8 MART VE KADINLAR - Batman Pusula Gazetesi
bonus veren siteler casinositeleri.co https://www.battle-brothers.net
güvenilir casino siteleri istanbul evden eve nakliyat deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler popüler casino siteleri sex shop ofis taşıma parça eşya taşıma evden eve nakliyat nakliyat casino siteleri 2024 en iyi casino siteleri erotik shop uluslararası nakliyat
Öğle Vakti a 12:18
Batman PARÇALI BULUTLU 19°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

8 MART VE KADINLAR

Spread the love

Tarihler önemli… Tarihler önemli bir günü işaret ediyor ve tarihin her hangi bir olayını, durumunu, yarattığı etkiyi anlam olarak özünde taşıyorsa anılması, günün öneminin belirtilmesi de zorunluluk olmakta. Çünkü İnsan olmak yeterli bir neden…

8 Mart taşıdığı anlam yönüyle var olan kadına şiddet olaylarının ortadan kaldırılması noktasında üzerinde durulması gereken ayrıntıları içeriyor. Doğuştan itibaren verilmiş olana karşı, doğal başkaldırı yönlü cinsiyet ayrımı yapmanın düşüncesi bile hatalı bir girişim. Kadın ya da erkek cinsiyet kimliğini seçemeyen veya doğumuyla beraber cinsiyet kimliğini karşısında bulan insan için ayrımcı seçenekler yakalamaya çalışmak, başlı başına yaradılış ilkesine ve yaşamsal sürece aykırı olan bir durum.

İnsan tabiatı açısından cinsiyet farklılığı, nesillerin sürekliliğinde ve toplumsal yaşam alanlarında farklı iş alanları ile sorumluluk sahaları doğurduğundan, kişilere has görev dağılımları ve toplumsal roller yaratmaktadır.

Kadın ile erkek cinslerinin fiziksel ve bedensel açıdan organizmadan kaynaklanan farklı işlevleri vardır. Ayrıca farklılık görünen organik yapının yanı sıra ruhsal ve psikolojik yönden de ağırlığını hissettirir.

Yaratıcının yüklediği işlevsellik ve bedensel-anatomik yapı ve organik sistem yaşam alanları ve toplumsal yapıda da bir takım yükümlülüklerin yerine getirilmesini zorunlu kılar. Ev hayatı ve yeni nesillerin yetiştirilmesi ana karakter olurken, kadın için aile, çocuk ve temel manevi değerlerin-ihtiyaçların giderilmesi sorumluluk alanı yaratmakta.

Sosyal hayat içerisinde kazanç elde edecek taraf olarak ilk sıra erkek sorumluluğunda olmakla beraber, modern dünyanın önümüze serdiği yaşam modelleri görev dağılımlarının karmaşa yaşanmasına ve kadının da çalışma dünyasına, kazanç elde etme anlayışına yönelmesine neden olmuştur. Kadının da iş hayatına atılması bazen zorunluluktan olsa da aile hayatı ve çocuk yetiştirme bilincinin zayıflamasından dolayı bu sorumluluk bilincinin özgürlük ve kadının doğal hakkı olarak değerlendirilmesine yol açmakta.

Cinsiyet farklılığı ve kadın-erkek ayrımı fiziksel donanım ve yaşam rolleri açısından farklıdır. Ama ayrım, rollerin değişiminde ve erkeğin kadınların, kadınların da erkeğin sahasına girmekle başlıyor.  Roller ve doğuştan edinilen özellikler hem bireysel hem de toplumsal yaşamın ana karakterleridir. Değiştirilemeyen ve zorunlu olarak yapılması gereken kadın rolleri ve işleri, erkek  

Cinsiyeti belirleme gücü ve kudretini gösteremeyen insanın, cins ayrımında sorumluluk edinen karşı tarafın haklarını-özgürlüklerini kısıtlama-çiğneme durumunda düştükleri komik durumu veya uyguladıkları şiddet profilinin kendileri açısından ne kadar çirkinlik yüklü olduğunu algılamaları gerekiyor.

Zayıflık bir kader değil, toplumsal bakışın ezme güdüsünün bir sonucudur. İnsanlar baş edemedikleri olay ve durumları, yön değiştirme mekanizmasını kullanarak başkalarına-zayıf olanlara yönlendirme tercihlerini sınırsızca kullanmakta. Ne yazık ki karşıda ki muhatap da genellikle “Kadın” olmakta!

Kadına sosyal kimlik ve cins ayrımı konusunda ayrımcılık yapıldığı kesin.

Ülkemiz açısından ve özellikle bölgesel kültür değerleri bakımından aile yapılarının ve aile ferdi üyelerin yaşamsal tarzları değişik kalıpları ortaya koyuyor. Kadın kültürel ve dini anlayışlar söz konusu olduğunda ya sınırsız özgürlüklerin merkezi bir eylem tarzının adayı ya da kapalı kültürel bir hayat modelinde arka planda yer edinen bir canlı durumunda. Sıkıntı ikisinin ortasını bulamamakta!

