Hiçbir maddi unsur insanı tam manasıyla tatmin etmeye, duygularını doyurmaya, heyecanlarını yaşamaya veya huzur noktasında esenliğe kavuşmasına yetmiyor.
Ne varsa insanın iç dünyasında yaşadığı inanç ve itikat hislerinde var. Çünkü dış dünyanın insana verdiği maddi doygunluk asla manevi boyutta sonsuz hikmet bilincini, mutlak sonsuzluğa ulaşmayı, ilahi merhametin ümidi olacak değerleri sağlayamaz.
Sadece maddi imkânlarla uğraşmak ve heyecanları, duyguları tatmin etmeye çalışmak bir noktaya kadar insana yetiyor. Ama bir noktadan sonra arayış maddi sınırlar ötesinde değişik hisleri doyuracak sınırlara dayanınca sıkıntı başlıyor. İnsanın özgürlük sınırının da başladığı nokta burası…
İç huzurunun verdiği keyif ve rahatlığı insan hangi nesnede veya canlıda bulabilir?
Manevi dürtülerin ve ahlaki ilkelerin zihnimizde uyandırdığı veya eyleme geçirdiği hazzı ölçmek mümkün mü?
İnsan tabiatı gereği sınırsız bir ihtiyaç bütünlüğüne sahip olduğundan, bir ötesini veya daha ilerisini istekleriyle beklemeye başlayan yapıdadır. Doyma ve tatmin olma duygusu sınırsız olduğundan hiçbir zaman beklentiler bitmez, kişilik özellikleri ve benlik yapısı ile arayışlara girerek uğraş alanları yaratmaya başlar.
Bu yüzden manevi ortamlar, değerlerin paylaşıldığı ortak ilişkiler, sığınılacak dostluklar, aitlik hissedilecek kişiler ve zaman dilimleri insan için fırsatlar doğuran imkânları yaşatmaya adaydır.
Ramazan ayının genel havası ve paylaşılan değerler ile insan üzerinde yarattığı etkiler Kurban Bayramı gibi değişik huzur ortamlarını insan önüne seren donanımlara yol açar.
Aç olanı düşünme, muhtaca el uzatma, yoksunluğun ezikliğini duyumsama, ortak inançlar noktasında birliktelik ruhunu paylaşma ve kutsal olanı yaşayarak ilahi olanın rızasını kazanmaya çalışmak, bayram huzurunun elde edilmesinde anahtar görevi görmektedir.
Hangi zamanda veya mekânda olunursa olunsun, hangi güç bir insanın 17-18 saat aç kalmasına, susuz kalmasına sebep olabilir veya her türlü zevk, ihtiyaç unsuruna engel olacak bir yeterliliğe sahiptir?
Gecenin bir yarısında kalkıp yemek yemeyi insana yaptıracak hangi güç var?
Ama yaptıran öylesine mutlak bir ilahi kaynak var ki, bedensel harcamaların yanında bir de maddi harcamaların muhtaca olan aktarımını hesap yapmadan sergileme cesaretini göstermekte. İsteyerek, huzuru edinme adına aç ve susuz kalınmakta, uykusuz kalınarak vücut terbiyesi sağlanmakta, kazançlardan artırılarak yardımlar verilmekte…
Bayram havasının beraberinde getirmesi gereken huzur, dayanışma, yardımlaşma, diğerini düşünme duygularının sadece düşüncelerde kalmayarak, eylemlerde de kendini gösterip, kötüden ve günahtan uzaklaştıran etmenleri önümüze sermesi istenen bir iradeli seçimdir.
Her türlü siyasi ve düşünsel farklılıklara rağmen bayram ve benzeri günlerin insana yüklediği değerler bilincini yitirmeden kendimize sahip çıkmanın becerisini göstermek gerekiyor.
Düşünce ve inanç farklılıkları ayrı, insanın yaşam hakkı ayrıdır. Birbirine karıştırmadan, ötekini değer kabul etmenin bilinciyle kutsal günlerimizin son demlerini yaşamak dualarımızın konusu olsun.