GERÇEK HAYVANSEVERLİK
Yeryüzündeki her canlı özgür olmayı arz eder. Tıpkı insanlar gibi. Kuşlara bakarken özgürlüğü hatırlayın, kafesleri değil,
Onlar için bir hüzündür kafese hapsedilmek!
Kuşlar için ağaçlarda, bahçelerde yuva tasarlayın,
Evlerde kafes değil…
Kafesler bir aksesuardan öteye geçmese,
Kuşlara kafes kader biçilmese…
Yüreğimde bir parça acıdır kafeslere sığdırılmış kuşlar.
Birçok evde ev kuşu diye adlandırılan bir kuş türünün kafese hapsedilmesi, başka bir hayvanın yaşam alanından kendi doğasından uzaklaştırılıp evlere mahkûm edilmesi ne kadar doğru bilemiyorum ama sanırım hayvanlara karşı yeterince düşünceli, merhametli değiliz.
Hayvanları seviyorsak bunu barınaklara sık sık giderek sokaktaki hayvanlara yiyecek vererek, şefkat göstererek sağlayabiliriz. Onları bu şekilde koruyabiliriz. Bir yerlere mahkûm ederek değil.
Petshop dediğimiz yerde Evcil hayvanlar ve ihtiyaçlarının satıldığı dükkân olarak tanımlanıyor, fakat hangi hayvanın evcil olacağına kimler karar veriyor, her biri yaşam alanlarından sürgün ediliyor. Tabii bir de hayvanat bahçeleri var birçoğuna esaret bahçesi desek daha uygun olacak halde tasarlanmış…
Hayvanları eve, kafese hapsetmek günahtır hayvanları kafeslere alıştırmak, onlara öğrenilmiş çaresizliği yaşatmaktır, bir nevi mecbur bırakmaktır. Hayvanların genleriyle oynanıyor, hayvanlar kılıktan kılığa sokuluyor ve ne yazık ki bunun adı hayvanseverlik oluyor.
Hayvanseverlik bu değil.
Hayvan severler: hayvanları seven, onlara iyi davranan ve haklarını korumaya çalışan kimse. Hayvanseverlik tanımı günümüzde hayvanları evlerde hapsetmeyle eşit anlamlı hale gelmiştir bana göre, kendi yalnızlığımızı gidermek için bir başka canlıyı olmayacak şartlarda esir etmek niye? Yaşanılan ortam müsaitse ne ala, o ortamda doğal düzeninde yaşayabilecek istediğin kadar hayvanın olsun, ama sen hiç olmayacak şartlarda bir canlıyı o ortamda yaşamaya zorlarsan bu hayvana zulümden başka bir şey değildir. Aynı şeyi tekrar söylüyorum, yazıyorum, onlar konuşamıyorlar, onların adına haykırıyorum
Hayvan sevgisi kişinin kendi can sıkıntısını gidermek için hayvanı eğlence malzemesi haline getirip çoğu zaman da onu ihmal etmek değildir, hayvan sevgisi içinde merhameti barındırmıyorsa, hayvanı doğal yaşamından ciddi derece alıkoyuyorsa bu olsa olsa hayvana zulüm olur…
Dinimizde bir ihtiyaç için köpek beslemek caizdir. Mesela polis köpeği, av köpeği, çoban köpeği, bekçi köpeği beslenir. Ancak köpek evin içine sokulmaz. Ayrı yeri veya kulübesi olur. Köpek bulunan odaya rahmet melekleri girmez.
Kediye gelince, kedi beslemek caizdir. Ancak bugünkü apartman hayatında zor olur.Üstelik büyük şehirlerde evde kedi beslemeye rağbet arttıkça pet shoplara daha fazla kedi mahkum ediliyor, arz talep durumu olduğu için.
Ey Oğul kitabında diyor ki:
Bülbülü kafese hapsetmek caiz değildir. Kanarya, muhabbet kuşu gibi, kafese alışık olanları kafeste beslemek caizdir. Çünkü dışarı bırakılırsa ölüme terk edilmiş olur. Lakin bizler ne kadar çok evde kafeste beslemek için kuş satın alırsak aldıklarımızın yerine yine başka kuşlar hapsedilecektir. Eve köpek sokmak caiz değildir. Akvaryumda balık beslemekse balığı hapis değildir. Balık zaten suda yaşar, mahzuru olmaz, ancak fanuslarda balık beslemek doğru değildir, evcil hayvanların ödül olarak verilmesi, boyalı civcivlerin satılması birçok ülkede yasaktır, çoğu zaman gördüğüm bir örnek: Çocuğuna hayvan sevgisi aşılamak için kişi balık satın alır, sonra da tatile giderken onu ölüme terk eder. Bu çocuğa hayvan sevgisini değil, sorumsuzluğu ve maalesef merhametsizliği aşılar, son derece yanlıştır, ya da kişi ‘evcil hayvan’! Satın alır, bir müddet bakıp bıkınca sıkılınca bir kenara bırakır.
Unutmayalım “Merhametli olanlara Rahman olan Allah merhamet eder. Yerde olanlara da merhametli olun ki, gökte olanlar (melekler) de size rahmet merhamet etsin.”
İslam dini, insana işkence yapmayı yasakladığı gibi hayvanlara da eziyet etmeyi ve işkence yapmayı yasaklamıştır.
Bazılarınızın inancına saygı duyuyorum. Hangi dini seçip tercih ettiğiniz size kalmış.
Din açısından ziyade insanı duygular dediğimiz şey var ya işte ona göre davranmak gerekir. Ne olursan ol hangi dinde, dilde, ırkta olursan ol canlılara saygılı, sevgili, vicdanlı, merhametli olmak zorundasın. Onları düşünerek hareket etmelisin.
Canımız sıkılmasın diye hapsedilen her canlının hesabı sorulacaktır.
Bunu dine inanda inanmayanda biliyor ki hakikat budur.
Dinine bağlı olup hayvanlara karşı zerre merhameti olmayan insanlarda var.
Evde köpek beslemek haram olabilir, ya da başka biri canlıyı ancak bu demek değildir ki sokakta, barınakta yaşayan her hayvanın sizden bağımsız olduğunu.
Yiyecek vermek bir kap su verip, şefkat göstermek gerekiyor.
Onların da bir can olduğunu hatırlamak hatırlatmak gerekiyor.
Hayvanların postundan kürk yapılıyor.
Sen onu nasıl giyersin kaç tane canlı katledildi? Giydiğin şeyi tasarlamak için kaç can öldürüldü?
Böyle insanlara anlam veremiyorum sırtına giydiğin kürk değil. Koca bir yanardağ, çürümeye yüz tutmuş vicdanın.
Nefes alabilen her şeyin gün gelecek dile gelebileceğini unutmayın.
Bırakın kuşlar gökyüzünde süzülsün onlar ait olduğu yerde güzel.
Bırakın evlere hapsedilmiş hayvanları onlar özgürken mutlu, huzurlu Çok sevdiğiniz canlıları ev içerisinde beslediğiniz vakit dışarda gezdirmeyi, aç bırakmamayı kendi arkadaşlarından mahrum etmemeyi GERÇEK HAYVANSEVERLİK ANLAYIŞINI iyi düşünün.
İnsani varlık olarak içimiz rahat uyuyabilelim.
Tüm canlılara Şefkat ve sevgiyle olmamız dileğiyle.