Medeni bir toplumda eğer halkın büyük kesimi adalet ve yargıya güveni sarsılırsa, hatta bu konuda tartışmalar dahi olursa, o memlekette adalette bir sorun var demektir.
Bilirsiniz Diyarbakır da ki Narin Güran olayı ve Van da ki Rojin Kabaiş’in olayı, bir seneyi geçti ama hala bir sonuç yok, hala iki olayda tartışma konusu.
Narin Güran olayı hızlı başladı, aileden Amca, Anne, Kardeş ve bazı aile bireyleri tutuklandı, ağır cezalarda aldılar, ama yine de sosyal medya ve diğer sitelerde tartışmalar devam ediyor, bunlar haklı mı haksız mı bilemiyoruz, bir yetkili çıkıp net bir şekilde halkı aydınlatması gerek, çünkü başta Baba Güran aile bireyleri yargılama sonucunda razı değiller.
Van yüzüncü yıl Üniversitesi çocuk gelişimi bölümü öğrencisi, Rojin’in durumu çok daha kötü, 27 Eylül 2024 de kayıp oldu, 15 Ekim 2024 de Van gölü civarında cansız bedeni görüldü. Adli tıp kurumu ( ATK ) yapılan incelemede, vücudunda darp, kesici veya ateşli silahla yaralama izleri bulunmadığını açıkladı.
Aynı raporda Boyun, diz ve kol bölgelerinde renk değişimi gözlemlendi diye rapor edildi. Kesin sonucun belirlemesi için, Kan, İdrar ve İç organlardan örnek alınarak İstanbul ATK kurumuna gönderdi.
Bir sene sonra gelen rapora göre Rojin’in vücudunun iki farklı bölgesinde iki erkeğin DNA sı hassas yerde tespit edildiği açıklandı.
Adalet Bakanı bu olayın çözümü için net tavır belirledi, güveniyoruz güvenmeliyiz.
Ama şu sorularda cevap bekliyor.
1 – 6 Kasım 2024 tarihinde ATK raporunda iki farklı erkeğe ait DNA örnekleri tespit edilmesine rağmen, vücuttaki yeri belirtilmedi ve şüpheli bir bulgu tespit edilmediği açıklaması neden yapıldı.
2 – Okul idaresi neden Rojin’e sahip çıkmadı, STK’lar gibi her hangi bir eylem yapmadı.
3 – Rektör’ün dosya ya müdahale iddiaları ne derece doğru, doğru ise nedeni nedir
4 – Meclise verilen araştırma önergesi neden İktidar partili vekillerin oyu ile ret edildi.
5 – İstanbul Adli tıp kurumu neden bir sene sonra rapor hazırladı.
6 – Dosya için neden gizlilik kararı verildi.
Bu soruları her iki dosya için çoğalta biliriz, her iki bağrı yanık Baba için adalet yerine geldi mi, yanık ciğerlerine bir su serpildi mi, acıları arttı mı, yoksa azaldı mı , özellikle Narinin Babası Allah kimseye böyle bir acı vermesin, ölen çocuğu, suçlanan kardeşi, karısı ve oğlu.
Böyle babalar için ancak, olay net bir şekilde aydınlanırsa.
Adalet yerine gelirse.
Suçlular hak ettikleri cezayı bulurlarsa.
Yavrucukların kanı yerde kalmasa.
Belki biraz teselli.!!!!
Ama kafalar o kadar karışık ki kimin ne dediği kimin ne yaptığı belli olmuyor.
Bütün bunların aydınlatılması yargı ve başındakilerin görevidir.
Vatandaş bunları sorgulaması gerekir.
Bu medeni bir toplumda vatandaşlık gereğidir.
Vatandaşın baştakileri uyarmak görevidir.
Eğer bunları sorgulamaz bir kamu oyu varsa, bana ne veya korkarak ilgisiz kalınırsa, işte o zaman çok daha kötü durumdayız demektir.