde. Ne istiyoruz başka kıymetli okurlar. 

      Yoksa; Haşa Allah ve Resulünün unuttuğunu sandığımız bazı eksik uygulama,  sevap ve hayırların olduğunu mu düşünüyoruz hala. Bakın Enes b Malikten gelen haberde. Resulullah sav ne buyuruyor;

–”Bid’atlerle uğraşan kişiler, bid’atlerini terk edinceye kadar Allah onların tövbe etmesine engel olur.’’ (Tövbelerini kabul etmez) diye buyurmaktadır.

 İbn Mace ra’den gelen rivayette Efendimiz sav:” Bid’atlere göre amel eden kişi bid’ati terk edinceye kadar, Allah onun amelini kabul etmekten çekinir.”

Yine İbn Mace den aynı konuyla ilgili gelen başka rivayette Resulullah sav: 

 —”Allah bid’atle uğraşan kişinin orucunu, namazını, haccını, umresini, cihadını, tövbe ve fidyesini kabul etmez.” diye buyurmaktadır. h.11           

        Kabul etmeyeceği gibi, bid’atlerle amel eden kişiler uyguladıkları bid’atler sayısınca sünnetten de eksiltmiş oluyorlar. Sünnet yerine bid’ati yerleştirmiş oluyorlar. Yapmış olduğu veya dine monte ettiği her yeniliğe karşı dinde olan bir emri yok ediyor. Sadece o bid’at; yapmakla kalınmıyor.

Efendimiz as şöyle buyuruyor:    

–“Peygamberlerinden sonra, dinlerinde bid’at uyduran her ümmet, sünnetten de, o bid’at kadar bir sünneti zayi etmiş olur’’ diyor. (h.8)  Bilerekse Allah korusun! Yok eğer bilmiyorsak veya nasıl farkına varacağız diyorsak o zaman tek merci Kuran ve sünnete müracaattır. Gündemimize almaktır, gündemimizde sürekli tutmaktır. Ciddi bir şekilde öğrenmeye çalışmaktır. Beslenme kaynaklarımız sadece bunlar olacak ki böylesi hatalara düşmeyelim ve amellerimizi zayi etmeyelim.

   Aişe ra den gelen rivayette Resulullah sav şöyle buyurdu: –‘’Altı kişiye ben lanet ederim. Allah lanet eder ve duaları kabul edilen bütün Peygamberler lanet ederler. Bunlar: Yüce Allah’ın kitabına ondan olmayan şeyleri ekleyen, Allah’ın takdirine inanmayan, Allah’ın aziz kıldığını zelil, zelil kıldığını aziz kılmak için ümmetimi korkutarak, onlar üzerinde musallat olan. Allah’ın haram kıldıklarını helal sayan, Ehli beytimden de  Allah’ın haram kıldığı şeyleri helal sayanlar ve sünneti terk edenlerdir.” buyuırdu. h.4

Enes ra den gelen bir rivayette de: Sünnetimden yüz çeviren benden değildir.” diye buyuruyor Resulullah sav.

     Evet kıymetli okurlar: Kitap ve sünnet eksenli bir Yaşamın içerisinde olmalıyız. Sadece Allah ve onun Resulünün söyledikleriyle yetinip, yaşayışımızı bunlara göre tanzim etmeliyiz. Yoksa Allah muhafaza amellerimizin bir kıymeti o gün olmayacak ve Cehennem ateşine atılmış olacağız. Hz Muaviye anlatıyor.

—Bir gün Rasulüllah sav aramızdayken ayağa kalkarak şöyle buyurdu…

 –“Bilin ki, sizden önce kendilerine kitap inen kişiler, yetmiş iki millete bölündüler. Şu (Muhammed) ümmeti de yetmiş üç parçaya bölünecek. Bunlardan 72 si Cehennem’de, birisi de Cennet’tedir.

Cennet’te olanlar kitap ve sünnete sarılan,hidayette olanların amelleri gibi amel yapan kişilerdir” buyurdu.

  Bu iki kaynağın insanlık aleminin saadet ve mutluluğunun ihdasından  başka bir gayesi de yoktur. Efendimizin de tüm endişesi biz ümmeti olanların kusur, hata ve noksanlıklardan kurtulup her iki dünyada da selamet ve saadet içerisinde olmamızdır. Tüm mücadelesi de bunun için olmuş ve bu yönde olmuştur.

İrbad ra den gelen rivayette bakın bizler için ne buyuruyor..h.17

–“And olsun ki ben, sizi gecesi gündüze benzeyen, ay ışıklı bir gece gibi dalaletten çıkarıp tertemiz bir din üzerine bıraktım. Bu hak dinden ancak mahvolmuş Cehennemlikler sapar.” diye buyurdu .                     

 İnanmak, öğrenmek, öğretmek ve yaşamak adına her şey tam anlamıyla mükemmel, eksiksiz ve kusursuz bir şekilde düzenlenmiş ve bizler için hazırlanmıştır.

 Bu kadar imkân ve olanaklara rağmen eğer bizler ısrarla bunları kulak arkası yaparsak, bunlara uymakta tembellik ve gevşek davranırsak artık kimsenin bizler için yapabileceği bir şeyde kalmaz. O zaman bizler kendi istek ve rızamızla cehennem ateşine atılmayı arzu ediyor ve istiyoruz demektir. Allah korusun.

    Cenabı mevlam bizleri ve tüm ümmeti Kendi kitabı olan Hz Kuran’ın ve Efendimiz as’in sünnetine sımsıkı sarılan, o değerleri hayatına tanzim eden, hayatını bu değerlere göre uyarlayanlardan kılsın ve mevlamızın razı olacağı, memnun kalacağı bir hayatı yaşamayı nasip etsin. Bizleri şeytanın ve oyuncağı haline gelmiş insanların  şerlerinden ve fitnelerinden korusun. Ve bizleri bu değerlerin dışına çıkarak dine eklenti gereği duyanlardan uzak kılsın. Amin