Zayıflığının sebep olduğu şiddet eylemlerinin malzemesi olmasında erkek tarafının kendini sorgulayıcı süreçlere girmesi gerekiyor. Kadın, hayat karşısında alınan mağlubiyetlerin acısının çıkarıldığı sinir merkezi değil… Kadın, şiddet ve hak ihlali ile ikinci sınıf insan konumuna düşürülmekte. Kadınlara değer noktasında gerekli önemin verilmediği elinden alınan eğitim hakkı ve erken evlilikle oluşan “Çocuk Gelinler” durumundan anlaşılıyor.

Kadının bir malzeme olduğu bakış açısına sahip olunmasının örneklerini de yaşamıyor değiliz. Reklam dünyasının ana karakteri olarak cinsel obje haliyle zihinlerde yer edinmesi tüm kadın cinsinin öyle olduğunu akıllara getirmemeli. Kadınlık özelliklerinin meta gibi kullanımı başlı başına bir problem zaten… Yanlışın içerisinde kadınların da parmağı var. Kendini kullandırmayan kadın zorla ortaya malzeme olma halini yaşamaz.

Mahremiyet duygusu erkeğin de kadının da namus ve ar duyguları açısından canlı tutulmalı.

 “Kadın, özgürlük adına tüm hak ve hürriyetlerini sınırsızca kullanmalıdır” söyleminin yarattığı olumsuzluklar temel hak ve sorumluluk bilincinin ortadan kalkmasına yol açmakta. Kadın kimliğini kullanmaya çalışan kesimler veya sektörler, kadın kimliğini sınırsız özgürlüğün eylem alanında üst konumlara getirme gayretinde. Kadınlık kapasitesinin ve görev bilincinin dışında, farklı ortamlara girerek pozisyon almasını veya mahremiyetini yitirmesini isteyenlerin çevremizdeki izlenimlerini yakalamaya başladık.

Kadının da erkeğin de yaşam hakları konusunda kullanması gereken özgürlüklerini ve en önemlisi sorumluluk bilincini, kullanım alanlarında başkalarının yönlendirmesine izin vermeye veya sınırsız özgürlük düşüncesini vurgulayıp kadını farklı konumlara getirmeye kimsenin hakkı yok.

Kadının da sahip olduğu fiziksel ve ruhsal durum itibariyle kendi sınırlarını çizmeyi bilmesi gerekiyor. Asıl yükümlülüğü olan Aile ve Çocuk sorumluluğunun ön planda kalarak, ikincil görev aşamalarına indirgenmemesi lazım. Kadın-erkek farklılığı yok oldu. Özgürlüğü kadının bir amacı olarak konumlandırmak veya erkek olgusuyla aynı kategoride eşitlemek, yanlış bir çıkarım. Hiç kimse, konu ile alakalı yozlaştırıcı girişimleri gündem edinerek kadını, alması gereken kimlik ve sorumluluk bilincinden uzaklaştırmasın.

Tabi ki, Kadın değerlidir! Ailenin temel direği olmasından, Çocuk eğitiminin başrolünde bulunmasından dolayı değerlidir. Ev işleri ve aile düzeninin korunmasında eğitim rolünü yüklenmesinden, Para kazanma işini yürüten erkeğin evdeki moral kaynağı olmasından dolayı değerlidir. Evde maddi konularda sıkıntı çıktığında çalışma konusunda erkeğe yardım etmesinden ya da Aile yapısı ve çocukların, evin genel durumuyla alakalı konularda söz sahibi olmasından dolayı değer kazanır. Aile içi süreklilik konusunda kararlara katılması gibi daha birçok demokratik haklar konusunda görev yüklenmesi ve hatta erkeğin olmadığı durumlarda evin geçimini sağlamak için para kazanmaya çalışması, yaşanan durumların göze batan yansımalarıdır.

Ayrıca toplumsal işleyişin ve sosyal dokunun işbölümüyle alakalı sürekliliğinde erkek ile kadının aldığı görevler ve yaptığı işler kapasitelerine ve bünyelerine göre değişiklik gösterir. Herkes her işi yapamaz. Bedensel farklılık ve iş kapasitesinin yüküne göre sorumluluklar yerine getirilmelidir.

8 Mart dünya kadınlar gününde, eleştiri getirilen tüm yıkıcı hallerin ve kadın kimliğiyle ilgili tüm sorunların sonlanarak, bu tarihin sıkıntısız bir şekilde kutlanmasını yürekten diliyorum.

Erkeğin kaba güç sahibi varlık olarak başaramadığı veya beceremediği eksik yönlerinin baskısını kadından çıkarma yansımalarını yaratan şiddet görüntüleri, toplumsal kaderimizin bir parçası olmamalıdır.

Kadın kimliğinin karşılaştığı tüm baskıların ve şiddet gösterilerinin insani çizgide ilerleyen bir doğrultuyla sonlanması temennisini, kadını farklı mekânlarda-konumlarda kullanmamak şartıyla dillendirmek gerekiyor.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

HAFTA SONU ÇOCUK VE SİNEMA GÜNLERİ

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.